26 Nisan 2024 Cuma

3 havalimanı açılışı: Doğa ve emek sömürüsünün kanlı şovu

HDP İzmir Milletvekili ve Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni ve 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu üyesi Beyza Üstün, 3. havalimanı açılışını ETHA'ya değerlendirdi. Çepni, havalimanı için doğa ve emeğin sömürüsünün simgesi derken; Üstün, açılışı katliamın şovu olarak değerlendirdi.
İşçi ölümleri, tutuklamalar ve yaşanan doğa kıyımı ile gündeme gelen 3. havalimanı bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile açılıyor.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni ve 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu üyesi Beyza Üstün açılışı ETHA'ya değerlendirdi.
 
AKP'NİN DOĞA VE EMEKÇİ DÜŞMANLIĞININ SİMGESİ
 
Murat Çepni, "Bu açılış büyük bir doğa tahribatı ve işçi katliamı üzerine gerçekleşiyor. Bu inşaat, AKP'nin 16 yıllık talan ve yağma siyasetinin kristalize olmuş halidir" dedi.
 
Çepni, "İşçilerin her gün yaşamını yitirdiği, buna 'hayır' diyenlerin tutuklandığı ve büyük bir doğa talanına neden olan bu inşaat, iktidar tarafından kendisinin yeni vizyonu olarak sunulabilir ancak emekçiler ve halklarımız açısından bir katliamın simgesidir. Bu açılış her boyutu ile doğa ve emekçilere karşı işlenmiş bir suçun kanıtıdır" diye ifade etti.
 
BÜYÜK BİR EKOSİSTEMİ YOK ETTİLER
 
HDP Ekoloji Komisyonu ve 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu üyesi Beyza Üstün, "3. havalimanı, Kanal İstanbul ve 3. köprü bağlantı yolları birlikte servis edilen ve o bölgeye tamamen yeni bir kent inşa etmek üzere tasarlanmış bir proje. O alan yani Kuzey Ormanları hem Marmara'nın hem de İstanbul'un en güçlü ekosistemine sahip ve doğal sulak alanları da içinde bulunduran aynı zamanda yer altı sulak alanlarını da besleyen bir bölge" diye tarif etti.
 
BU TALAN KAPİTALİZMİN KRİZİNİ AŞMASI İÇİN
 
3. havalimanındaki ısrarın aynı zamanda "kapitalizmin krizini aşması" içinde olduğunu söyleyen Üstün, "Israrla doğaya karşı yapılan bu hızlı proje sayamadığımız kadar ölüm getiriyor. Binlerce hektar alan yok oluyor, mikroorganizmadan makroorganizmaya kadar pek çok canlının yaşam, barınma ve büyüme alanı yok edildi" dedi.
 
"Yok edilen bu ekosistem hem Marama'ya hem de İstanbul'a hayat veren, havakirliliğini oksiyejen dönüştüren, kar ve yağmur sularını arıtan ve onları toprakta depolayan doğal arıtma tesisi ve doğal baraj görevi görüyordu" diyen Üstün bu tahibattan sermaye ve şirketlerin karlı çıktığını belirtti. 
"Bu proje ile sermaye ve şirketler kalkınıyor, iktidar ise şovunu  sürdürerek egemenliğini bunun üzerinden var ediyor. Bunu yapmak içinde her türlü faşizmi ve hızı dayatıyor" diyerek havalimanın yapımında tespit edilen 40'a yakın işçinin öldüğünü ifade etti. 
 
KAN VE SÖMÜRÜNÜN ŞOVU
 
"Daha tespit edilemeyenlerde var. Havalimanı inşaatı 500'ü aşkın taşeron barındırıyor ve işçiler 'Yanımızdaki arkadaşımızın ölümünden bizim dahi haberimiz olmuyor. Sizin nasıl haberiniz olacak' diyorlar" diye konuşan Üstün, dün biri elektrik kontağından, diğeri düşerek 2 işçinin yaşamını yitirdiğini ve 10 gün önce tesadüfen kim olduğu hala bilinmeyen bir işçinin rögarda cansız bedenin bulunduğunu hatırlattı.
 
Rögarda bulunan işçiye dair "Hala kim olduğu, ismi, yaşı vb. açıklanmış değil. Tesadüfen bulunmasaydı o da kimliksiz ve kendisine ne olduğu bilinmeyen ölümler listesine girecekti. Bugünkü şov bu kan ve yıkımın üzerinden yapılıyor. Bu bir suçtur, katliamdır. Israrla katliama devam edip bir de şovunu yapıyorlar. Biz bu coğrafyanın halkları olarak bunu yapan iktidarı, bakanlıkları ve şirket yetkililerini mahkum ettik. Tarih mahkum ettiği gibi bu sorumsuzlukları karşısında yargılanacaklar. 70 bin işçi greve giderken 'kurtları yiyoruz, bitli odalarda yatıyoruz, maaşlarımız ödenmiyor' demişti yani emeğin sömürüsü ve kan üzerinden bugün bir açılış yapılıyor. Bu bir gösteri ve şov değil katliamdır" diye konuştu.