23 Kasım 2024 Cumartesi

Taksim'den Dolmabahçe'ye yürüyüş: Filistin direnişi kazanacak

Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısıyla Taksim AKM'den Dolmabahçe'ye yapılan yürüyüşte, 7 Ekim Aksa Tufanı hamlesi selamlanarak, soykırımcı İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesi çağrısı yapıldı.

Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısıyla binler, Filistin direniş örgütlerinin 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı hamlesini selamlamak ve siyonist İsrail devletinin bir yıldır sürdürdüğü soykırım saldırılarına tepki göstermek için Taksim Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünden Dolmabahçe'ye yürüdü.

3 dilde "Filistin direnişi kazanacak, soykırımcı İsrail ve suç ortakları yenilecek" ana pankartı arkasında çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika kortejler halinde, kendi pankartlarıyla yürüdü. Eylemde Filistin ve Lübnan bayrakları ve Filistinli direniş örgütlerinin bayraklarının yanı sıra, İsrail askerleri tarafından katledilen enternasyonalist sosyalist Ayşenur Ezgi Eygi'nin fotoğraflarının olduğu bayraklar da taşındı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) "Siyonist işgal direnişle son bulacak" pankartıyla yerini aldı. ESP kortejinde, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) liderleri Leyla Halid ve şu anda tecrit altında tutulan Halide Cerrar, Ayşenur Ezgi Eygi'nin de fotoğrafları taşındı. Kortejde sık sık, "Filistin'den Rojava'ya direnen halklar kazanacak" ve "Yaşasın Filistin Halk Kurtuluş Cephesi" sloganları atıldı.

Yürüyüş boyunca, "Nehirden denize özgür Filistin", "Lübnan halkı yalnız değildir", "Hamaseti bırak, ilişkiyi kes", "NATO'dan çıkılsın, Kürecik üssü kapatılsın", "Katil İsrail, işbirlikçi AKP", "Katil İsrail, katil ABD", "Soykırımcı İsrail hesap verecek", "Yaşasın küresel intifada", "Kürecik radarı İsrail'in kalkanı", "Katil ABD, Ortadoğu'dan defol" sloganları atıldı.

ALMANYA KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE PROTESTO
Yürüyüş güzergahında bulunan Almanya Konsolosluğu önünde de, Almanya'nın İsrail'le işbirliğine ve Almanya'da Filistin eylemlerine dönük baskısına tepki gösterilerek, "Soykırımcı İsrail'i silahlarıyla, teknolojisiyle besleyen ve sınırsız siyasi destek sunan ülkelerin başında gelen Almanya'nın büyükelçiliğine ve Almanya devletine sesleniyoruz: Bugün, Nazi geçmişinizin kefareti olarak İsrail'e silah desteği sağlanmanız ve Filistin'le dayanışma hareketine karşı zorba bir rejime dönüşmeniz tarihinizde yeni bir kara leke olarak anılacaktır" denildi ve konsolosluk önüne Almanca "Nehirden denize özgür Filistin" yazılı pankart asıldı.

'BEŞİKTAŞ MACCABİ İLE OYNAMA'
Beşiktaş'ın Tüpraş Stadyumu önünde ise Beşiktaş'ın Maccabi Tel Aviv'le eşleşmesine tepki gösterilerek, "Filistin dostlarının, İsrail takımlarının soykırımı aklamak üzere şehrimizde karşılanmasını kabul etmesi mümkün değildir. Bir yıldır devam eden Gazze soykırımında öldürülen on binlerce Filistinli arasında sporcular ve antrenörler de bulunuyor. Bu süreçte Gazze'nin spor altyapısı yok edildi. Spor tesisleri ağır hasar gördüğü gibi, tesislerden geriye kalanlar da işgal güçlerinin elinde toplama kamplarına dönüştürüldü. Bizler de buradan FIFA ve FIBA'ya sesleniyoruz: İnsanlığa karşı görevinizi yerine getirin ve soykırımcı İsrail'i tüm spor müsabakalarından menedin" denildi.

Beşiktaş kulübüne maça çıkmama, maça çıkılması halinde ise Beşiktaş taraflarına maçı boykot etme çağrısı yapılarak, "Beşiktaş Maccabi ile oynama, suça ortak olma" pankartı asıldı.

