3 kentte kayıpların akıbeti soruldu

Diyarbakır, Batman ve Hakkari'de kaybedilen İbrahim Gündem, Abdullah Tarım ve Sait Akın'ın akıbeti soruldu, faillerin yargılanması istendi.
"Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla Diyarbakır, Batman ve Hakkari'de yapılan eylemler devam etti.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'da 867. eylemde, Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamada kayıpların fotoğrafları taşındı, fotoğrafların yer aldığı pankart açıldı. Eylemde 25 Eylül 1991'de Hazro ilçesi Qenderhel Mahallesinde gözaltına alınıp kaybedilen İbrahim Gündem'in akıbeti soruldu.
Gündem'in hikayesini İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Ali İhsan Demirtaş okudu: "İbrahim Gündem, 1952 yılında Amed'in Hezro ilçesi Qenderhel köyünde dünyaya gelir. Evli ve 9 çocuk babasıdır. Ailesi ile birlikte Hezro ilçesine bağlı Qenderhel köyünde çiftçilik ve hayvancılık ile geçimini sağlamaktadır. 25 Eylül 1991 tarihinde köyde ikamet eden baba Ahmet Gündem'in evine, gece saat 01.00 sıralarında Üsteğmen Kenan Şahin ve beraberindeki bir grup asker tarafından baskın düzenlenir. Baskında Ahmet Gündem'in oğlu İbrahim Gündem, askerlerce gözaltına alınır. Sabah bırakılacağının belirtilmesi üzerine, karakola giden Ahmet Gündem, oğlu İbrahim Gündem'i sorar, ancak kendisine 'gözaltına alınmadı' yanıtı verilir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, oğlu İbrahim'in bulunması ile ilgili girişimlerini sürdürür. Hazro Cumhuriyet Savcılığı'na gider. Savcılık, Ahmet Gündem'i yeniden karakola yönlendirir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, bir kez daha karakola resmi dilekçe ile başvuruda bulunur. Ancak, yazdığı hiçbir dilekçeye yanıt verilmez. Bu kez Diyarbakır Valiliği'ne gidip oğlunun akıbetini sorar. Valilikçe aranan karakoldan, 'biz almadık' yanıtı verilir. Ardından İl Jandarma Alay Komutanlığı'na giden Ahmet Gündem, burada 'devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz' şeklinde azarlamalara ve tehditlere maruz kalır. Ahmet Gündem, oğlunun gözaltında kaybedildiğine dair girişmelerini bir süre daha sürdürür. Ancak bu süre zarfında tehditlere maruz kalır. 15 Şubat 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından evi yakılan Ahmet Gündem, 15 kişiden oluşan aile fertleri ile birlikte Amed merkeze göç etmek zorunda kalır. İbrahim Gündem'in annesi Meryem Gündem, yıllarca oğlunun yaşadığına dair bir haberin gelmesini bekler. Ne yazık ki Meryem ana da tıpkı Berfo, Fatma, Elmas, Asiye ve Arife ana gibi çocuklarına kavuşamadan bu hayattan gözü açık bir şekilde göçüp gitti."
Açıklama yapılan oturma eylemi ardından sona erdi.
BATMAN
Batman'da Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açıldı. Bu haftaki eylemde, Eylül 1994 tarihinde Batman merkez Kültür Mahallesinde bulunan evinden Pınarbaşı Mahallesindeki ekmek fırınına giderken Aydın Aslan Caddesinde beyaz renkli bir arabaya zorla bindirilerek kaçırılan Abdullah Tarım'ın akıbeti soruldu.
Abdullah Tarım'ın hikayesini İHD Şube yöneticisi Metin Nas okudu: ''Yıllardır kendisinden haber alamadığını belirten eşi iki çocuğuyla perişan bir halde olduklarını, eşinin kaçırılmasından sorumlu kişilerin yargılanmasını istediklerini belirtmişlerdir. Yıllardır adalet bekleyen ailelere, hala yanıt vermiyorlar. Şimdi tarihi yeniden yazmaya ve yaptıklarının kötü olmadığına insanları inandırmaya çalışıyorlar. Ancak bunun en önemli adımlarından biri şüphesiz geçmişin kirli ve karanlık sayfalarıyla samimi bir yüzleşme ile mümkün olabilecektir."
Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.
HAKKARİ
Hakkari'de 193. eylemde Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağında yapılan eylemde; "Failler belli, kayıplar nerede", "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartları ile kayıpların fotoğrafları taşındı.
Bu haftaki eylemde açıklamayı okuyan İHD Hakkari Şube Eşbaşkanı Ozan Akbaş, 25 Eylül 1995 yılında Gever'de gözaltında katledilen Sait Akın'ın failleri soruldu. 1996 yılında Gever'e bağlı Befrica köyüne Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul ve komutasındaki askerlerce düzenlenen baskında köy halkına ağır işkencelerin yapıldığını söyleyen Akbaş, "Köylüler patos yapıyordu ve konuşmayanları patosa atmakla tehdit etti. Ardından işkence ile birçok köylüyü operasyon bölgesine götürdü. Gelinen bir tepenin başına önce bir köy sakinini gönderen ekipler belirlenen bir yeri kazmasını istedi. Kazı yapılması ile birlikte sığınaktan bir kişinin çıkarıldığını gören askerler bu sefer Sait Akın'ın sığınağa gidip başka bir tarafı kazmasını emretti" ifadelerini kullandı. Sait Akın'a işkence yapılacak gözaltına alındığını belirten Akbaş, "Akabinde zorla alana gönderilen Akın, tam kazıya başladığı sırada bölge bomba ile patlatıldı. Askerler olay yerine yanaşmadan köylülere Sait Akın'ın cansız bedenini getirmelerini emretti. Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tüm köylülerin katledilme emrini verdi. Köyden kaçmayı başaranlar durumu Hakkari milletvekiline anlattı. Dönemin Valisi ile görüşen milletvekili köyde bir katliamın yaşandığını dile getirdi. Olay yerine helikopterle gelen Vali, ölüm emri verilen köy sakinlerinin kadınlardan, çocuklardan, yaşlılardan oluşan siviller olduğunu teyit etti ve çok daha büyük bir katliamın önüne geçti" dedi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.