3 Kasım 2024 Pazar

Türkoğlu: 25 Kasım genelgesi şiddetle mücadelede samimi değil

HEDEP Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, 25 Kasım günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yayımlanan genelgeye ilişkin değerlendirmede bulundu. "Fail erkeğe 'öfke kontrol eğitimlerinin verileceği' söylenen bir genelge, kadına yönelik şiddetle mücadelede samimi olamaz" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi Sözcü Halide Türkoğlu, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. DBP Diyarbakır irtibat binasındaki basın toplantısında konuşan Türkoğlu, 25 Kasım günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde her türlü zulme, baskıya, şiddete rağmen meydanları terk etmeyen kadınların direnişini, umudunu ve kararlılığını selamlayan Türkoğlu, "Hak arayışlarının dün 100'üncü gününe giren Agrobay kadın işçilerinin direnişleri direnişimizdir diyerek mücadelelerini selamlıyorum. 'Galatasaray Meydanı bizimdir' diyen Cumartesi Annelerinin, Barış Annelerinin mücadelesi 'yolumuzun ışığıdır' diyorum. Erkek-devlet şiddetine diz çökmeyen, boyun eğmeyen Figen, Gültan, Sebahat ve Ayla şahsında cezaevindeki tüm kadın yoldaşlarımıza selamlarımızı iletiyoruz" dedi.

Kürt dilini, kültürünü, sanatını her türlü saldırıya rağmen koruyan, icra eden kadın sanatçıları selamlayan Türkoğlu, TRT'nin Pervin Çakar'ı arşivlerinden çıkarmasına tepki gösterdi, "TRT Kürt halkının, Kürt kadınlarının vergileriyle de yayın yapıyor. Sizin haddiniz değil arşivlerden bunu çıkarmak. Şunu da söyleyelim. Yok sayarak, arşivlerden çıkararak Kürt kadınların sesini, sözünü, sanatını, özgürlük mücadelesini dünyaya duyurmasına engel olamadınız, olamayacaksınız" diye konuştu.

Türkoğlu, Adli Tıp Kurumu'nun 81 yaşındaki Makbule Özer hakkında verdiği "hapishanede kalabilir" raporuna da tepki gösterdi, raporu insanlık suçu olarak değerlendirdi, "Bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Makbule Anaya bu zulmü yaşatmaya çalışanlara karşı hep birlikte ses olalım, engel olalım" çağrısında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ürelerinin görevden alınmasına da tepki gösteren Türkoğlu, "Skandal karar, kayyum darbesinin devam ettiğinin son göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu. Türkoğlu, "TTB Merkezi Konseyi'nde yer alan, kadınlar başta olmak üzere halkın sağlığını, toplumun sağlığını savunan hekimlerin onurlu mücadelesi biz kadınların da mücadelesidir. Şebnem Korur Fincancı ve yol arkadaşlarının yanındayız, dayanışmadayız" diye ekledi.

2024 yılı bütçesini haklar ve özgürlükleri gasp eden bütçe olarak değerlendiren HEDEP Kadın Meclisi Sözcüsü Türkoğlu, bütçeye kadınlar olarak olur vermediklerini isyan ettiklerini söyledi. Türkiye'de kadın istihdamının erkek istihdamının yarısı olduğunu, son 5 yılda kadın istihdamının sadece 1,9 puan arttığını belirten Türkoğlu, "Türkiye'de 12 milyon kadın bakım emeği, ailevi ve kişisel sebeplerden ötürü çalışma hayatına dahil olamıyor. Çalışan kadınların ise yüzde 32,5'i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 3,3 milyon kadın sosyal güvenceden yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Eşini kaybetmiş ve hiçbir geliri olmayan kadınlara bin TL reva görülürken kendi yandaşlarına, bürokratlarına 5 yerden maaş bağlanıyor. Hasta, engelli, yaşlı ve çocuk bakımını üstlenmek zorunda kalmış kadınlara 5 bin 98 TL veriliyor. Halkın bütçesiyle bu ülkede 'bir adam ve ailesi' her gün lüks ve şatafat içinde saraylarda özel besleniyor. Kadına reva görülen tablo budur işte" dedi.

