19 Mayıs 2024 Pazar

'62 istihbari bilgiyi saklayan kamu görevlileri nasıl yargılanmaz?'

10 Ekim Ankara Garı Katliamı Davası panelinde konuşan Dr. Barış Işık, katliama ilişkin 62 istihbari bilginin saklandığının ortaya çıkmasına rağmen "Nasıl olur da tek bir kamu görevlisi yargılanmaz?" diye sordu.

OHAL kararnamesi ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi, "10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası" başlıklı panel düzenledi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda yapılan panelin moderatörlüğünü Avukat Tugay Bek yaparken, konuşmacı olarak dava sürecini takip eden Avukat Eylem Sarıoğlu ile 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin yakınlarının adalet mücadelesini anlatan "Duymak Zorundasınız" kitabının yazarlarından biri olan Dr. Barış Işık katıldı.

Dava sürecini değerlendiren Av. Tugay Bek, 10 Ekim Ankara katliamı davası ve Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili Suudi Arabistan'da yürütülen yargılamayı kıyasladı.

Konuşmacılardan Av. Eylem Sarıoğlu ise 10 Ekim Ankara katliamı davasının sadece Türkiye'nin en büyük katliamı olması itibariyle değil, ülkenin siyasi tarihini değiştirecek bir dava olduğunu ifade etti.

İddianamenin bir sanığın itirafları ile Yunus Durmaz'ın evinden çıkan dijital belgelerden oluştuğunu belirten Av. Sarıoğlu, mülkiye müfettişlerinin raporuna rağmen kamu görevlilerinin olmadığı, sanıkların birbiri ile olan bağlantılarının yer almadığı 36 sanığın alt alta yazılıp, üst sınırdan ceza istendiği iddianamenin kamu sorumluluğundan uzak hazırlandığını vurguladı.

Av. Sarıoğlu, "Biz en başında kendi iddianamemizi yazdığımız bir yargılama süreci olarak ele aldık Bir kısım delil toplama talebimiz kabul edildi. Hepsinin yıllardır nasıl izlendiğini gördük. Hangi faaliyeti nasıl gerçekleştirdiklerini gördük. Teknik ve fiziki takip sonrası dosyaların raflara kaldırıldığı gördük. Yaralananların ne kadar rahat sınırdan taşınıp tekrar sınıra götürüldüklerini gördük" dedi.

'DEVLETİN SORUMLULUĞU GİZLENİYOR'
Dr. Barış Işık ise konuşmasına kolektif olarak hazırlanan "Duymak Zorundasınız" kitabının kaleme alınma sürecinden bahsederek başladı. Işık, kitap için "Bu sadece bir dava metni değil, aynı zamanda  bizim iç dökmemiz. Bu süreci bir yere yazmamız gerekiyordu" dedi.

Bombalı saldırı yapılacağına dair 62 istihbarat olmasına rağmen bu istihbaratın saklandığını söyleyen Işık, "Nasıl olur da tek bir kamu görevlisi yargılanmaz?" diye sordu.

IŞİD'in eylemlerini sistematik şekilde siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle yaptığını dile getiren Işık, mahkemenin ise konuyu 'devlete karşı suç olarak' değerlendirmesini eleştirerek, "devletin sorumluluğunu gizlemek için bu yola başvurulduğunu" ifade etti.

Panel, konuşmalar sonrası soru-cevap bölümüyle son buldu.