25 Kasım'da dünyanın dört bir yanında kadınlar sokaktaydı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde dünyanın pek çok kentinde kadınlar sokakları doldurarak, erkek şiddetine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde dünyanın pek çok kentinde kadınlar sokakları doldurarak, erkek şiddetine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 2024 yılında dünya çapında en az 50 bin kadın ve kız çocuğu, en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildi. Verilerde, kadınların en çok yaşadıkları evlerin içinde katledildiklerine dikkat çekildi.

25 Kasım'da sokağa çıkan kadınlar, her geçen gün derinleşen kadın kırımına karşı örgütlü mücadeleyi ve kadın dayanışmasını yükseltme sözü verdi.
Kadınlar, İspanya'nın başkenti Madrid'de, Şili'nin başkenti Santiago'da, Bangladeş'in başkenti Dakka'da, Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Almanya, Hollanda, İngiltere, İsviçre, Avusturya, Fransa, Salvador ve dünyanın pek çok kentinde sokaklara çıktı.

ALMANYA
Almanya'da 25 Kasım kapsamında 50'den fazla kentte eylem ve etkinlikler düzenlendi. Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) de eylem alanlarında yerini aldı.
Köln kentinde, aralarında SKB ve ZORA'nın da olduğu devrimci blok, 24 Kasım'da bir miting ve yürüyüş gerçekleştirdi. Köln Mülheim Hbf önünde toplanan kadınlar, kadın cinayetlerinin politik olduğunun ve bu sistemin kadını değil, fail erkekleri cezasızlık politikalarıyla koruduğunun altını çizdi. Eylemde, faşist hareketlerin yükselişiyle kadına yönelik şiddetin de arttığına dikkat çekildi. Savaş ekonomisinin halkı yoksullaştırdığı ve bundan en çok kadınların etkilendiği vurgulanan eylemde, ırkçı faşist söylemlere, göçmenlere dönük nefret politikalarına da işaret edildi.
25 Kasım akşamı ise Ehrenfeld'de büyük miting gerçekleştirildi. Devrimci blok burada da yerini alarak, kadına yönelik şiddetin esas failinin erkek egemen sistem olduğunu ve kadınların kurtuluşunun ortak, enternasyonal mücadeleden geçtiğini haykırdı.
SKB ayrıca 25 Kasım günü Leverkusen'de Eylül ayında katledilen Fatma'yı anma etkinliğine katıldı. Fatma'nın işyeri önüne mum yakıp, resimlerini asan kadınlar, Fatma'yı unutmadıklarını, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için kadınların daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini söylediler. Burada bir konuşma yapan SKB, kadın cinayetlerine karşı duyarlı olmanın, farkındalık yaratmanın ve örgütlü mücadele etmenin önemine dikkat çekti.
Nürnberg şehrinde yürüyüş gerçekleştirildi. Lorenzkirche meydanında bir araya gelen kadınlar militarizmin, devlet şiddetinin ve kapitalist sömürü düzeninin kadınların yaşamlarını çok yönlü biçimde kuşattığını belirtti; Avrupa'da yükselen ırkçı ve faşist politikaların özellikle göçmen ve mülteci kadınları hedef aldığına dikkat çekti. Kadın cinayetleri, cinsel şiddet, ekonomik adaletsizlik ve siyasal baskılar karşısında örgütlü kadın mücadelesinin büyütülmesi gerektiği vurgulandı.

Mitingden sonra çarşı merkezine doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca kadınlar, "Kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı örgütlenelim", "Erkek öldürüyor devlet koruyor", "Jin jiyan azadî" sloganlarını haykırdılar, zılgıtlar çekti.
Kiel, Frankfurt, Ulm, Wuppertal, Duisburg, Dortmund'da da 25 Kasım kapsamında eylemler düzenlendi.

HOLLANDA
25 Kasım'da kadınlar, Rotterdam'da yan yana geldi. Rode Morgen, SKB ve çok sayıda farklı kadın örgütünün yer aldığı "Kadına Yönelik Şiddete Son" komitesinin çağrısıyla Rotterdam Santral İstasyonu'nun önünde eylem düzenlendi.
Komite adına yapılan konuşmalarda; Avrupa ve dünyada kadınlara yönelik şiddet, baskı, sömürü, taciz ve tecavüzün her geçen gün arttığı belirtilerek, kadınlara yönelik baskı ve zulme karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı. Eylemde, Hollanda'da her 8 günde bir kadının erkek tarafından öldürüldüğü vurgulanarak, kadın kırımına dikkat çekildi.
Eylemde, "Kadına yönelik şiddete son" sloganı atıldı.

