20 Nisan 2024 Cumartesi

Aylin, Name, Gurbet ve erkek yargı

8 Mart'a doğru giderken sadece alanlarda değil, kendi evlerinde kendi hayatlarına sahip çıkan kadınlar da var: Özsavunma hakkını uygulayan kadınlar. Birçoğuna erkek yargı ağır cezalar verirken; kadınlar vicdanında çoktan berat etti o kadınlar. Aylin Işık, Name Öztürk ve Gurbet Çetinkaya son dönemlerde sembolleşen üç kadın.
Kadınlar artık alanlarda, sokaklarda, kendilerini savunmanın ötesinde evlerde, erkek egemen toplumun "özel" alan diye tabir ettiği yerlerde de hayatların sahip çıkıyorlar, özsavunmalarını uyguluyorlar. Kadınların özsavunma eylemleri, bireysel eylemler gibi görülüyor ama aynı şiddet cenderesinde olan birçok kadına cesaret veriyor, erkek egemen sistemin altına dinamit koyuyor. Son dönemlerde kadınların mücadelesinde simgeleşmiş üç kadının hikayesi: Aylin Işık, Name Öztürk, Gurbet Çetinkaya.
 
AYLİN IŞIK
 
Aylin, 28 yaşında genç bir kadın. İstanbul Gazi Mahallesi'nde, kocası tarafından yıllarca sistematik işkenceye maruz bırakıldı. Defalarca, Diyarbakır'da olan ailesinin yanına dönüp boşanmak istedi, emniyete başvurdu, darp raporu aldı. Ama aile-devlet defalarca şiddet cenderesine itti Aylin'i. Kendisinin de ifade ettiği gibi, yıllarca "yüreği ağzında yaşadı" Aylin.
 
Yine şiddet gördüğü bir gün dayanamadı Aylin, kocası Cihangir Işık Aylin'i öldürecekken o hayatına sahip çıkarak özsavunmasını kullandı, kocasını öldürdü. Jinnews'e gönderdiği mektupta hissettiklerini şöyle anlatıyor Aylin: "Defalarca ölümden döndüm. Ben ve benim gibi birçok kadın var, yaşamaya çalışan. Kadına karşı şiddetin yükseldiği bugünlerde ben de yardım çığlımı ulaştırmak istiyorum sizlere. Sustum, her gün ölümle burun burunaydım. Yeter artık, ben susmaktan bıktım. Kaç kadın, kaç kız bu olaylara maruz kalıyor. Ben de çok korktum, ben de çok sustum. Gençliğimin en güzel yıllarını kaybettim."
 
Hayatına sahip çıktıktan sonraki hissettiklerini ise Ekmek ve Gül'e anlatmış Aylin, şunları söylüyor: "Her gün kadın cinayetleri, şiddetler, masum çocuklar gazetelere, haberlere düşüyor, okuyorum, izliyorum. Hayatta olduğuma şükrediyorum. Ben de aynı durumda olabilirdim. Dört duvar içindeyim: Ama burada dayak yemiyorum, aşağılanmıyorum, sürekli ölüm korkusuyla dolaşmıyorum. Hayattayım, nefes alıyorum."
 
Aylin, "meşru müdafaa" hakkını kullandığı için salıverilmesi gerekirken; Aylin "kasten öldürmek" suçundan tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde Aylin'in 5. celsesi görüldü. 5 duruşma boyunca Aylin'e, defalarca kez erkek yargı tarafından yaşadığı şiddet, işkence tekrar yaşatıldı. Ama diğer taraftan Aylin'e sahip çıkan kadınlar, kadın örgütleri oldu, davalarını takip ettiler. Aylin'e sahip çıkan kadınlar, Cihangir Işık'ın ailesi tarafından darp edildi, basın saldırıya uğradı. Ama ne Aylin vazgeçti kadınların elini tutmaktan ne de kadınlar Aylin'in elini bıraktılar.
 
Son duruşmada, savcı esasa ilişkin mütalaasında Aylin'e "kasten öldürmek"ten ceza istedi. 
 
NAME ÖZTÜRK
 
Name de erkek şiddetinden kurtulmak için tek başına mücadele eden ama her seferinde aile ve devletin şiddet cenderesine ittiği kadınlardan sadece biri daha. Evlendiğinden beri kocası Kazım Aydemir tarafından defalarca şiddetin her türlüsü uygulanmış. Defalarca kocasının şiddeti yüzünden hastanede yatmış, polise şikayet etmiş ama her seferinde polise şikayet ettiği gerekçesi ile daha da katmerlenerek yaşamış Name şiddeti. Hamile iken yine şiddet gördükten sonra polisi aramış, eve gelen polislerin kocasına müdahale edeceğini düşünen Name, polislerden "Sen şimdi hamilesin ya, kocanın isteklerine cevap veremiyorsundur. Hamilelikte çok yaşanıyor böyle şeyler, geçer" diye cevap almış. Devletin kendisini değil erkeği koruduğunu ilk kez bu kadar açık anlamış Name.
 
