Temelli: İstinaf Mahkemesi AİHM kararını uygulamayarak suç işliyor
Meclis'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, istinaf mahkemesinin Selahattin Demirtaş hakkında verilen AİHM kararını uygulamayarak suç işlediğini söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'HALKIN GÜNDEMİ MECLİS'E YANSIMIYOR'
Meclis'in gündeminde Vakıflar Kanunu olduğunu belirten Temelli, bu kanunun derdinin belediyelerin elindeki vakıfları almak olduğunu söyledi. "Oysa yerel yönetimler başarılı bir şekilde bu vakıfları koruyup ve bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirenlerdir" diyen Temelli, iktidarın yerel yönetimlere yaklaşımının sonucunu bu yasada da görmenin mümkün olduğunu belirtti.
Meclis'in kendisini iktidarın gündemiyle sınırladığını ifade eden Temelli, "Bu gündem de biliyorsunuz ya sermayenin gündemidir ya da bürokrasinin gündemidir. Yani toplumun, halkın gündemi bir türlü Meclis'e yansımıyor" dedi. Komisyonda görüşülmekte olan Bütçe Kanunu'nun da halktan uzak olduğunu vurgulayan Temelli, aksine halkın bütçe hakkının gasp edildiğini dile getirdi.
'DEZENFLASYON PROGRAMI ÇÖKMÜŞTÜR'
Vakıflar Kanunu'ndan sonra Meclis'e gelecek vergi düzenlemelerini içeren yasanın mevcut vergi adaletsizliğini derinleştireceğini dile getiren Temelli, "Vergideki adaletsizliği ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler bu kanun teklifinin içinde yok. Tam tersine vergiyi tabana yayıyor. Yani halkın üzerine, emekçinin üzerine, yoksulun üzerine yeni yükler getiriyor" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ısrarla sürdürdüğü dezenflasyon programının çöktüğünü kaydeden Temelli, "Çöktüğü için de zaten şimdi yeni finansman kaynakları arıyorlar. Bu finansman kaynakları olarak da adres halktır, emekçidir, işçilerdir, yoksullardır. Onların üzerine yeni yükler getirerek programı kurtarmaya çalışıyorlar. Bu program kurtulamaz. Bu program çökmüştür. Çöktüğünü nereden anlıyoruz? Bunun en makro boyuttaki göstergesi işte bütçedir" dedi.
'GÖRÜŞÜLEN BÜTÇE SERMAYENİN BÜTÇESİDİR'
Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen bütçenin sermayenin bütçesi olduğunu vurgulayan Temelli, bütçe görüşmelerinde bölgesel eşitsizliklerin azaltılmasını talep ettiklerini söyledi. Bölgesel eşitsizlik dendiğinde Kürt illerinin belirgin şekilde ortaya çıktığına işaret eden Temelli, "Bunu komisyonda söylüyoruz. Diyoruz ki Kürt illerinde böyle bir adaletsizlik var. Komisyonun tek ilgilendiği konu nedir biliyor musunuz? Bu adaletsizlik değil. Kürt illeri sözcüğünü düzeltme çabasında. Anayasaya aykırıymış. Anayasaya aykırı filan değil" dedi.
Temelli, şöyle devam etti: "Dedik ki çiftçilerin 600 bin liraya kadar olan borçlarını silin. Küçük çiftçinin böyle bir desteğe ihtiyacı var. Çünkü çiftçi perişan. Anadolu'yu dolaşsanız, Kürt illerine gitseniz bütün çıplaklığıyla bunu görmeniz mümkün. Yine Hazine ve Maliye Bakanlığı'na dedik ki en düşük emekli maaşını en az yoksulluk sınırının yarısına kadar çıkarın, reddettiler. Yıllık cirosu 2 milyon liranın altında olan esnafların 400 bin liraya kadar olan borçlarını silin. Küçük esnaf için yine bir önemli destek ama reddettiler. Ev emekçisi kadınların sigorta kapsamına alınmasını talep ettik. Reddettiler. Kabul ettikleri hiçbir önerge yok. Yani muhalefetten gelen, özellikle DEM Parti'den gelen toplum yararına hiçbir önergenin kabul edilmesi söz konusu değil."
'TOPLUMDA ADALET YOKSA EKONOMİDE DE OLMUYOR'
Futboldaki bahis ve şike olaylarının devam ettiğine işaret eden Temelli, "Bu alelade bir olay değil. 2-3 tane futbolcunun üzerine yıkılacak bir olay değil. Bakın futbol bahis skandalıyla kirlendiği kadar aslında denetimsizlikle buralara kadar sürüklendi. Türkiye'deki futbol konusunda şike iddiaları hep olur. Oldu da. Ve hiçbir gün üzerine gitmediniz. Artık öyle bir hale geldi ki inanılmaz bir kirlilikle futbol karşı karşıya. Futbolu bu kirlilikten temizlemek lazım. Ama bakanın yaklaşımında biz bu ciddiyeti görmedik" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yargı siyasallaştığı için savcıların bu gündemleri ele almak yerine seçilmiş siyasetçileri hedef haline getirdiğini belirten Temelli, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili son iddianame ve sayın Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddianame ortada. Tartışmaları sürüyor. Yarın grup toplantımızda Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan bu konuda kamuoyuna önemli açıklamalarda bulunacak. Ekonomide adalet yok. Çünkü toplumda adalet yok. Toplumda adalet yoksa ekonomide de olmuyor. Ekonomide olmayınca toplumda da olmuyor" dedi.
'KOBANÊ DAVASI TUTSAKLARI DERHAL SERBEST BIRAKILMALI'
Temelli, şu ifadeleri kullandı: "Bir an önce halkın, toplumun beklentilerini karşılayacak yargı düzenlemelerine ihtiyacımız var. Türkiye'deki yargı sistemi siyasallaştığı kadar, Türkiye hukuk devleti ve evrensel hukuk normlarından giderek uzaklaşıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Demirtaş kararı sonrasında sevgili Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi beklendi ve hala bekliyoruz. Neden tahliye edilmediğine dair hiçbir açıklama yok. Siyasallaşmış yargı hala kulağının üstüne yatmaya devam ediyor. Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı kesindir, nettir. Selahattin Demirtaş ve bu davadan yargılanan bütün arkadaşlarımızın hemen bırakılması gerekiyor. Şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını uygulamayarak İstinaf Mahkemesi açık söyleyelim suç işliyor. Ama yargı öyle bir hale gelmiş ki Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı kararlarda gayet rahat bir şekilde suç işleyebiliyor. Aynı şeyi nerede görüyoruz? Tayfun Karaman hakkındaki kararda da görüyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin kararı nettir. Anayasada da yazıyor. Fakat uygulamamakta ısrar eden bir mahkeme var. Daha önce Can Atalay'da da bunu gördük."