'KADINLAR DİRENİŞİ SÜRDÜRÜYOR'
25 Kasım günü 3 kadının katledildiği, 10 ayda 287 kadının katledildiği, 183 kadının "şüpheli şekilde" yaşamını yitirdiği bilgisini paylaşan Türkoğlu, KYK yurtlarındaki ölümlere işaret etti. Kadın katliamları karşısında kadınların direnişini sürdürdüğünü, direnen kadınların erkek-devlet şiddeti ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Türkoğlu, bunun son örneğinin 25 Kasım günü sokağa çıkan kadınlara yönelik polis şiddetiyle yaşandığını belirtti. İktidarın kadın mücadelesinden korktuğunu vurgulayan Türkoğlu, "Korkunun ecele faydası yok. Alışacaksınız, ikna olacaksınız, direnen ve direnerek özgürleşen kadınların mücadelesi sizin iktidarınızı sarsmaya devam edecek. Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleden geri adım atacak tek bir kadın yok. Kendinizi buna ikna etmenizi tavsiye ediyoruz" diye konuştu.

25 Kasım günü Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeye değinen HEDEP Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, "şiddete sıfır tolerans" söylemiyle yayımlanan genelgede erkeklere öfke kontrolü eğitimi verileceğinin söylendiğini hatırlattı. "Genelge, kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar samimi olabilir" sorusunu yönelten Türkoğlu, genelgede "erkektir, öfkelidir, sinirlidir, şiddet uygularsa meşrudur" denilerek fail erkeklerin aklanmak istendiğinin altını çizdi.

'GENELGE KADINDAN KANIT İSTİYOR'
Türkoğlu, genelgeyle kadın özgürlük mücadelesinin "kadının beyanı esastır" ilkesinin hedef alındığına da vurgu yaptı. Genelgede, şiddete maruz kalan kadına kanıtlama şartı getirilmesine tepki gösteren Türkoğlu, "Kanıttan kastınız nedir" sorusunu yönelterek şunları söyledi: "Bu ülkede binlerce kadın katledildi. Adliye koridorlarında adalet ararken hedef oldu. Tedbir kararı olmasına rağmen korunamadı. Bunlar kanıtlı olanlar. Peki ya darp raporu alamamışsa, ekonomik şiddete uğramışsa, cinsel şiddete uğramışsa ve bunu kanıtlayacak bir yerde değilse ne olacak? Bu kadın korunmayacak mı? Karakola başvuruya giden kadınları evlerine geri gönderen, darp raporu almaya yönlendirmeyen, işlem yapmayan kolluk bu genelgenin neresindedir? Kadına yönelik şiddetle mücadele kararlılık ister, samimiyet ister, uygulama ister, politika ister. Bu saydıklarımın hiçbiri bu iktidarın ajandasında maalesef ki yoktur. O yüzden bir kez daha uyarıyoruz. Kadınların haklarına, yaşamlarına, kazanımlarına el uzatmaktan vazgeçin. Bizler var olduğumuz sürece yaşamlarımızı savunmaktan, eşitlikten, özgürlükten yana mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli erkek ittifakınız taleplerini yerine getirmek için hayata geçirdiğiniz genelgeniz değil İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyeceğiz."

KADINLARA YEREL YÖNETİMLERE ADAY ADAYLIĞI ÇAĞRISI
2016 yılından bu yana kayyum darbesiyle eşbaşkanlık sisteminin hedef alındığını hatırlatan Türkoğlu, kadınları siyaset dışına iten, karar mekanizmalarında yok sayan erkek egemen iktidara karşı kadın özgürlükçü yerel modeli savunduklarını hatırlattı. Türkoğlu, kadınlara, kadın merkezlerini, sığınakları, çok dilli Alo Şiddet hattını, kadın üretim alanlarını, mor marketler zincirini, kadın dengbêj evlerini, kadın kütüphanelerini, engelsiz yaşam merkezlerini yeniden oluşturmak, kadın dostu kentleri yeniden inşa etmek için kent yönetimlerinde yer alma çağrısında bulundu.

Türkoğlu son olarak özellikle genç kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlara 2024 yılı yerel seçimleri öncesinde belediye eşbaşkanlıkları, il genel meclis üyeliği ve belediye meclis üyeliklerine başvurma çağrısında bulundu.