'2026 bütçesi eğitimin değil, çocuk emeği sömürüsünün büyütüldüğünün açık ilanıdır'
Eğitim Sen 2026 Eğitim Bütçesinin; eğitim hakkını genişleten değil daraltan, kamusal eğitimi güçlendiren değil tasfiye eden, öğrencilerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzak, eğitim emekçilerinin insanca yaşam ve güvenceli çalışma taleplerini yok sayan siyasal bir tercihler bütünü olduğunu belirterek 2026 eğitim bütçesini, sermayeye kar aktarma bütçesi olarak tanımladı.
Eğitim-Sen, 2026 Eğitim Bütçesine yönelik Genel Merkez Basın Yayın Bürosunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın metnini okuyan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, kamusal eğitimin fiilen tasfiye edildiğini ve velilerin cüzdanına dayalı bir eğitim modelinin kurumsallaştığına dikkat çekti. Yoksul ailelerin çocuklarının eğitim masrafları nedeniyle daha da zorlanırken eğitimin bir hak olmaktan çıktığını dile getiren Irmak, bu durumun sınıfsal eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini vurguladı.
2026 BÜTÇESİ NE ANLAMA GELİYOR?
2026 yılı Eğitim bütçesinin kamuoyuna "eğitime en büyük pay" söylemiyle sunulsa da, eğitim hizmetlerinin niteliksel durumu, eğitim emekçilerinin yaşam koşulları ve çocukların temel hakları incelendiğinde ortaya çıkan tablonun oldukça karanlık olduğunu söyleyen Irmak, "2026 bütçesi, Türkiye'de eğitim politikalarının piyasacı, ideolojik ve kamu dışı yönelimini daha görünür bir şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
SİYASAL YÖNELİM: KAMUSAL EĞİTİMİN TASFİYESİ
Kamusal eğitimin; laikliği, bilimsel yaklaşımı, eşit yurttaşlığı ve ilerlemeyi merkeze alan bir toplumsal mutabakat alanı olduğunu belirten Irmak, son yıllarda eğitimde yaşanan olumsuzlukları şu şekilde aktardı: "Kamu okullarının altyapısı bilinçli biçimde zayıflatılmış, özel okullar teşviklerle büyütülmüş, dini vakıf ve cemaatlerle imzalanan protokoller artmış, bölgesel eşitsizlikler derinleşmiş, nitelikli eğitim hakkı gelir düzeyine bağlı bir ayrıcalığa dönüşmüştür. Siyasal iktidarın tercihleri, kamusal eğitim yerine dinci, gerici, ırkçı ve piyasacı bir eğitim modelini merkeze almaktadır."
'BU BÜTÇE ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜNÜN BÜYÜTÜLDÜĞÜNÜN AÇIK İLANIDIR'
MESEM uygulamalarının oldukça çarpıcı bir örnek olduğunun altını çizen Irmak, "Çocukları okuldan koparıp ucuz işgücü olarak işletmelere yönlendiren bu düzen, son 20 yılda en az 931 çocuğun iş cinayetinde yaşamını yitirdiği bir tabloyu büyütüyor. Sadece son aylarda MESEM kapsamında 8 çocuk çalışırken öldü. Buna rağmen bütçede çocuk işçiliğini durduracak tek bir adım yok. İktidar, kamusal eğitim sorumluluğunu piyasaya devrediyor; çocukların yaşamını ve geleceğini sermayenin çıkarlarına feda ediyor. Bu bütçe, eğitimin değil, çocuk emeği sömürüsünün büyütüldüğünün açık ilanıdır" dedi.
2026 Eğitim bütçesinin bir tasfiye programı olduğunu söyleyen Irmak, bu bütçenin yarattığı sorunları şu şekilde sıraladı: "Eğitim emekçilerinin ücretlerini eritiyor. Kamusal eğitimi zayıflatıyor. Laik ve bilimsel eğitimi geriye itiyor. Özel okulları büyütüyor. Deprem bölgesini kaderine terk ediyor. Çocukların en temel haklarını görmezden geliyor. Ataması yapılmayan öğretmenler sorununu yok sayıyor. Eşit işe eşit ücret ve güvenceli çalışma talebini yok sayarak eğitim emekçilerinin geleceğini belirsizliğe itiyor. Ülkedeki derin ekonomik krizin yükünü emekçilerin sırtına bindirerek kamusal eğitimi daha da çökertiyor. Ekonomik kriz nedeniyle öğrencileri temel eğitim gereçlerine dahi ulaşamaz hale getiriyor; velileri ağır bir maliyet cenderesine sıkıştırarak eğitimi bir hak olmaktan çıkarıyor. Yükseköğretim emekçilerini düşük ücret, güvencesiz istihdam ve siyasi baskılar altında bırakarak, üniversitelerde bilimsel özerkliği ve akademik özgürlüğü hedef alıyor."
'BU BÜTÇEYİ KABUL ETMİYORUZ'
2026 bütçesinin bir iyileştirme olmadığını belirten Irmak, kamusal eğitimin tasfiyesi ve eğitim emekçilerinin yoksullaştırılması programı olarak değerlendirdi. "Eğitim Sen olarak bu bütçeyi kabul etmiyoruz" diyen Irmak, şunları söyledi: "Çünkü bu bütçe, halkın çocuklarına, eğitim emekçilerine değil; iktidarın siyasal hedeflerine, sermayeye ve dini yapılara hizmet etmektedir. Mücadelemiz, halktan ve emekten yana gerçek bir kamusal eğitim bütçesinin oluşturulması için kararlılıkla sürecektir."