18 Eylül 2024 Çarşamba

Sosyal Güvenlik Kurumu denetimsiz mi bırakılacak?

SGK'nın, Sayıştay denetiminden çıkarılmasına ilişkin düzenlemeye tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, işlemin Anayasa ve Sayıştay Yasası'na aykırı olduğunu belirtti.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, SGK'nın Sayıştay denetiminden çıkarılmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Çerkezoğlu, "Neredeyse hükümet bütçesinin yarısı kadar bütçeye sahip olan ve bütçesi işçilerden ve onlar adına kesilen primlerden oluşan SGK'nın Sayıştay denetimi dışında bırakılmak istenmesi akılla, mantıkla, hukukla bağdaştırılamaz" dedi.

15 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile daha önce ilgili kanunda yer alan ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Sayıştay denetimine tabi olduğuna ilişkin hüküm SGK mevzuatından çıkarıldı. 70 milyon çalışana, emekliye ve hak sahibine hizmet veren ve 2017 sonu itibariyle 288 Milyar TL geliri ve 312 Milyar TL gideri ile neredeyse devlet bütçesinin yüzde 48'i oranında bir bütçeye sahip olan SGK'nın denetim dışı bırakılması tepki topladı.

DİSK Başkanı Çerkezoğlu konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede "SGK adeta kamusal denetimden muaf tutulmak, sadece cumhurbaşkanının inisiyatifine bırakılmak istenmektedir" derken, SGK'nın Sayıştay denetimi dışında bırakılmasının muvazaalı bir işlemle yapıldığını ve geçersiz olduğunu belirtti.

Söz konusu işlemin ayrıntılarına değinen Çerkezoğlu, "Önce 703 Sayılı KHK ile zorunlu olmadığı halde 5502 Sayılı SGK Kanunu'nun çok sayıda maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Daha sonra 4 numaralı CBK ile Sosyal Sigortalar Kurumunun kuruluş ve işleyişine ilişkin düzenlemeler yeniden belirlenmiştir.

4 numaralı CBK ile SGK'nın kurumsal yapısında esaslı bir değişiklik yapılmazken 5502 sayılı Kanunun 1. Maddesinde yer alan 'Kurum, Sayıştay denetimine tabidir' hükmü Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yer almamıştır. Böylece hileli bir işlemle SGK Sayıştay denetimi dışına çıkarılmak istenmiştir" diye bildirdi. Çerkezoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

ANAYASA VE SAYIŞTAY YASASI'NA AYKIRI


Bilindiği gibi SGK Genel Kurulu gerçek bir genel kurul olmayıp mali denetim ve ibra yetkisi yoktur. Sayıştay tarafından yürütülen mali denetim de ortadan kaldırıldığında SGK'nın denetimi neredeyse olanaksız hale gelecektir. 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde SGK'nın denetimine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Yönetim Kurulu büyük ölçüde Cumhurbaşkanı tarafından seçildiği için SGK'yı denetleyecek hiçbir mekanizma söz konusu değildir. Böylece SGK neredeyse bütün kamu kurum ve kuruluşlarının tabi olduğu kamusal denetimin dışına çıkarılmak isteniyor.

Ancak 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu'nun 4. Maddesine göre sosyal güvenlik kurumlarını denetlemek Sayıştay'ın görevleri arasında sayılmıştır. Anayasanın 104. maddesine göre Kanunlar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nden üstündür. Bu durumda SGK'nın CBK ile Sayıştay denetimi dışına çıkarılması mümkün değildir. CB Kararnamesi ile SGK'nın Sayıştay denetimine tabi oluğu yönündeki hükmün kaldırılması yok hükmündedir. Sayıştay Kanunu gereği Sayıştay SGK'yı denetlemekle yükümlüdür. Ancak bu açık hükme rağmen 4 numaralı CBK ile SGK'nın Sayıştay denetiminden kaçırılmak istenmesi manidardır.

5502 sayılı Kanunda var olan bu hükmün SGK mevzuatından çıkarılmasından murat edilen nedir? Eğer maksat SGK'yı Sayıştay denetimi dışına çıkarmaksa 6085 sayılı yasada yer alan sosyal güvenlik kurumlarının SGK denetimine tabi olduğu yönündeki hüküm unutulmuştur. Bu durumda kanun CBK'ya üstün olduğu için SGK Sayıştay tarafından denetlenecektir. Eğer maksat SGK'nın Sayıştay denetimi dışına çıkarılması değilse, neden CB Kararnamesinde Sayıştay denetimine ilişkin hüküm çıkarılmıştır. Anlaşılan o ki maksat SGK'yı Sayıştay denetiminden çıkarmaktı. Ancak bu şimdilik başarılamamıştır.

DİSK olarak soruyoruz: 4 numaralı Kararname ile neden Sayıştay denetimi ortadan kaldırılmak istendi? Sayıştay denetiminden neden rahatsız olunmuştur? Devlet bütçesinin yarısına ulaşan SGK bütçesini denetimden kaçırmak nasıl izah edilebilir?

SGK'yı Sayıştay denetimi dışına çıkarmayı amaçlayan muvazaalı işlem, her açıdan Anayasa ve Sayıştay Yasası'na aykırıdır. Bu nedenle kabul edilemez. Sayıştay denetimini içerecek şekilde revize edilmesi Anayasa ve yasa gereğidir.