11 Mayıs 2024 Cumartesi

'Ağaç gölgesi aramayı bırakıp orman yaratmamız gerekiyor'

Dersim'de düzenlenen panelde konuşan hukukçu Çağla Yolaşan, "Çorak topraklarda ağaç gölgesi aramayı değil orman yaratmamız gerekiyor. Daha kapsamlı yasalar çıkartmamız, mücadeleye devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Dersim Kadın Platformu, 8 Mart etkinlikleri kapsamında Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi'nde "Kriz, sömürü, şiddet sarmalında kadın ve mücadele" başlıklı panel düzenledi.
 
Etkinliğe çok sayıda kişinin yanı sıra HDP, DBP, EMEP, CHP, SMF, PARTİZAN, ESP, KESK ve DİSK üyesi kadınlar katıldı.
 
Duygu Kurban'ın moderatörlüğünü yaptığı panele kıonuşmacı olarak HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Tüm Bel-Sen Genel Merkez Yöneticisi Satı Buruncu Çalı ve hukukçu Çağla Yolaşan katıldı.
 
Panelde ilk olarak söz alan hukukçu Çağla Yolaşan, kadınlara yönelik şiddet ve ceza kanunlarına ilişkin aktarımlarda bulundu. Kadın mücadelesi ile kazanılmış olan yasal düzenlemelerin tekrardan mücadele ile korunması gerektiğini altını çizen Yolaşan, "Bir suçu kadına karşı işlediğiniz zaman, erkeğe karşı işlediğiniz suça göre daha yüksektir. Çünkü kadının yeri ikinci plandadır. Seks işçilerini katlettiğiniz de ölümü hak ediyor diyerek ceza almıyordu. Bunlar kadınların mücadelesiyle değişti. Nelerin iyileştirildiği; 6284 sayılı yasa ailenin korunması ve şiddetin önlenmesine dair yasa, islenen kadın cinayetlerine örnek verildi. Türkiye'de kabul edilen yasalar kadınların mücadelesiyle kazanılmış çıkartılmış yasalardır. Yasal düzenlemeler kadınları korumak için önemli ama kadınlar bunları sadece mücadele ederek kazanabilir. Çorak topraklarda ağaç gölgesi aramayı değil orman yaratmamız gerekiyor. Daha kapsamlı yasalar çıkartmamız, mücadeleye devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
 
'EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ İLE KADIN YAŞAMA GİRDİ, İRADE HALİNE GELDİ'
 
160 yıldır süren kadın mücadelesinin son 20 yılda Kürt kadın özgürlük mücadelesi ile devam ettiğini ifade eden HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, kadın mücadelesinin bir çok kazanımının geliştiğini belirtti.
 
"Eşbaşkanlık sistemi ile kadın yaşamın her alanında yer aldı ve irade haline geldi" diye vurgulayan Orhan şunları söyledi:
"Siyasette yer alma mücadelesi sürece baktığımızda eşit oranda değil. Ülkemizde de durum böyle. Elbette seçmenin yarısını oluşturan kadınların o alanda yüzde 15'leri aşmayan oranda temsiliyet söz konusu. 160 yıllık mücadele geleneğiyle 20 yıllık Kürt kadın özgürlük mücadelesi devam etmiştir. Kürt kadın mücadelesinin birçok önemli kazanımları vardır. Seçme hakkından ziyade özgün örgütlülük başlatmıştır."
 
Eşbaşkanlık sistemine değinen Orhan, "Yerel yönetimlerde ve siyaset alanında kadının yer almasının önünü açmıştır. Kendi yaşamımızı da şekillendiriyoruz. Yüzde 30 ile kadına kota veren anlayışımız 2014'te katılımcı çoğulcu anlayışla eşit temsiliyet ilkesini esas aldık. 21. yüzyılı kadınların yüzyılı yakmak için yerel yönetimlere hazırlanıyoruz. Kadın mücadelesinin önüne geçilmesine izin vermeyerek gasp edilen belediyelerimizi alarak eşit ve özgür yaşamında önünü açacağız" diye kaydetti.
 
'BİZ KADINLAR DEĞİŞTİRECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ'
 
Kadınlar olarak eşitlik, barış ve demokrasi istedikleri söyleyen hukukçu Satı Buruncu Çalı ise "Yılın 365 günü mücadele ediyoruz. Biz varız biz değiştireceğiz, kazanacağız dememiz gerekiyor" dedi.
 
Çalı, kadın kazanımlarına karşı yılın 365 günü mücadelesi edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Kimse kimsenin hakkıyla oynamasın. Böyle bir hayat bizim örgütlülüğümüz var mücadelemiz olmadan kazanamayacağımız bir hayat. Güvencesiz örgütsüz çalışmaya maruz bırakılıyoruz. Böyle bir süreçteyiz. 2008 krizinden sonra kadınlar neler yasadı; kadının yükünün artması, sokağa çıkamaması. Böyle şeyler yaşandı. Yerel seçimlere krizine arttığı, taleplerin kabul edilmediği, talepler için açlık görevlerinin yaşandığı, bunun dinlenmediği ve bir yıldır mücadele eden Flormar kadın işçileri giriyoruz. Sendikalaşma ya tahammül edilmiyor. Yılın 365 günü mücadele ediyoruz. Biz varız biz değiştireceğiz, kazanacağız dememiz gerekiyor" diye belirtti.