'Türklerle Kürtler birleşmediği sürece kazanma şansımız yok'

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 1. bölge milletvekili adayları Sema Uçar, Erkan Baş, Musa Piroğlu ve Erol Katırcıoğlu, Koşuyolu Park'ında halkla buluştu.  

 

İlk olarak, KHK ile ihraç edilen öğretmen Sema Uçar söz aldı. Bugün Flormar işçilerini ve Kartal'da KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerini ziyaret ettiğini belirten Uçar, direnişçilerin selamlarını iletti.  KHK ihraçlarının haftalardır direnişte olduğunu hatırlatan Uçar, "Bu mücadeleyi neden HDP'ye taşımayayım diye düşündüm ve HDP'den aday oldum" dedi. İktidarın kendilerini “terörist” ilan ederek ihraç ettiğini söyleyen Uçar, yürüttükleri mücadele ile halka öyle olmadıklarını gösterdiklerini ifade etti. 

 

KATIRCIOĞLU: KARAR ALANLAR DAİMA KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE KARAR ALIR

 

Ardından söz alan Erol Katırcıoğlu, "Bu seçim ya toplum üzerinde güneşin doğmasına neden ya da uzun sürecek bir karanlığın bu memleket üzerinde olacağı bir seçim olacak" dedi.  

 

HDP'nin Meclis'te yer alması gerektiğine işaret eden Katırcıoğlu, topluma bu sorumluluğu hatırlatmak gerektiğini ifade etti. AKP'nin 16 yıldır hükümette olduğunu ve ortaya çıkan sonuçların devraldığı sonuçlardan çok daha kötü olduğunu kaydeden Katırcıoğlu, bu durumu şöyle yorumladı: “Herhangi bir sistemde karar alıcılar az sayıda ise ve çok sayıda kişinin hayatını ilgilendiren konularda karar alıyorlarsa o kararların hatalı olmasının ihtimali çok yüksektir. Karar alanlar daima kendi çıkarlarına uygun karar alırlar. (AKP) Aldıkları birçok karar az sayıda aktörün çıkarlarını düşünerek aldıkları kararlardır. Şimdi o yanlış kararların sonuçlarını görüyoruz. Kapitalizm bu çelişki üzerinden yükselir. İstikrarsızlığı ve toplumun genel çıkarlarını yükseltememesinin asıl sebebi de budur. Doğru kararların, kararlardan etkilenecek insanların da dahil olacağı çerçevede alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

 

HDP'nin özerklik tavrının eleştirildiğini ve ayrılıkçı olarak değerlendirildiğini hatırlatan Katırcoğlu, bu yaklaşımın yanlış olduğunu kaydetti. Katırcıoğlu, “Türkiye yerelden yönetilmesi gereken bir ülkedir. Sadece merkezi kararlarla yönetilebilecek bir ülke değildir. HDP yerelden yönetimi sadece Kürtlerin yaşadığı şehirler için önermedi, bütün Türkiye için önerdi. Şehirlerin yerelden yönetilebildiği yeni bir demokrasi anlayışına geçmemiz lazım” dedi. 

 

BAŞ: TÜRK VE KÜRT YOKSULLARI BİRLEŞMELİ

 

Erkan Baş ise “Bulunduğumuz durumdan rahatsızız ve bir çıkış arıyoruz” diye söze başladı. Baş, özgürlükten söz edilmediğini, eşitliğin ortadan kalktığını, sokakta yürürken insanların mutsuz ve gelecekten kaygılı olduğunu kaydetti. 

 

Baş, “İçinde bulunduğumuz evrede Türkiye'nin kurtuluşuna giden yolu arıyorsak, halkın mutluluğunu arıyorsak yapılması gereken ilk şey derhal bu iktidara son vermektir. Bu seçim sürecini bu hedefin başarıya ulaşmasında bir vesile yapabiliyor muyuz yapamıyor muyuz?” diye sordu.  

 

24 Haziran sürecinin Gezi, 7 Haziran, 16 Nisan ve Adalet Yürüyüşünden farksız olmadığını söyleyen Baş, “Ortaya çıkan olanakları kullanmaya çalışan milyonlar 24 Haziran'ı vesile kılmaya çalışacak” dedi.  

