18 Mayıs 2024 Cumartesi

SGDF Temsilcisi: Konferans Ortadoğu gençliğine örgütlülük kazandırdı

Rojava ve Kuzey Doğu Suriye'nin Kobanê Kantonunda 2. Ortadoğu Gençlik Konferansı düzenlendi. Konferansa katılan SGDF temsilcisi, "Konferansımız, Ortadoğu gençliğinin birleşik mücadelesine yeni bir örgütlülük kazandırdı" dedi.
2. Ortadoğu Gençlik Konferansı 20-23 Şubat tarihleri arasında 15 farklı ülkeden 300 gencin katılımıyla Kobanê'de gerçekleşti. SGDF'nin yanı sıra Rojava'da kuruluşunu ilan eden Ciwanên Komûnistên Şoreşger'in (CKŞ) de hazır bulunduğu konferasta, birleşik mücadelenin gerekliliğini tartışan Ortadoğu gençliği, kapitalist emperyalizme ve faşizme karşı Rojava devrimini savunacaklarının, bu devrimi bölgeel devrimlerle ileri taşıyacaklarının sözünü yinelediler.
 
2. Ortadoğu Gençlik Konferansına katılan SGDF temsilcisi konferansa ilişkin ETHA'nın sorularını yanıtladı.
 
2. Ortadoğu Konferansı tamamlandı. Konferansa ilişkin ne söylemek istersiniz?
 
Bizlerin de bileşeni olduğumuz konferans, devrim topraklarında, Kobanê'de, 33 yoldaşımızın düşlerinin yerinde olmanın verdiği büyük bir coşku ve heyecanla başlamış ve aynı coşkuyla başta faşist sömürgeci Türk devletinin Rojava devrimine yönelik tehdit ve saldırganlığına meydan okumuş, gençliğin Rojava devriminin etrafında kenetlendiğini gerici bölge devletleri ve emperyalistlere göstermiştir.
 
Bu anlamda birincisi Diyarbakır'da düzenlenen konferansın ardından, ikincisini her türlü engelleme çabası ve zorlukların üstesinden gelerek Rojava'da gerçekleştirmek, gençliğin devrimci kararlılığının ifade etmesi bakımından önemlidir. 15 farklı ülkeden gelen, farklı ulusal-mezhepsel ve inançsal kimliklere sahip 300'ü aşkın devrimci genç, devrim topraklarında devrimci gençlik hareketinin geleceğini tartışmıştır. Açık söylemek gerekirse devrimci gençliğin kendisine yeni bir yol açacağı en önemli yer de devrimin topraklarıdır. 3 gün boyunca süren tartışmalara ruhunu veren de bu anlayış ve devrimci kararlılık olmuştur.
 
Ayrıca söylememiz gerekir ki bu konferans, bugüne kadar başarılamayan bir şeyi gerçek kılmıştır. Bu yönüyle de benzeri deneyimlerden nitelik olarak ayırtedicidir. Öyle ki konferansımız, Ortadoğu gençliğinin birleşik mücadelesine yeni bir örgütlülük kazandırdı. Gençliğin Ortadoğu'da yükselteceği anti emperyalist, anti kapitalist, anti faşist ve sömürgeciik karşıtı mücadelede birlikte tartışıp birlikte karar alabileceği ve farklı ülkedeki mücadeleler arasında eş güdüm yaratabileceği bir mevzi inşa etti. Artık dayanışmayla yetinmeyen, devrimi bölgesel devrimlere doğru büyütmeyi amaçlayan Ortadoğu Devrimci Gençlik Meclisi kurulmuştur. Bizce konferansın en önemli kazanımı budur.
 
Ortadoğu gençliğinin bugüne kadar birleşik mücadeledeki örgütsüzlüğü düşündüğünüzde bu mütevazi adımın anlamı daha doğru kavranacaktır. Elbette ki mevcut örgütsüzlüğü ve ortak hareket kabiliyetimizdeki zayıflığı bir günde aşmaktan bahsetmiyoruz, bu mümkün de değildir. Ortadoğu Gençlik Meclisleri yalnızca bir başlangıç adımıdır. Daha örgütlü durmamızın, birbirimizden haberdar olmamızın ve de ortak hareket etmemizin şimdiki adresidir.
 
Tartışmaların içeriğine dair ne söylemek istersiniz?
 
Üç gün boyunca sürdürdüğümüz tartışmalar biz sosyalist gençlere ve dahası bütün katılımcılara büyük bir moral ve inanç katmış oldu. Çünkü hangi ülkeden, hangi inanç ya da ulustan olursa olsun yürütülen bütün tartışma ve anlatılar tek bir gerçeğe işaret ediyor. Ortadoğu'da devrim günceldir. Çünkü kapitalist-emperyalist sistemin Ortadoğu gençliğine verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. İşsizlik, açlık, yoksulluk ve geleceksizlik adeta Ortadoğu gençliğini kuşatmış. Halkları ayrıştıran birleşik mücadele zeminini daraltan, kadın özgürlüğünü yok sayan, erkek egemen zihniyeti besleyen; milliyetçilik, dincilik, dogmatizm ve cinsiyetlik kavramlarının Ortadoğu'da ne denli hakimiyetini sürdürdüğü ve bu etkilerin gençlik öncülüğünde aşılmasının zorlunluluğunu ortaya koydu. Emperyalist savaşların yanı sıra kimi gerici iç savaşlar da bölge halklarına ve gençliğine kan-gözyaşı olarak geri dönüyor. Bu koşullarda sistem içi bütün alternatifler tükenmiştir. Ortadoğu gençliği de bunu görerek isyan ediyor, sokaklara çıkıyor. Konferans bu anlamda büyük bir ortaklaşmanın adımını attı. Emperyalist-kapitalist sistemi karşısına almayan hiçbir toplumsal hareketin gerçek kurtuluşu sağlayamayacağı vurgulandı. Bölge devrimlerinin olanakları gün geçtikçe daha fazla olgunlaşıyor. Bizler de sosyalist gençlik olarak, bölgesel devrimlerin ve sosyalizmin tek kurtuluş yolu olduğunu vurgulamaya çalıştık.
 
