5 Mayıs 2024 Pazar

AYM: Dilan Kortak'ın katledilmesi yaşam hakkının ihlalidir

Anayasa Mahkemesi, polis baskınında öldürülen Dilan Kortak hakkında yapılan başvuruda yaşam hakkının usul yönünden ihlal edildiğine karar verdi.

İstanbul Sancaktepe'de 3 Aralık 2015'te polis baskınında katledilen Dilan Kortak hakkında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapılan başvuruda karar çıktı.

Kortak ailesinin avukatları aracılığıyla yaptığı AYM başvurusunda, Kortak'ın yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, "Anayasa'nın 17. Maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine" ifadelerine yer verildi.

AYM, kötü muamele yaşadığının ihlal edildiğine dair iddianın kabul edilemez ve yaşam maddi boyutunun bu aşamada incelemesine yer olmadığına karar verdi.

Kararın gerekçesinin ise önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

NE OLMUŞTU?
İstanbul Sancaktepe'de 3 Aralık 2015'te polisler tarafından yapılan ev baskınında Dilan Kortak yaşamını yitirdi. Kortak'ın ailesi olayın ardından avukatlar aracılığı ile savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcı dosyaya gizlilik kararı getirdi. Olaydan 101 gün sonra savcılık "kovuşturmaya yer olmadığı"na hükmetti. 18 Mart 2016 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından verilen kararda, operasyonu gerçekleştiren polislerin "Meşru savunma koşulları altında" hareket ettikleri ve tartışmalı bir şekilde meclisten geçen Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 16. maddesinde düzenlenen "silah kullanma yetkisi" gerekçe gösterildi. Bu kararın ardından dosyadaki gizlilik kararı da kalktı.

Gizlilik kararının kaldırılmasının ardından dosyaya bakabilen avukatlar, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliğine, savcılığın "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin verdiği karara itiraz etti. Mahkeme ise yapılan itirazı, "Şikayet ve itiraz dilekçesi içeriğine, alınan beyanlara, toplanan delilere, itiraz ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararda açıklanan gerekçeye, şikayet ve savunma ile toplanan delillerin anılan kararda tartışılıp değerlendirilmiş bulunmasına ve tüm soruşturma dosyası kapsamına göre itiraza konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu" gerekçesi ile reddetti.

Hakimliğin ret kararı üzerine Kortak'ın aile avukatlarından Ömer Çakırgöz ile Bülent Aşan, dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Avukatlar, başvuruda "güvenlik güçlerince güç kullanımı sonucu ölüm olayının meydana gelmesi ve olayla ilgili olarak etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının , yakınlarının vefatından duydukları üzüntü ve yaşadıkları bazı soruşturma süreçleri nedeniyle de kötü muamele yasağının ihlal edildiğini" ileri sürmüştü.