Ankara'da hasta tutsak Yıldırım Demir'in serbest bırakılması istendi
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 589. haftasında Sakarya Meydanında yan yana gelerek, Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan 61 yaşındaki hasta tutsak Yıldırım Demir'in serbest bırakılmasını istedi.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 589. haftasında Sakarya Meydanında bir araya geldi. "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartı açılan eylemde, "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" ve "Tecrit işkencedir, tecride son" sloganları atıldı.
Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan 61 yaşındaki hasta tutsak Yıldırım Demir'in durumunu kamuoyuyla paylaşan Ömer Faruk Yazmacı, 1996 yılında müebbet hapis cezası verilen Demir'in 29 yıldır tutsak edildiğini belirtti.
Demir'in gözlerinde makula (arka kutup) dejenerasyonu nedeniyle sağ gözünde yüzde 90 görme kaybı olduğunu belirten Yazmacı, aynı zamanda Demir'in uyku apnesi, boyun fıtığı, her iki elde titreme, her iki kulakta vertigo ve işitme kaybı, her iki dizde menisküs yırtığı rahatsızlıklarına sahip olduğunu söyledi. Yazmacı, Demir'in menisküs yırtığı sebebiyle iki kez ameliyat için hastaneye kaldırıldığını ancak askerlerin baskısı nedeniyle ameliyat edilmediğini kaydetti.
'YÜZDE 41 ENGELLİ RAPORU VAR'
Yazmacı, şöyle devam etti: "İleri düzey prostat hastalığı, kronik bronşit ile kalpte ritim bozukluğu/çarpıntı; midede gastrit, reflü ve çoklu ülser; irritabl bağırsak sendromu, iç hemoroid ve bağırsakta alınmış üç polip bulunmaktadır. Sinüzit ve kronik baş ağrıları sürmekte; iki kez mide kanaması öyküsü, diyet gereksinimi ve düzenli gastroenteroloji takibi ihtiyacı vardır.2016'da Nevşehir Devlet Hastanesi tarafından yüzde 41 engellilik raporu düzenlenmiş, İstanbul ATK 'cezaevinde kalabilir' demiştir; o tarihten bu yana hastalıklar belirgin biçimde ilerlemiş olmasına rağmen yeni bir ATK değerlendirmesi yapılmamıştır."
'VAKİT KAYBINA TAHAMMÜL YOK'
Demir'in tedavisinin yıllardır sürüncemede bırakıldığına işaret eden Yazmacı, şu ifadeleri kullandı: "Kızı Rojgül Özdemir, Bolu'ya her görüş için 11–12 saatlik yolculuk yapmak zorunda kaldıklarını, yalnızca 40–45 dakikalık görüşün ardından geri dönüşe mecbur bırakıldıklarını, sevk ve ilaç teminlerinde gecikmeler yaşandığını, bazı tetkik sonuçlarının kendilerine hiç verilmediğini ve bu süreçlerin aile açısından da fiilen ikincil bir cezalandırmaya dönüştüğünü aktarmaktadır. Sağ gözde neredeyse tam görme kaybı, denge bozuklukları ve diz–omurga sorunları birlikte değerlendirildiğinde düşme ve ciddi travma riski yüksektir. Prostat, bronşit, ritim bozukluğu ve ülser/IBS gibi eşlik eden hastalıklar sürekli ve eşzamanlı takip gerektirirken pratikte bu bütüncül izlem sağlanamamaktadır. Yıldırım Demir'in yaşam hakkı ve sağlık hakkı açısından artık vakit kaybına tahammül yoktur."