Adalet Nöbetleri: Tutsakların şüpheli ölümleri aydınlatılsın
Diyarbakır'da Adalet Nöbeti'ni 129. gününde Adliye önüne taşıyan ailelerin eylemine demokratik kitle örgütlerinin katılmasını polis engellemeye çalıştı. Bunun üzerine aileler kendilerine destek verenlerle oturma eylemi yaptı. Van'da ise Adalet Nöbeti'nin 98. gününde hapishanelerde yaşanan şüpheli ölümlerin aydınlatılması istendi.
Tutsak yakınlarının Diyarbakır ve Van'da Adalet Nöbetleri sürüyor.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'daki Adalet Nöbeti eylemi 129. gününde. Aileler, bugün de Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Derneği (MEBYA-DER) ile Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) üyeleri de ailelerin yapmak istediği açıklamaya katılmak istedi.
Adliye çevresini ablukaya alan polisler, demokratik kitle örgütü üyelerinin açıklamaya katılmasına engel oldu. Aileler, bunun üzerine kendilerine destek verenlerle birlikte polis ablukasında oturma eylemi yaptı. Oturma eylemi sonrası polislere tepki gösteren tutsak yakını Herdem Merwanî, "İnsanlar ölüyor, canımız yanıyor" dedi. Eylem, alkış ve "Hak, hukuk, adalet" sloganıyla sona erdi.
VAN
Van Barosu'nda Adalet Nöbeti 98. gününde devam ediyor. Eylemi bugün, Tokat T Tipi Hapishanesi'nde bulunan Rojhat Aydın'ın annesi Heme Aydın sürdürdü. Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri Adalet Nöbeti'ni ziyaret etti.
MEBYA-DER yöneticisi Enver Taş, annelerin sürdürdüğü eylemi desteklediklerini belirterek, "Kürt halkı üzerinde yıllardır zulüm ve baskı politikaları var. Cezaevlerinde ise bu zulüm daha da fazladır. Annelerin vermiş olduğu emekte kutsaldır" dedi. Iğdır S Tipi Hapishanesi'ndeki Sinan Kaya ve Van F Tipi Hapishanesi'ndeki Şervan Can Güder'in bulundukları hapishanelerde şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitirdiklerine dikkati çeken Taş, "Cezaevindeki iki gencimizin ölüm nedenini hala bilmiyoruz. Bir an önce bu ölümler aydınlatılsın. Bir an önce bu zulüm üzerimizden kaldırılsın ve Allah bu zulmü kabul etmesin" diye konuştu.
Sürdürülen Adalet Nöbeti'nde annelerin yalnız bırakılmaması gerektiğine vurgu yapan Taş, "Annelerimizi daha fazla sahiplenmeyiz. Daha çok emek vermeliyiz. Bu yükü sadece annelerin omuzlarına bırakmamalıyız. Zulüm karşısında boyun eğmemeli ve korkmamalıyız. Annelere sahip çıkmazsak, üzerimizdeki zulüm daha da artacak. Halklar gibi özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz. Cezaevlerindeki hasta tutuklular tedavi edilmeli ve tahliye edilmelidir. Tutuklular neden tedavi edilmiyor? Cezaevindekilerin sesi olmalıyız" şeklinde konuştu.