Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
Asgari ücret zammına tepki için çok sayıda kentte eylem yapan Asgari Ücret İnisiyatifi, "Açlık sınırının altında kalan bir asgari ücret tekrar güncellenmezse bu ülkenin yarısı için geçim artık imkansız hale gelecektir" dedi.
Asgari Ücret İnisiyatifi, açlık sınırının altında belirlenen 2026 yılı asgari ücretine ilişkin çok sayıda kentte açıklama yaptı.
İzmir Alsancak'ta ÖSYM binası önünde bir araya gelen inisiyatif bileşenleri "Gerçek enflasyon oranında zam, emekçiye refah payı. Açlık sınırının altında asgari ücreti reddediyoruz" pankartı açtı, Türkan Saylan Kültür Merkezine yürüdü. "Asgari ücretli yalnız değildir", "Asgari ücret yasası çıkacak emekçiler hakkını alacak" dövizlerinin taşındığı eylemde, "AKP'den hesabı emekçiler soracak", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Örgütlü halkı hiçbir kuvvet yenemez" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından basın açıklamasını okuyan Serap Gülhan Gündüz, milyonlarca emekçinin geleceğinin ipotek altına alındığını söyledi, tek adam rejiminin ekonomi politikalarının zenginliği bir avuç patrona aktardığını, emekçileri derin bir sefalete sürüklediğini belirtti. Asgari ücret zammının açlık sınırının altında kaldığını kaydeden Gündüz, "Bu ülkenin yarısı için geçim artık imkansız hale gelecektir. Resmi verilere göre bile 11 aylık enflasyonun yüzde 29,74 olduğu bir ülkede, yapılan yüzde 27'lik zam, asgari ücreti daha emekçinin eline geçmeden enflasyonun altında ezmektir. Bu oran, sadece geçmiş kayıpları karşılamaktan uzak olmakla kalmıyor, 2026 yılı boyunca işçinin cebinden çalınacak olan alım gücünün de tescili anlamına geliyor" dedi.
28 bin 75 TL'lik asgari ücretin, Türk-İş'in açıkladığı 29 bin 828 TL'lik açlık sınırının altında kaldığını hatırlatan Gündüz, emekçinin alım gücünün 2026 yılı daha başlamadan gasp edildiğini söyledi.
TÜRK-İŞ'E ELEŞTİRİ
Asgari ücreti siyasi iktidar ve patronların değil emekçilerin belirlemesi gerektiğini vurgulayan Gündüz, Türk-İş'i, "Yetkili konfederasyonların sorumluluktan kaçarak masayı sahipsiz bırakması, sessizliğe bürünerek bu sefalet dayatmasına dolaylı yoldan ortak olması kabul edilemez" sözleriyle eleştirdi. Gündüz, "Asgari ücret zammının belirleneceği süreçte boşalan her mevziyi dolduracak olan, emekçilerin politik öncüleridir" dedi.
Açıklamanın ardından söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın, işçi ve emekçilerin yüzde 65'e yakınının asgari ücretle çalıştığını hatırlattı, iktidarın asgari ücret politikasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
ANKARA
Yüksel Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde de asgari ücret protestosu yapıldı. "Açlık sınırının altında asgari ücreti reddediyoruz" pankartı açılan eylemde, "Asgari ücretli yalnız değildir", "AKP'den hesabı emekçiler soracak", "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı.
Açıklamayı okuyan Aydın Şimşek, barınma ve beslenme gibi temel hakların birer lükse dönüştürüldüğünü vurguladı. Asgari ücretin gerçek enflasyon baz alınarak yılda 4 kez güncellenmesi gerektiğini söyleyen Şimşek, "Bizim için bu süreç bitmemiştir. Mücadelemiz sona ermedi, asıl şimdi başlıyor. Asgari ücretli emekçinin hakkını ne bu masalarda, ne de meydanlarda sahipsiz bırakacağız" dedi.
Eylemde inisiyatif bileşenleri de söz aldı.
İSTANBUL
Asgari Ücret İnisiyatifi'nin İstanbul'daki eylemi Kadıköy'de yapıldı. "Açlık sınırının altında ücreti reddediyoruz" pankartı, "Asgari ücret 65 bin TL olsun", "Asgari ücrete gerçek enflasyon oranında zam", "Asgari ücretli yalnız değildir" dövizlerinin taşındığı eylemde, "Asgari ücretli yalnız değildir", "Birleşe birleşe kazanacağız", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganları atıldı. Açıklamayı okuyan Tahsin Mert Saygın, milyonların açlıkla boğuşmaya mahkum edildiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 1 yıl önce 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 17 olacağını iddia ettiğini hatırlatan Saygın, "Ekonomi yönetimi, bugüne kadar açıkladığı hiçbir enflasyon hedefini tutturamamış olmanın mahcubiyetini yaşamak yerine, 'beklenen enflasyon' safsatasıyla emeğin hakkının gasbına kılıf uydurmaktadır. Geçmişin gerçek kayıplarını görmezden gelip geleceğin hayali rakamları üzerinden zam belirlemek, işçi sınıfını bile bile açlık sınırının altındaki bir karanlığa mahkum etmektir. Onlara izin vermeyeceğiz" diye konuştu.