8 Kasım 2025 Cumartesi

25 Kasım Kadın Platformu: Şüpheli kadın ölümleri aydınlatılsın

25 Kasım çalışmalarını Kadıköy'den başlatan 25 Kasım Kadın Platformu, "Hayatlarımızı daraltmaya çalışan, kadın cinayetlerini engellemek yerine kazanımlarımızı hedef alan bu erkek egemen sisteme ve erkek devletin politikalarına karşı öfkemizle, dayanışmamızla, mücadelemizle buradayız" dedi. Kadınlar, 25 Kasım'da Taksim Tünel'e çağrı yaptı.

25 Kasım Kadın Platformu, bu seneki 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çalışmalarını, Kadıköy rıhtımda gerçekleştirdiği eylemle başlattı. Platformun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, zincir oluşturarak "Şüpheli kadın ölümleri aydınlatılsın" çağrısını yükseltti.

Eylemde, Nadira Kadirova, Gülistan Doku, Hande Kader, Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, Rojin Kabaiş, Narin Güran'ın hikayeleri okundu.

Platform adına basın açıklamasını okuyan Leyla Can, "Kadınlar her gün erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor, katlediliyor, kaybediliyor. Faillerin dosyaları 'yetersiz delil' gerekçeleriyle, alelacele yapılan ve etkin yürütülmeyen soruşturmalarla 'şüpheli ölüm' denilerek kapatılıyor. Kadınların maruz kaldığı erkek şiddetini; erkek şiddetine karşı koruyucu önleyici politika geliştirmeyen devletin şiddet faili erkekleri cezasızlıkla ödüllendirdiğini; kadın cinayetlerinin üstünün intihar, şüpheli ölüm denilerek örtülmeye çalışıldığını görüyoruz" dedi.

'FAİL ERKEKLER CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRİLİYOR'
"Daha kaç kadının adı 'şüpheli ölüm' diye geçecek kayıtlara" diye soran Can, devletin erkek şiddetine karşı bütünlüklü politika geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikalarıyla erkek şiddetine yol açtığını vurguladı. Cinsiyetçi yargının kadın cinayetlerinde etkin soruşturma yürütmediğine dikkat çeken Can, fail erkeklerin cezasızlıkla ödüllendirildiğini belirtti.

Kadın cinayetlerinin gizlilik kararıyla, delil karartmayla, "şüpheli" denerek kapatılmak istendiğine işaret eden Can, "Tüm kurumlarda erkeklik hüküm sürüyor. Bu sistem sadece ihmaliyle değil, cezasızlığıyla da suçun parçası. Devlet; korumadığı her kadının, kapattığı her dosyanın failidir" ifadelerini kullandı.

'BİRBİRİMİZİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Can, şöyle devam etti: "Biz, erkek devlet şiddetine karşı birbirimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Kaybedilen kadınlara ne oldu diye sormayı, üstü örtülen dosyaların peşinde olmayı, davaları takip etmeyi sürdüreceğiz. Fail erkekleri, devleti, gücünü aldıkları erkek egemen sistemi işaret etmeye; erkek şiddetiyle bu sistem arasındaki bağı göstermeye devam edeceğiz. Hayatlarımız ve birbirimiz için yine sokaklarda bir araya gelecek, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Hayatlarımızı daraltmaya çalışan, kadın cinayetlerini engellemek yerine kazanımlarımızı hedef alan bu erkek egemen sisteme ve erkek devletin politikalarına karşı öfkemizle, dayanışmamızla, mücadelemizle buradayız."

25 KASIM'DA TAKSİM TÜNEL'E ÇAĞRI
Eşit ve özgür bir hayat istediklerini vurgulayan Can, bu hayatı mücadeleyle kuracaklarını vurguladı. Can, şu ifadeleri kullandı: "Gülistan'ın, Nadira'nın, Hande'nin, Rojin'in, Dina'nın, Narin'in ve ölümü şüpheli bırakılan bütün kadınların ardından 'Bir kişi daha eksilmeyeceğiz' diye haykırıyoruz. Patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine ve cezasızlığa karşı yan yanayız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde öfkemizle, isyanımızla, dayanışmamızla buluşalım!"

Eylemin sonunda 25 Kasım Kadın Platformu, İstanbul'daki tüm kadınları 25 Kasım günü Taksim Tünel'de buluşmaya çağırdı.

Eylem boyunca "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Rojin'e ne oldu?", "Gülistan Doku nerede" sloganları atıldı.