İNGİLTERE
İngiltere'nin başkenti Londra'da, SKB, Young Struggle, Jiyan Women's Assembly, Yeni Kadın, TKP'li Kadınlar, Britanya Alevi Kadınlar Birliği, Alxas Kom., Kürecikliler Dayanışma ve Kültür Derneği ile Tilkililer Toplum Merkezi'nin çağrısıyla yürüyüş düzenlendi. Kadınlar Manor House'da bir araya geldi. Pankartlar ve bayraklarla oluşturulan kortejde SKB, "Kadına ve LGBTİ+'lara yönelik şiddetle mücadele edelim – sessiz kalmayacağız" pankartı açtı.
Basın metninde, militarizmin, devlet şiddetinin ve kapitalist sömürü düzeninin kadınların yaşamlarını çok yönlü biçimde kuşattığı belirtildi ve Avrupa'da yükselen ırkçı ve faşist politikaların özellikle göçmen ve mülteci kadınları hedef aldığına dikkat çekildi. Kadın cinayetleri, cinsel şiddet, ekonomik adaletsizlik ve siyasal baskılar karşısında örgütlü kadın mücadelesinin büyütülmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada ayrıca, Mirabel Kardeşler, Berîtan, Arîn Mirkan, Ivana Hoffmann, Barbara Anna Kistler, Sefagül Keskin ve Jîna Emînî gibi kadın direnişçilerin de anıldı.
Basın açıklamasının ardından kortej Manor House'dan Turnpike Lane'e yürüdü. Yürüyüş boyunca, "Jin, jiyan, azadi", "Birleşen kadınlar yenilmezler", "Benim bedenim, benim kararım" sloganları atıldı. Yürüyüş, Turnpike Lane'de sloganlar ve halaylarla son buldu.

İSVİÇRE
İsviçre'nin Lozan kentindeki Montbenon parkında kadınlar buluştu. Buradan Place de 14 Juine kadar yürüyen kadınlar, yakın tarihte Lozan'ın Bel-Air semtinde evli olduğu erkek tarafından katledilen kadının, katledildiği yerde saygı duruşu yapıldı. Daha sonra kitle mumlar ve çiçekler bıraktıktan sonra yürüyüşe devam ett. "14 Juin" meydanında çeşitli kadın kurumları açıklama yaptılar. Kürt kadınlar YJK-S bildirisini okudu.
Biel kentinde çok sayıda kadın Altstdt'da bir araya geldi. Guisanplatz'a yürüyen kadınlar burada yaptıkları açıklamada, kadına yönelik şiddetin bireysel değil, politik bir sorun olduğunu hatırlattı. Kadınlar açıklamadan sonra Biel merkez tren istasyonuna yürüdü. Yol boyunca sık sık "Jin Jiyan Azadi" sloganı atıldı.

AVUSTURYA
Linz'de birçok kadın, erkek-devlet şiddetine karşı yürüdü. Martin Luther Platz'da düzenlenen açıklamanın ardından yürüyüşle Linz Vali Konağı önüne gelen kadınlar, erkek egemen şiddete, iş yaşamında ve sağlık sektöründe karşılaşılan sorunlara dikkat çekti.
İranlı, Filistinli ve Avusturyalı kadınların yer aldığı eylemde, İşçi Odası kadın temsilcileri, Avusturya'daki kadınların iş hayatında yaşadığı krizleri dile getirirken, sağlık sektöründen katılan kadınlar sağlık alanındaki eşitsizlikleri ve sorunları vurguladı.
Kürt kadınlar, Abdullah Öcalan'ın 25 Kasım'a ilişkin gönderdiği mesajı okudu. Etkinlikte ayrıca Rojava kadın devrimi modeli tanıtıldı; modelde kadınların eşitliği, kendi örgütlülüğü ve kolektif hareket kapasitesi ön plana çıkarıldı.
Etkinlik, kadınların eşitlik, özgürlük ve şiddetsiz bir yaşam için dayanışma mesajlarıyla sona erdi. Katılımcılar, toplumsal mücadele ve kadın örgütlülüğünün önemini bir kez daha vurguladı.
FRANSA
Strasbourg'da kadınlar erkek egemen ve devlet şiddetine karşı yürüyüş düzenledi. Strasbourg Zîn Kadın Komünü de eylemde yer aldı. Place Dauphine'den başlayan yürüyüş, Place de la République'te sona erdi. Yüzlerce kadın pankartlar taşıyarak megafonlarla taleplerini dile getirdi. Yürüyüş boyunca "Jin, Jiyan, Azadî" ve "La Femme, La Vie, La Liberté" sloganları atıldı.
Zîn Kadın Komünü üyeleri, yürüyüş sırasında TJK-E'nin açıklamasını okudu. Metinde kadın cinayetlerinin arttığı, mevcut yasaların ve önlemlerin yetersiz olduğu vurgulandı. Erkek egemen zihniyetin ve devlet politikalarının şiddeti büyüttüğü belirtilerek, "Bu şiddet, erkek egemen, devlet yanlısı ve güç odaklı bir zihniyetten kaynaklanıyor. Kadınların örgütlenmesi ve toplumsal savunması olmadan bu şiddeti durdurmak mümkün değil" denildi.
Rennes kentinde République Meydanından tren garına kadar süren yürüyüşte kadınlar, devlet ve erkek şiddetine karşı protesto çağrısı yaptı. "Jin, jiyan, azadî" sloganı hem Kürtçe hem Fransızca atıldı.
Reims'te, düzenlenen yürüyüşte Taybet İnan, Rojin Kabaiş ve Narin Güran başta olmak üzere katledilen kadınlar anıldı. Kadınlar, kapitalist sistemin ve devlet mekanizmalarının kadını sömüren yapılarının halkların iradesini de çürüttüğünü belirtti. Buna karşı tek çözümün kadınların özsavunması ve örgütlü direnişi olduğu vurgulandı.