25 Kasım 2024 Pazartesi

Sosyalistlerin davasında bir tahliye

Muhabirimiz Ali Sönmez Kayar ile ESP MYK üyesi Sıtkı Güngör ve SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen'in de aralarında olduğu 6'sı tutuklu 8 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Boran Atıcı tahliye edildi. Duruşma 31 Ekim 2018 tarihine erteledi.
Muhabirimiz Ali Sönmez Kayar ile ESP MYK üyesi Sıtkı Güngör ve SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen'in de aralarında olduğu 6'sı tutuklu 8 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Mahkemeye ESP MYK üyesi Şahin Tümüklü, Suat Çorlu, ESP İl Başkanı Pınar Türk, SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, SKM MYK üyesi Ezgi Bahçeci ve ETHA çalışanları katıldı.
 
'HALKIN HABER ALMA HAKKI SUÇ SAYILAMAZ'
 
Duruşmada ilk sözü alan ETHA muhabiri Ali Sönmez Kayar, ETHA muhabiri olduğunu ancak buna rağmen suçlamaya delil olarak yaptığı haberlerin iddianameye konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek "Halkın haber alma hakkı suç sayılamaz" dedi.
 
"ETHA tüzel kişiliği olan resmi bir kurumdur" diyen Kayar,  gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilerek baskı, sansür ve kayyumlar ile basın özgürlüğünün engellendiğini ifade etti.
 
"Yasal parti olan ESP, polis tarafından yasa dışı ilan ediliyor" diyen Kayar, sosyalist bir insan olarak ESP üyesi olduğunu ve ESP'nin yolsuzluk ve yoksullukla ilgili eylemlerine katıldığını söyledi.
 
"Ortadoğu'nun en barbar örgütü IŞİD'e karşı mücadelede hayatını kaybedenlerin cenazelerini ve anmalarına katıldım. 600'ü aşkın haftadır Galatasaray Meydanı'nda Cumartesi Anneleri'nin yürüttüğü mücadeleyi sahipleniyorum" diyen Kayar, Suruç ve Ankara katliamlarını yaşayan biri olarak IŞİD'e karşı savaşan insanların mücadelesini sahiplendiğini belirtti.
 
POLİSE GÖRE HER SOSYALİST YASA DIŞI
 
ESP MYK üyesi Sıtkı Güngör ise ESP Genel Başkanvekili olduğunu ve iddianameye konu olan 2014-2017 yıllarında ise HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın danışmanı olarak Meclis'te çalıştığını söyledi.
 
Kuruluşundan kongresine ve tüzüğünden programına kadar yasal olarak kurulmuş bir parti olan ESP'nin savcı tarafından yasadışı ilan edildiğini ifade eden Güngör, bu mantığın arkasında ülkedeki her sol-sosyalist insanı yasa dışı gören polis fezlekesinin olduğunu belirtti.
 
İKTİDAR SOSYALİSTLERE TAHAMMÜL ETMEK ZORUNDA
 
"ESP'nin yasadışı bir örgütün yan kolu olmadığına dair yargı kararları olmamasına rağmen ESP'nin programında olan benimde gerçekleştirmekten sorumlu olduğum eylemler suç sayılıyor" diyen Güngör, fikirlerini beğense de beğenmese de iktidarın sosyalistlere tahammül etmek zorunda olduğunu ifade etti.
 
Anayasal hak çerçevesinde yaptıkları eylemlerin ve HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'a refakat ettiği eylemlerin suç sayıldığını söyleyen Güngör, soyut ve güvenilir olmayan bu iddianame ile biraz önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
 
IŞİD'E KARŞI ADALET MÜCADELEMİZ YARGILANIYOR
 
SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen dei "Adalet ve demokrasi mücadelesi verdiğim için altı aydır tutukluyum. Burada IŞİD katliamlarına karşı verdiğim adalet mücadelesi yargılanıyor" dedi.
 