 

“Amaç bu iktidardan en kısa sürede kurtulmaksa, 24 Haziran seçimlerini bunun için kullanmaksa bu seçimde yapılması gereken HDP'ye oy vermek, sandıktan olabildiğince güçlü çıkmasını sağlamaktır” diyen Erkan Baş, iktidarın artık yönetemediğini kendisinin de itiraf ettiğini belirtti. Baş, “Biz de öyle düşünüyoruz, yönetemiyorlar” diye ekledi. 

 

Biriken halkın öfkesi taşma noktasına gelmeden seçimlere gidildiğine işaret eden Baş, “Bu iktidar o koltuktan devrilecekse o zaman başka bir soruyla karşı karşıyayız. Nasıl bir Türkiye ortaya çıkacak? Bu iktidar giderken mücadelede ne kadar teriniz olursa bu iktidar sonrası Türkiye'de o kadar yeriniz olur. Bu nedenle HDP arkasında olabildiğince güç biriktirmek gerekir. Kim ne kadar bu mücadeleye katkı koyarsa hayal ettiği ülkeyi o kadar yakınlaştırır” dedi.

 

HDP üyesi olmadığını hatırlatan Baş, şöyle devam etti: “Bu seçimde yapmamız gereken şey HDP'ye oy vermek, onunla birlikte çalışmaktır. İnsani vicdani olarak sadece ve sadece halkın onlara verdiği görevi en iyi biçimde yerine getirdikleri, halklarının çıkarlarını savundukları için... Eş genel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, binlerce üyesi hapiste olan bir partiden söz ediyoruz. Hepimizin ortak ideallerini dillendirdikleri için tutsak edilmiş binlerce üyeden söz ediyoruz. Eşitlik, özgürlük mücadelesi veren her yurttaşın HDP'de gücünü birleştirmek gibi bir görevi olduğunu düşünüyorum. AKP'nin çok uzun yıllardır devam eden dini inancına göre, kökenine göre, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye böldüğü, birbirine düşmanlaştırarak kendi iktidarını ayakta tuttuğu sürece son vermemiz gerekir. Türkiye kurtulacaksa ancak Türk ve Kürt yoksullarının birlikte mücadelesiyle kurtulacak. Kürt illerinde insanlar katledilirken biz burada laik bir ülkede özgürce yaşayamayız. Tunç yasasıdır bu. Türklerle Kürtler birleşmediği sürece kazanma şansımız yoktur. HDP bu seçim platformunda bunu temsil eden tek partidir.”     

 

PİROĞLU: HDP ÇIKIŞ YOLU SUNUYOR

 

Musa Piroğlu ise “Hepimiz geleceğimizden kaygılıyız” dedi, AKP'nin yukarıdan aşağı bir baskı rejimi, erkek, Sünni, Türk bir devlet kurmak ve toplumu yeniden şekillendirmek istediğini söyledi. 

 

Bu faşizan yapının ancak yan yana gelinerek durdurulabileceğine işaret eden Piroğlu, “12 Eylül'de, OHAL dönemi boyunca yapamadığımız, işçiler, kadınlar öldürülürken, binalarımız basılırken, kentlerimiz yakılırken, gençlerimiz kurşuna dizilirken seyirci kaldığımız ve karşısına dikilemediğimiz süreci nasıl aşarız sorusudur bu” dedi. Kürt halkı ve Türkiye devrimci, sosyalist hareketin omuz omuza bu süreci aşabileceğini ifade eden Piroğlu, herkesin tehdit altında olduğunu kaydetti. 

 

Piroğlu, “Biz bu seçimi herhangi bir seçim, hükümetin değiştiği bir seçim olarak ele alırsak baştan yanlış tarih okuması yaparız ve yanlış bir tarihi de yazmaya başlarız. HDP, siyasal iktidardan rahatsız olan herkese, hatta AKP'ye oy vermiş tüm işçilere, yoksullara, AKP'nin etkisi altındaki halk kitlelerine bir çıkış yolu sunuyor” dedi. 

 

Piroğlu'nun konuşmasının ardından panel soru cevap bölümüyle devam etti.