Yine gençliğin öncü misyonu ve bu misyona uygun eyleminin nasıl gelişebileceğine dair soruları yanıtladık. Görüyoruz ki bölgedeki ayaklanmaların ve devrimlerin öncüsü gençlik olmuştur. Rojava devrimi bunun göstergesidir. Yine Arap ayaklanmalarına gençlik damgasını vurmuş, Gezi ayaklanmasının yaratıcısı olmuştur. İran, Tunus ve bir çok yer için bu böyledir. Konferansımızda bu anlamda mücadele deneyimlerinin aktarımına olanak sağladı ve Ortadoğu gençliğin ufkunu farklı mücadele birikimleriyle zenginleştirdi. Rojava devriminin dünyanın en genç devrimi olarak sahiplenme isteği de bu yönelimin bir ifadesi olarak değerlendirilmelidir.
 
Önemli bir diğer noktada Filistin kurtuluş mücadelesiyle, Kürdistan özgürlük mücadelesininin birlikteliğini yaratabilmek için gösterilen çabaydı. Bizler, bu iki devrimci dinamiğin bölgesel devrimlerin sürükleyici gücü olacağına inanıyoruz. Konferansımızın da bu yönüyle bir kararlaşma ve bilinç açıklığı yarattığını söyleyebiliriz.
 
Bu hususta son olarak genç kadınların öncülüğündeki kadın özgürlük mücadelesinden bahsetmemiz gerekiyor. Konferansın başından sonuna kadar kadın iradesi varlığı ve tartışmalarıyla toplantılara yön vermiş, erkek egemenliğine karşı genç kadınların birleşik mücadelesi vurgulanmıştır. Biliyor, Ortadoğu'da erkek egemenliğinin en katı ve şiddete dayalı biçimleriyle, kadınların özgürlük arayışına pranga vurulmak isteniyor. Yine bölgenin egemen devletleri patriarkayı günlük olarak yeniden üretmek için her türlü yasal düzenlemeyi yapmış durumda. Ayrıca feodal düşüncenin tarihsel etkileri de buna eklemlenince Ortadoğu'nun kadınlara, cehenneme çevrilmek istediğini söyleyebiliriz. Bu yüzden zaten Ortadoğu'da kadınların mücadelesi çok güçlüdür. Ve bu mücadele genç kadınların öncülüğünde gelişecektir. Yine de söylememiz gerekir ki Ortadoğulu genç kadınların, mücadele deneyimlerini paylaşacağı, tartışmalar yürüteceği ve yeni örgütlülükler yaratmayı amaçlayacağı yeni konferans ya da buluşmalar örgütlemek önemli olacaktır.
 
Bundan sonrası için ne söylemek istersiniz?
 
Ortadoğu Gençlik Konferansı adım adım ilerliyor ve sonuç almaya başlıyor. İlki Diyarbakır'da düzenlenen Konferansın ardından ikincisini Rojava'da gerçekleştirmeyi başardık. Bu konferansta ise Ortadoğu Gençlik Meclisini ilan ettik. Artık önümüzde yeni görevler duruyor. Bu görevlerin ne olduğu, hangi kararların alındığı ilerleyen günlerde tüm Ortadoğu gençliği ile paylaşılacaktır.
 
Şimdiden söyleyebileceğimiz ise bu mütevazi adımın gerçek bir birleşik devrimci gençlik hareketine dönüşmesi bizim çabalarımıza bağlıdır. Amacımız böylesi bir birleşik hareketi yaratmak ve bunu mümkünse Dünya gençlik enternasyonaline dönüştürmektir. Gördük ki sosyalist gençlerin ideolojik politik çizgisi güçlüdür. Bunu sosyalist gençlere dönük ilgiden görmek mümkün. Bizler konferansta Suruç şehitlerimizi de anarak, 33 ölümsüz yoldaşımızın Ortadoğu gençliğinin sembolü olduğunu vurguladık.
 
Ayrıca bizce bu kadar önemi olan bir diğer konu da Rojava ve Kuzey Suriye'de gelişmeye başlayan komünist-devrimci çizgidir. Devrimin topraklarındaki genç yoldaşlarımız, yeni bir çizgi ve örgütlülük geliştiriyor. Rojavanın komünist çizgisi şimdi Rojavalı genç yüreklerle buluşuyor. Bu bizim içinde umut vericidir. Yine gördük ki sosyalizm Ortadoğu gençliği için alternatiftir. İran'dan Mısıra ve Filistin'e kadar bir çok genç yoldaşımız ülkelerinde sosyalzim bayrağını dalganladırmak için devrimci görevlerinin başındalar.
 
İnanıyoruz ki, bölgesel birleşik devrimimize giden yolda bu mütevazi adımlarımız büyük zaferlerin habercisi olacaktır. 2. Ortadoğu Gençlik Konferansımız tüm gençliğe ve halklarımıza kutlu olsun.