IŞİD katliamlarında yaralanan bir sosyalist olarak IŞİD'e karşı savaşan insanların cenazelerine katıldığı için yargılandığını belirten Esen, Suruç ve Ankara katliamlarının aydınlatılması ve faillerinin bulunması için mücadele ettiğini kaydetti.
 
SGDF BAKANLIĞA GÖRE YASAL, POLİSE GÖRE YASA DIŞI
 
Suruç katliamı ile SGDF'nin hedeflendiğini, kendisinin de SGDF üyesi olduğunu söyleyen Esen, İçişleri Bakanlığı'na bağlı dernekler masasının SGDF'ye kuruluş izni verdiğini ancak aynı bakanlığa bağlı polisin ise SGDF'yi yasa dışı ilan ettiğini, bunun çelişik bir durum olduğunu vurguladı.
 
Boran Atıcı ise Kobane'de IŞİD'e karşı savaşan Sibel Bulut'un anmasına katıldığını ve bunun suç olmadığını belirtti ve "Soma'da 301 madencinin katliamından sorumlu olanlar 15 gün ceza alırken biz üyelikle yargılanıyoruz" dedi.
 
IŞİD'E KARŞI SAVAŞAN KADINLARI ANMAK GÖREVDİR
 
OHAL kararnamesi ile ihraç edilen SES üyesi Narin Duru ise her yıl düzenlenen Kayıplar Haftası etkinliklerine ve Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışı etkinliklerine katıldığını ve bu etkinliklere katılmanın suç olmadığını belirtti.
 
Duru, sosyalist bir kadın olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri ile IŞİD'e karşı savaşan kadınların cenaze törenleri ve anmalarına katılmasının doğal olduğunu söyledi.
 
YARGILAMALAR SİYASİ VE DÖNEMSEL
 
Tutuklu ve tutuksuz sosyalistlerin savunmalarının ardından avukatlar savunma yaptı. Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya, iddianamenin somut gerekçelere dayanmadığını belirterek ESP'yi yasa dışı göstermek isteyen savcıya rağmen AYM'nin ESP'nin yasa dışı herhangi bir örgütle bağının olmadığına dair yargı kararlarını hatırlattı.
 
Kaya, "Siyasi ortamın yargılamayı etkilediği bir süreçten geçiyoruz. 2015'te yapılan cenaze törenlerine katıldığı için müvekkillerimiz şimdi yargılanıyor. Çünkü o dönemin siyasi koşulları içinde cenazeye katılmaktan tutuklanma diye bir durum yoktu" dedi.
 
Avukat Kader Tonç ise savcının iddianamede ESP'nin yasa dışı olduğuna kanaat getirdikten sonra ESP'nin adının geçtiği her şeyi yasa dışı ilan ettiğini belirtti.
 
AYNI HABERİ YAPAN CNN TÜRK DEĞİL ETHA YASA DIŞI
 
ESP'nin eylem ve etkinliklerini haber yapan Etkin Haber Ajansı'nın (ETHA) da aynı düşünüş biçimi ile yasa dışı ilan edildiğini söyleyen Tonç, ETHA'nın IŞİD'e karşı savaşırken yaşamını yitiren insanlarla ilgili yaptığı haberlerin benzer biçimde CNN Türk ve başkaca ana akım medya tarafından da yapıldığını ifade etti. Tonç, savcının onları değil sadece ETHA'yı yasa dışı gösterdiğini ve bunun hukuksuz olduğunu belirtti.
 
Tonç, müvekkili Ali Deniz Esen'in Suruç ve Ankara katliamı olduğu gün dahi polis tarafından dinlendiğini, ancak aynı polislerin nedense bombacıları dinlemediğini veya dinlediği halde engellemediğini söyledi.
 
Mahkeme yapılan savunmaların ardından duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, Boran Atıcı'nın tahliyesine diğerlerin tutukluluk haline karar vererek, duruşmayı 31 Ekim 2018 tarihine erteledi.