Filistin Eylem Komitesi adına basın açıklamasını Gülyeter Aktepe okudu. 100 yılı aşkın süredir saldırı altında olan Filistin halkının, emperyalist güçlerin toprağına yerleştirdiği siyonist İsrail rejiminin soykırımıyla karşı karşıya olduğunu belirten Aktepe, "On yıllardır sürekli öldürülen, topraklarından sürülen, kaynakları yağmalanan Filistin halkı, yüzyıldır sürdürdüğü varoluş mücadelesini 7 Ekim 2023'te işgal rejimini şaşkına çeviren, onun sömürgeci emellerini sarsan Aksa Tufanı hamlesiyle taçlandırdı ve ne pahasına olursa olsun özgürlüğüne sahip çıkacağını tüm dünyaya göstermiş oldu. Filistin halkını ve meşru direnişini bir kez daha selamlıyoruz" dedi.

'İŞGAL REJİMİ HER GÜN KAN DÖKMEYE DEVAM EDİYOR'
Emperyalizmin çıkarlarını korumakla görevli İsrail rejiminin Filistin halkının direnişini kıramadığı her gün daha da vahşileştiğini belirten Aktepe, "Hiçbir kurala ve hukuka tabi tutulmayan bu rejim, Filistin'in her bölgesinde, Lübnan'da, Yemen'de, Suriye'de, İran'da kan dökmeye devam ediyor. On binlerce insan emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor, milyonlarca insan sömürge altında yaşamayı reddettiği için her gün ölüm ve yaralanma tehdidi altında yaşıyor, kuşatılarak açlığa mahkum ediliyor, evlerini terk etmeye zorlanıyor" dedi.

'FİLİSTİN HALKI TÜM DÜNYANIN UMUDU OLDU'
Bu kitlesel imha saldırısının emperyalist merkezlerin, işgal ve soykırımdan nemalanan sermayedarların ve işbirlikçi bölge rejimlerinin desteğiyle yürütüldüğünü vurgulayan Aktepe, "Bu pervasız saldırganlığa on yıllardır göğüs geren Filistin halkı, sömürgeciliğe karşı tüm dünyanın umudu oldu, mücadelesi bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! Filistin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandıran sömürge karşıtı dünya halklarının parçası olarak bugün bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail'i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir" dedi.

'TÜRKİYE'NİN SUÇ ORTAKLIĞI DEVAM EDİYOR'
Türkiye'deki iktidarın soykırımın en şiddetli yedi ayı boyunca İsrail devletine gerekli tüm hammaddeleri, çeliği, kimyasal maddeleri, yakıtı doğrudan temin ettiğini belirten Aktepe, şu ifadeleri kullandı: "Bu suç ortaklığını bitirmek isteyen kitleler sokağa çıktı ve Filistin davasını sahte destek söylemiyle istismar eden iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak bu suç ortaklığı, işgal devletinin soykırımı ve tüm bölgeye saldırısını mümkün kılacak şekilde; petrol Türkiye üzerinden, elektrik Türkiye sermayesi tarafından sağlanmaya devam ediyor, işgal devletine lojistik destek dolaylı biçimde sürüyor. Bu utanç yetmiyor, Türkiye gösteriş için katıldığı Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanı'nın tedbir kararına rağmen, hala kendi topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriyor, savunma sanayi alanında -Baykar ve Zorlu gibi- Türkiyeli şirketler işgal devletiyle ortaklık kurmayı sürdürüyor."

'İSRAİL'LE TÜM ANLAŞMALAR FESHEDİLMELİ'
Türkiye'nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Aktepe, "Soykırımcı İsrail'i kınamak ve hamaset dolu nutuklar yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek, İsrail'le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması, Serbest Ticaret Anlaşması'nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının siyonist rejime kapatılması, diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi, işgal devleti İsrail'deki tüm yatırımların geri çekilmesi ve işgal devletini tecrit etmekten geçiyor" dedi.

Açıklamanın İngilizce ve Arapça okunmasının ardından eylem sloganlarla son buldu.