25 Kasım 2024 Pazartesi

SES: Kriz yok diyorlar emekçiden fedakarlık bekliyorlar

Toplu Sözleşmenin enflasyon karşısında hükmünü yitirdiğini söyleyen SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Gönül Adıbelli, "Hükümet hem ülkede bir ekonomik kriz yaşandığını inkar ediyor hem de inkar ettiği krizi aşmak için emekçilerden fedakarlık yapmasını, haklarından feragat etmesini istiyor" dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), ekonomik kriz karşısında 2017 yılında imzalanan Toplu Sözleşme'nin maşlarındaki erimeye engel olmadığına dair basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan eylemde basın açıklamasını SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Gönül Adıbelli okudu.
 
Adıbelli, "Uzun süredir alarm veren Türkiye ekonomisi her geçen gün daha fazla çıkmaza sürükleniyor. Türk Lirasında yaşanan aşırı değer kaybından, kronik hale gelen işsizlik ve enflasyona kadar bütün veriler ne kadar inkar edilirse edilsin ülkenin bir ekonomik krize sürüklendiğini fazlasıyla ispatlıyor" dedi.
 
EKONOMİK KRİZ KİME YOK
 
Hükümetin ülkeyi krize sürükleyen yeni-liberal politikaları daha da ağırlaştıran programlarının, paketlerinin ve içi boş kampanyalarının çare olarak gösterildiğini belirten Adıbelli, "Yıllardır yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini isteyen emeklilikte yaşa takılanlar, stokçularla- fırsatçılarla aynı kefeye konulup haklı talepleri yük olarak görülüyor. Kısacası hükümet hem ülkede bir ekonomik kriz yaşandığını inkar ediyor hem de inkar ettiği krizi aşmak için emekçilerden fedakarlık yapmasını, haklarından feragat etmesini istiyor" dedi.
 
"Oysa hem yıllardır yaşadığımız gerçek enflasyonu Ali Cengiz oyunları ile perdeleyen TÜİK rakamları, hem de bir ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ülkede ekonomik bir kriz yaşandığını teyit ediyor. İğneden ipliğe her şeye ardı ardına gelen zamlar sonucu çarşıda, pazarda, mutfakta büyüyen yangın ise gerçek enflasyonun TÜİK’in resmi enflasyonunu katladığını ortaya koyuyor" diyen Adıbelli, hayat pahalılığı karşısında tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçilerininde yoksullaştığını vurguladı.
 
MAAŞLARIN YARISI ENFLASYONA YARISI VERGİYE GİDİYOR
 
"Beş milyon kamu emekçisi ve emeklisi olarak yıllardır adına toplu sözleşme demeye dilimizin varmadığı, bugüne kadar tuttuğunu görmediğimiz hedeflenen enflasyon rakamlarının esas alındığı, mutabakatların bedelini ödüyoruz. Maaşlarımızın bir kısmı daha cebimize girmeden adaletsiz gelir vergisi dilimleri çarkına takılıyor. Geriye kalanı ise borçlarımıza, elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarımızın gün geçtikçe kabaran faturalarına gidiyor. Her alış verişte cebimizden çıkan para artarken karşılığında aldığımız ürünler azalıyor, poşetlerimiz gittikçe küçülüyor. İhtiyacımız olmasına rağmen alamadığımız ürünleri, eşyaları, çocuklarımızın isteklerini "gelecek aya" diyerek erteleyip duruyoruz" diyen Adıbelli, 2017 yılında Orta Vadeli Mali Plandaki (OVMP) enflasyon hedefleri esas alınarak imzalanan "toplu sözleşme"yi kadük hale geldiğini ifade etti.
 
TOPLU SÖZLEŞMEYİ YEP BİLE BOŞA ÇIKARDI
 
Toplu sözleşmeye göre kamu emekçilerinin maaşlarında 2018 yılının ilk altı aylık dönemi için yüzde 4, ikinci altı aylık dönemi için yüzde 3,5, 2019 yılının ilk altı aylık dönemi için yüzde 4 ikinci altı aylık dönemi için yüzde 5 artış yapılması kararlaştırıldığını hatırlatan Adıbelli şöyle devam etti:
"Bir ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programında (YEP) hedeflenen enflasyon oranları bile 2017 yılında imzalanan mutabakatın hükmünü yitirdiğini ispatlamaktadır. Söz konusu programa göre 2018 yılı enflasyonunun yüzde 20.8, 2019 yılı enflasyonun ise yüzde 15.9 olacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan daha yılın bitmesine üç ay varken yıllık enflasyonun yüzde 24.5 seviyesine,  tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki makasın ise 22 puan gibi rekor bir seviyeye çıkması bu hedeflerin tutmasını da imkansız hale getirmiştir."
 
"Öte yandan kamu emekçileri olarak sadece her geçen gün daha fazla yoksullaşmıyoruz. OHAL ile birlikte fiilen askıya alınan iş güvencemizi, güvenceli çalışma koşullarını kalıcı olarak ortadan kaldırmayı hedefleyen gelişmelere de her gün bir yenisi ekleniyor."
 
KAMUSAL EMEKLİLİK HAKKI GASP EDİLİYOR
 
Sözleşmeli personel alımının çığ gibi büyüdüğünü, KPSS ve görevde yükselme sınavlarında yüksek not alanların mülakat ve güvenlik soruşturması ile elendiğini, torpilin ayyuka çıktığını söyleyen Adıbelli, "Yıllardır sınırlanan iş güvencemizin, kamusal emeklilik hakkımız tamamen ortadan kaldırılmasının fırsatı haline getiriliyor. Tüm kamuda esnek çalışma modelleri, bizi birbirimizin rakibi haline getirecek performansa dayalı ücretlendirme sistemi ve yaş sınırının kaldırılması ve süresinin üç yıla çıkarılması hedeflenen zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi dayatılıyor" diye kaydetti. 
 
Adıbelli, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri başta olmak üzere evrensel normları temel alan gerçek bir toplu sözleşme imzalanması çağrısı yaptı.