2 Nisan 2025 Çarşamba

Stuttgart'ta 'Kürt sorununun demokratik çözümü' paneli

Stuttgart'ta Kürt sorununu demokratik çözümü ve halk ayaklanması üzerine panel yapıldı. Sunum yapan Marksist Teori yazarı Yeter,  "Sosyalistlerin görevi halk ayaklanmasını Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile birleştirmektir" dedi.

Almanya'nın Stuttgart kentinde 27 Şubat tarihinde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ardından yaşanan sürece ilişkin bir panel yapıldı. 

Marksist Teori yazarı Hüseyin Yeter'in sunum yaptığı panele Die Linke ile ADGB bileşenlerinden ADHK, ATİK ve SYKP katıldı. Söz alan Yeter, Öcalan'ın çağrı metnine işaret etti. Yeter, "PKK, reel sosyalizm sürecindeki soğuk savaş gerilimi ve reel sosyalizmin çöküşü sürecinde doğdu ve bu süreçten olumsuz etkilendi, PKK gelinen aşamada aşırı derecede kendini tekrar etti ve anlamsızlaştı" gibi tespitlerin doğru olmadığını, tasfiyeci bir bakış açısını yansıttığını söyledi. Yeter yine metinde geçen "Türk-Kürt ittifakı"nın ezen-ezilen ulus gerçekliğine uymadığını belirtti. 

Yeter, "Silahlı mücadele dönemi bitmiştir" analizinin ise Suriye'de Nusayri Alevilerine dönük katliamda ve Dürzilerin özerklik ilanında silahlı mücadelenin son derece ihtiyaç duyulan bir araç olması gerçekliği ile çürütülmüş olduğunu belirtti. Rojava devrimindeki silahlı mücadelenin rolünü de tarihsel, ispatlanmış bir süreç olarak örnek gösterdi.

Yeter, diğer taraftan da "demokratik toplum" ve "demokratik uzlaşı" gibi kavramların kapitalist toplumda gerçekçi olmadığını ancak bunun sosyalist bir toplumda mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Türkiye'de günler süren direnişe işaret eden Yeter, Newroz kutlamalarında bu güçlü halk ve gençlik hareketinin birleşmemesinin de ciddi bir eksiklik olduğuna vurgu yaptı. Yeter, "Sosyalistlerin görevi halk ayaklanmasını Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile birleştirmektir" dedi.

Yeter'in ardından panel serbest kürsüyle devam etti. Direnişte genç kuşakların  ideolojik politik eğitimi ve onları etkileme bakımından devrimci hareketin zayıf kaldığı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kürt sorununun barışçıl çözümüne ilişkin de ideolojik politik mücadele göreviyle birlikte ulusal demokratik taleplerin alanlarda bayraklaştırılarak güçlendirilebileceği, sürecin hem büyük olanaklara sahip olduğu hem de büyük risklere gebe olduğu, tasfiyecilik saldırısının ve faşist devlet terörünün önümüzdeki süreçte artarak süreceği, emekçi sol hareket eksenli birleşik mücadelenin örgütlenmesi ve pratikleştirilmesinin önemi gibi hususlar vurgulandı.

Panel, soru-cevapların ardından sona erdi.