25 Nisan 2024 Perşembe

TGS Meclis'e dilekçe gönderdi: Sansür yasasına hayır

TGS'nin çağrısıyla kentlerde sokağa çıkan gazeteciler bir kez daha sansür yasasına hayır dedi. Meclis grup başkanvekillerine dilekçe yollayan gazeteciler, yasa geçtiği takdirde yaşanacakları hatırlattı. 

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) çağrısıyla çok sayıda gazeteci sosyal medyaya ve gazeteciliğe yönelik susturma, korkutma, hapsetme yasasına karşı sokağa çıktı. 

İstanbul'da Sirkeci büyük postaneden, Ankara'da Meclis Çankaya giriş kapası önünde, İzmir Cumhuriyet Meydanı'ndaki PTT önünden, Adana Cemalpaşa PTT, Diyarbakır Ofis PTT, Eskişehir Merkez PTT önünde bir araya gelen gazeteciler yaptıkları açıklama sonrası Meclis Grup Başkanvekillerine "Sansür yasasına hayır" dedikleri dilekçeleri gönderdi. 

'BU TEKLİF GERİ ÇEKİLSİN'
"Anayasaya aykırı yasa geri çekilsin", "Basınsız, basın yasasına hayır", "Sosyal medyama karışma", "Yalan haber kime göre, neye göre", "Yerel basın kepenk kapatacak", "Sansür yasasına hayır", "Basınsız basın yasasına hayır", "Bugün bana yarın sana" sloganlarının yer aldığı dövizlerin taşındığı eylemlerde, okunan basın metni şöyle: "'Dezenformasyonla mücadeleyi' değil sansürü artırmak üzere hazırlandığı anlaşılan kanun teklifi, 2022 boyunca yaptığımız tüm itirazlara rağmen, yasama yılı başlar başlamaz meclis gündemine geliyor. Türkiye seçime giderken, 'dezenformasyonla mücadele' adı altında ısrarla gündeme getirilen ancak gazeteciliğe baskıdan ve medyayı cezalandırmaktan başka amacı olmayan bu teklifin geri çekilmesini istiyoruz.

'İKTİDAR HABERİN YALAN OLUP OLMADIĞINA KARAR VERECEK'
Basın meslek örgütlerine sorulmadan, iktidar tarafından tek taraflı hazırlanan bu yasa teklifi kabul edilirse, yalan olduğu iddia edilen bir haber nedeniyle gazeteciye üç yıl hapis cezası verilebilecek, sosyal medyada eleştirel paylaşım yapan yurttaşlar dezenformasyonla suçlanabilecek. Paylaşılan içeriğin doğru olup olmadığına ise iktidar karar verecek.

Yasa bu hâliyle geçerse hayatımızda neler değişecek, özetleyelim:
🔹 Sosyal medya cendereye alınacak, anlık mesajlaşma uygulamaları bundan sonra görüşmelere ilişkin bilgileri BTK'ya verecek.
🔹 Gazetecilerin basın kartı taşımasının hiçbir anlamı kalmayacak, çünkü dernek ve vakıf yöneticilerinin basın kartı alabilmesi için medya alanında faaliyet göstermesi yeterli olacak. Basın İlân Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine hem para hem ceza veren bir kurum olarak geniş yetkilerle donatılacak. Tıpkı, televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi yazılı ve dijital medyanın eli sopalı polisi hâline gelecek.
🔹 BTK ile BİK, basılı ve dijital medyanın yanı sıra sosyal medya ile Whatsapp gibi haberleşme uygulamalarını da çok sıkı bir denetim ve ceza tehdidi altına alacak. Kullanıcı bilgilerini vermek ya da suç işlediği öne sürülen hesaplarla ilgili işlem yapmak gibi ağır yükümlülükleri kabul etmeyen sosyal medya şirketlerinin bant genişliği yüzde 95 oranında daraltılacak, böyle olunca hepimizin her gün kullandığı bu uygulamalar çalışmayacak.
🔹 Yerel gazetelerin ana yaşam kaynağı olan resmi ilân gelirinin yüzde 75'i buharlaşacak, matbaalar çalışamaz hâle gelecek. Kısacası yaklaşan seçimler öncesinde, devlet kurumları halkın tüm haber kaynaklarını bir ahtapot gibi saracak, isterse sıkıştırıp boğacak, isterse gevşetecek.

'BASIN, İFADE VE HABERLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜ KALMAYACAK'
Biz gazeteciler yasa teklifinin her maddesini didik didik inceledik. Topluma karşı sorumluluğumuz gereği bir kez daha hem yasa yapıcıları hem kamuoyunu uyarıyoruz. Bu yasa bu hâliyle geçerse ülkemizde basın, ifade ve haberleşme özgürlüğü kalmayacak. İtirazlarımızı Meclis'te dile getirirken 'Tartışmalı bu maddeleri muğlaklıktan uzak olacak şekilde yeniden düzenleyelim' dedik, dinlemediler.

'SANSÜRE DEĞİL DAHA FAZLA DEMOKRASİYE İHTİYACIMIZ VAR'
Şimdi tarihimizde görülmemiş düzeyde ağır bir ifade özgürlüğü engeliyle karşı karşıyayız. Bu yasa tüm topluma ve bu toplumun bir parçası olan gazeteci ve yayıncılara çok ağır otosansür, sansür, ceza, denetim ve işini yapamama tehdidi getirmektedir. Bu sansürü kabul etmeyeceğiz, okurlarımızla, sektörle ve meslektaşlarımızla bu yasanın geri çekilmesi için mücadele edeceğiz. Bugün buradan TBMM'de grubu bulunan partilerin grup başkanvekillerine kanun teklifini geri çekmeleri için son kez çağrı yapıyoruz. Sansüre değil daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var!"