19 Mayıs 2024 Pazar

Ankara katliamının 'kayıp' dosyalarında katliamın önlenmediği ortaya çıktı

10 Ekim katliamı davası soruşturma dosyalarında, canlı bombalara eskortluk yapan Yakup Şahin'in katliamdan 10 gün önce bomba yapımı için gübre almaya çalıştığı ve aynı gün şüpheli bulunduğu için polise ihbar edildiği ortaya çıktı. Gübre almak isteyen Şahin’in güvenlik kamerası kayıtları, ihbar edildiğine ilişkin tutanaklar ve emniyete yazılan yazılar katliamın "kayıp soruşturma dosyaları" arasında bulundu.

10 Ekim Ankara katliamı davasının 16 firari sanığının yargılandığı davanın 3. duruşmasına devam edildi. Duruşma, insanlığa karşı suçtan hakkında iddianame hazırlanan Erman Ekici'nin savunmasıyla başladı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya getirilen Erman Ekici savunmasında, "Bu iddianame kopyala-yapıştır ile buraya aktarıldı. Beni ilgilendiren iki sayfa var. Yunus Durmaz'dan elde edilen dijital materyallerde Ebu Talha'dan bahsediliyor. Terörist ele başlarına açılmayan dosya benim hakkımda açıldı" dedi.

Ekici, Ebu Talha'nın kendisi değil, mavi kategoride aranan Talip Akkurt olduğunu iddia etti. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Ekici’ye; Ayşenur İnci ve Demet Taşar'ın kendisini Suriye'de IŞİD'in içinde gördüğü yönündeki ifadelerini sordu. Ekici, hakkındaki ifadelerin yalan olduğunu savundu.

Yunus Durmaz'a mitingi bombalama emrini verdiği konusunda, "Orada kod isimlerin yanında gerçek isimler de yazıyordu. Yunus Durmaz beni çok iyi tanıyan bir kişi ama Ebu Talha'nın karşısına Erman Ekici yazmamış" dedi. Örgüt yöneticiliği suçlamasını emrinde asker olmadığını söyleyerek reddeden Ekici, başka yargılamalarda beraat aldığını söyledi.

EKİCİ SORULARA YANIT VERMEDİ
Erman Ekici, avukatlar tarafından yöneltilen firari sanıklarla ilişkisi, Genç Ensar Derneği, Müslüman Gençler Derneği, Suriye'deki eylemleri, 25 telefon hattı kullanması ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırı planı hakkındaki tüm sorulara "Cevap vermeyeceğim" diye yanıt verdi. Avukat Senem Doğanoğlu'nun "İnsanlığa karşı suçtan yargılandığınızı biliyor musunuz?" sorusuna "Olabilir" diye yanıt verdi. İfadesinde kullandığı "Muasker vermek" kelimesinin ne demek olduğunun sorulması üzerine Ekici, "Herkes askerlik yapıyor, o kadar mahkemede kullanıldı, kitaplar okuyoruz, aptal değiliz" dedi. Savcının sorularına yanıt veren Ekici, 10 Ekim Katliamındaki amacı, örgütün içindeki iş bölümünü ve miting öncesi güvenlik önlemlerini bilmediğini söyledi. 

Duruşmada firari sanık Deniz Büyükçelebi'nin eşi Şengül Büyükçelebi'nin SEGBİS ile tanık olarak dinlenmesi bekleniyordu. Ancak Büyükçelebi'nin şehir dışında olduğu gerekçesiyle bağlanmadığı belirtildi.

GÜBRECİ BİLE 10 GÜN ÖNCEDEN UYARMIŞ
Katliamın soruşturma aşamasına ait 9 klasörün 4 yıl sonra ortaya çıktığını hatırlatan Avukat Murat Kemal Gündüz, "Kimseye haber verilmeden bırakılan" olarak kayda geçen ama savcının dolabında çıktığı söylenen dosyalarda çok önemli veriler olduğu ifade etti. Gündüz, "Hatırlarsanız, Yakup Şahin Nizip'e gübre almaya gittiğini ama satıcının vermediğini söylemişti. Ancak dosyamızın savcıları gübreyi vermeyenin kim olduğunu araştırmamışlar" dedi.

Gündüz'ün mahkemeyle paylaştığı belgelere göre Yakup Şahin, 30 Eylül 2015 tarihinde Nizip'te bulunan Özdemir Tarım isimli işyerine gitti. Üzerinde 33 nitrat yazısı bulunan gübreden 2 ton almak istediğini söyleyen Şahin, 2 bin TL verdikten sonra kamyoneti almak için geri döndü. Gübreciye geldiğinde satıcının kendisinden kimlik istemesi üzerine yanında kimlik olmadığını söyleyerek parasını geri aldı ve iş yerinden ayrıldı.

SAVCILIK EMNİYETE BİLDİRDİ
Ancak satıcı, Yakup Şahin'den şüphelenerek 155'i aradı. Bunun üzerine işyerine gelen polisler, ihbar tutanağı hazırladı ve güvenlik kameralarını inceledi. Kamera kayıtları ve Plaka Tanıma Sistemi (PTS) üzerinden bakılarak Yakup Şahin'in kimliği tespit edildi. 2 Ekim 2015 tarihinde Nizip savcılığı tarafından istihbarat büro amirliği ve emniyete yazılan yazılarda Şahin'in şüpheli bir şekilde gübre almaya çalıştığı belirtilmesine rağmen yakalanmadı.

BOMBA HAZIRLIĞININ BİLİNMESİ GİZLENMİŞ
Avukat Murat Kemal Gündüz, ihbar tutanağı, savcılık ve emniyet arasındaki yazışmalar ile Yakup Şahin'in tespit edilmesinin 10 Ekim Katliamı dosyasında olmamasına tepki gösterdi. Gaziantep'te savcılık, emniyet ve istihbaratın bilmesine karşın görevlerini yerine getirmediklerini belirten Gündüz, "Çok açık bir aymazlık var. Yakup Şahin yakalanmış olsaydı, bu katliam önlenebilirdi" dedi. 2017 yılının Mayıs ayında görülen duruşmada gübre alımına ilişkin bu bilgilerin gelmesini istediklerini kaydeden Gündüz, mahkeme heyetinin o gün taleplerini reddettiğini söyledi. Gündüz, mahkeme başkanına "Bizden saklamışlar ama sizden de saklamışlar. 9 klasörün kim tarafından bırakıldığının bilinmediği söyleniyor. Bu tek başına bir insanın taşıyabileceği kadar hafif değil. Bu kadar klasörü market arabasıyla taşıyorlar" dedi. Gündüz bu dosyaların getirilmesini talep etti.