22 Aralık 2024 Pazar

SKM Sözcüsü Aktaş: Şule Çet davasında kadın dayanışmasıyla ceza çıktı

Şule Çet davasında kadın dayanışması sayesinde sanıkların ceza aldığını vurgulayan SKM Genel Sözcüsü Aktaş, mücadeleyi ve isyanı büyüteceklerini kaydetti. 

Şule Çet, Çağatay Aksu ve Berk Akand tarafından uğradığı cinsel istismarın ardından bir plazanın 20. katından atılarak katledildi. Şule'nin yaşamını yitirmesinin ardından Aksu ve Akand'ın yargılandığı davada bugün karar çıktı.

Sanık Çağatay Aksu'ya müebbetin yanı sıra 12 yıl 6 ay hapis, Berk Akand'a ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Bu karar sanıkların tüm saldırılarına rağmen adalet mücadelesini sürdüren kadınların mücadelesi ile sağlandı. Kadınlar gerek sokakta gerekse de sosyal medyada yaptıkları eylemleriyle Şule Çet'in hesabını soracaklarını vurguladı.

Davayı ilk günden bu yana takip eden Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Hatice Deniz Aktaş, Çağatay Aksu ve Berk Akand'a verilen cezayı ETHA'ya değerlendirdi.

Verilen cezanın istedikleri gibi gerçek adaleti yansıtmadığını, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının indirimle müebbet hapse dönüştürüldüğünü kaydeden Aktaş, şöyle devam etti: "Ama bu cezalandırmanın kadınların kazanımı olduğunu da vurgulamamız gerek. Çünkü bu davada en başından beri intihar süsü verildi ve sanıklar iki kere serbest bırakıldı. Kadınların yürüttükleri mücadele ile karartılmaya çalışılan delilleri gündemleştirdi, sosyal medyayı kullanarak kamuoyunun dikkatini çekti."

Dava boyunca mahkeme salonunda hem sanıkların hem de avukatların yaptıkları savunmalarla Şule'yi suçlamaya çalıştıklarını söyleyen Aktaş, "Şule'nin neden orada olduğu sorgulandı, psikolojisinin bozuk olduğu iddia edildi, erkek arkadaşının Şule'nin o saatte orada olup olmadığından haberinin olup olmadığı sorgulandı. Bu gibi söylemlerle aslında Şule özelinde kadınlar yargılanmaya çalışıldı" diye konuştu.

'KADINLARIN MÜCADELESİYLE CEZA VERİLDİ'
Öte yandan sanık avukatlarının akıl almaz beyanlarına da tanıklık ettiklerini kaydeden Aktaş, şu ifadeleri kullandı: "Aralarında benim de olduğum 140 sayfalık bir dosya hazırlayarak kadınları ve kadın örgütlerini engelleyerek, davayı tecrit etmek istediler. Bugünkü duruşmada da bunu bir kez daha ifade ettiler zaten, sosyal medyanın etkisi altında karar alındığını söylediler. Bu söylemlerle hakimi etkilemeye çalıştılar."

Aktaş, çıkan sonucun önemli olduğunu ancak istedikleri gibi olmadığının altını çizdi. Ancak indirim uygulansa da intihar süsü verilen bir davada ceza çıkmasının önemli olduğuna dikkat çeken Aktaş, cezanın kadın eylemleri sayesinde çıktığını da bir kez daha vurguladı. Aktaş, "Şunu vurgulamak gerek, birçok davanın örtbas edildiğini; belki de sesini duyuramayan, göremediğimiz, haberleştiremediğimiz birçok kadın katlediliyor. Bu şekilde gündemleşmiyor ama bundan sonra da bu davaların peşinde olmaya devam edeceğiz. Kadın hareketinin bu kadar güçlendiği, kadınların sokağa çıktığı bir dönemde kazanımlar elde edeceğiz. Yalnızca 25 Kasım'dan 8 Mart'a değil, her günü isyan günü olarak sürdürmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.