Sadece şiddet görmemiş, birçok kez aldatılmış.  Ekmek ve Gül'e yazdığı mektupta yaşadığı şiddet cenderesini şöyle anlatıyor Name:"Tüm evliliğim boyunca hatta boşandıktan sonra dahi bana hep şiddet uyguladı. Bitmek bilmeyen dayaklarını nasıl anlatayım, yaşadıklarımı nasıl anlatayım? Kollarım mosmor gezdim, kayınpederim dahil tüm konu komşu biliyordu beni nasıl dövdüğünü. Avukatlarıma bile anlatamadığım daha o kadar çok şey var ki! Tüm bunları yaşamak benim suçum mu? Belinde silahla gezip sürekli beni tehdit eden, döven bir adam. Hakaretler, aşağılamalar daha neler neler... Polise gidersin 'Bir de biz konuşalım kocanla' derler, sonra şiddet daha da artar. Polis bile bitiremedi onun şiddetini. Aileler sahip çıkmaz, kurumlar sahip çıkmaz, iki çocuğun geleceğini tek başıma düşünürüm. Çocuklar olmasaydı, araya girmeseydi o beni çoktan öldürmüştü.  Yaptıklarının hangi birini anlatayım. Defalarca aldattığını mı, yengelerime göz diktiğini mi, telefonundaki fotoğrafları zorla bana gösterdiğini mi... Bana yapılanları anlatmaya ben utanıyorum. Siz anlayın işte..."
 
Birçok kez boşanmak istemiş ama ailesinden ve çevresinden çekindiği için boşanamamış. En sonunda herkesten gizli boşanmış Name ama boşanmak eski kocasından kurtulmasını sağlamamış. Defalarca kez Name'yi ölümle tehdit etmiş hatta öldürmeye teşebbüs etmiş, işkenceci Kazım Aydemir. Bir gün yine Name'nin iki çocuğu ile yaşadığı evi basarak, Name'ye şiddet uygulayıp "Bugün bu evden kimse sağ çıkamayacak" diyerek çocukların odasına doğru yürüdüğü esnada Name, kendi hayatına ve çocuklarının hayatına sahip çıkarak, eski kocasını özsavunmasını kullanarak öldürüyor.
 
Name, işkenceci kocası Kazım Aydemir'i öldürdüğü için "kasten öldürme" suçundan tutuklandı. Name de Aylin gibi her mahkemede yeniden yaşadı tüm o işkenceleri ama kadın dayanışması ile ayakta kaldı. Kadınlar, kadın örgütleri güç kattı Name'ye. Kadın dayanışması ve kadın avukatların mücadelesi ile savcı Name'nin eylemini "meşru müdafaa" olarak görmesine rağmen erkek yargı sadece "iyi hal" indirimi uygulayarak Name'ye 12 yıl 6 ay ceza verdi.
 
GURBET ÇETİNKAYA
 
Gurbet, 46 yaşında bir kadın. Onun hikayesi Aylin ve Name'den biraz daha farklı. Kızını ve kendisini sistematik taciz eden, şiddet uygulayan eski damadı Rıdvan Yıldırım'a karşı savunuyor kendisini. Gurbet'in kızı Kader işkenceci nişanlısından uyuşturucu kullandığı için ve kendisine şiddet uyguladığı için ayrılıyor. Kader'in kendisinden ayrılmasına tahammül edemeyen şiddetçi erkek, defalarca kez Kader'i de ailesini de tehdit ediyor. Kızını Rıdvan Yıldırım'dan uzaklaştırmak isteyen Gurbet, Kader'i bir süreliğine başka bir yere gönderiyor. Kader'e ulaşamayan işkenceci eski nişanlı Rıdvan Yıldırım, bu sefer Gurbet'e tacizlerini ve tehditlerini arttırıyor. Bir gün yine Kader'i sormak için evi basan Rıdvan Yıldırım, Kader'in nerede olduğunu söylemediği takdirde Gurbet'e cinsel saldırıda bulunacağını söylüyor hatta buna teşebbüs ettiğinde Gurbet kendi bedenine, kızının ve kendisinin hayatına sahip çıkarak eski damadı Rıdvan Yıldırım'ı vuruyor.
 
Aylin ve Name gibi de "kasten öldürmek" suçundan tutuklanıyor Gurbet. Ama ne yazık ki Aylin ve Name kadar şanslı olamıyor. Kadınlar ve kadın örgütleri sadece son duruşmasından haberdar olabiliyorlar Gurbet'in. Kadınların ve kadın avukatların takip ettiği duruşmada, Gurbet'e de erkek yargı 13 yıl 4 ay hapis cezası vererek, sadece Gurbet'i değil özsavunma uygulayan ve buna sahip çıkan tüm kadınları cezalandırıyor.