24 Kasım 2024 Pazar

Sedat Yılmaz #ETHAiçin yazdı: Güzel günlerin düşünü birlikte kurduğumuz dostlarıma?

Gülen Cemaati'nin Kürt basınına operasyon çektiği 2011 yılında sabahın ilk telefonunu Semiha'dan aldım. Öyle üzgün, mağdur, iç çekmeli, kısık bir sesle 'ne yapacaksınız, ne edeceksiniz, ne düşünüyorsunuz' sözleriyle değil, gür ve cesaretle tane tane sıralıyordu: "Bilgisayarlarımız ve teknik ekibimiz hazır. Gazeteyi çıkarmak için tüm hazırlıkları yaptık. Arkadaşlarımız yapılması gereken her şeyi tamamladı. Sizden gelebilecek olan var mı?"
Kutuplaşmanın, ayrımcılığın, bireyciliğin ve zulmün arttığı, korkunun kol gezdiği zamanlarda tek bir ses insanı yeniden dünyaya bağlar. Cesaret ve umut verir. Dayanışma hissi tıpkı büyük zulüm ve soykırımlar gibi insanın belleğine yerleşir. O bellek ayaklı bir hal alır. Bulunduğunuz her yer ve zamanda duygu dünyanızda yer edinen dayanışmanın sesini yad edersiniz. Kürtlerin "kaderi" gibi Kürt basını da her dönem bitmek bilmeyen bir baskı politikasının hedefinde. Özgür Ülke gazetesi bombalandığında dayanışmaya ilk koşanların anlatıldığı bir zaman diliminde gazeteciliğe başladım. Sonrasında gördüğümüz ve yaşadığımız her baskıda da o ilk koşanların ardılları olduğunu bilmek, dayanışmayı daha da anlamlı kılıyor. Bellek canlanıyor, umut ve cesaret karanlığı aşıyor. 
 
Gülen Cemaati'nin Kürt basınına operasyon çektiği 2011 yılında sabahın ilk telefonunu Semiha'dan aldım. Öyle üzgün, mağdur, iç çekmeli, kısık bir sesle 'ne yapacaksınız, ne edeceksiniz, ne düşünüyorsunuz' sözleriyle değil, gür ve cesaretle tane tane sıralıyordu: "Bilgisayarlarımız ve teknik ekibimiz hazır. Gazeteyi çıkarmak için tüm hazırlıkları yaptık. Arkadaşlarımız yapılması gereken her şeyi tamamladı. Sizden gelebilecek olan var mı?" 
 
Sonrasında yine Özgür Gündem gazetesinin başına gelenler ve onun ardılı Özgürlükçü Demokrasi'nin başına gelenlerde de ilk arayandı Semiha! Kuşkusuz ETHA ve geldiği gelenekteki arkadaşların dayanışmasını hep hissettik, gördük ve yaşadık. Bugün bu dayanışmanın bedelini ödeyen Semiha Şahin'in sesi kulaklarımda çınlıyor, çınlamaya devam edecek. Şimdi sesimi, sesimizi Semiha'ya ulaştırma sırası bende, bizde, hepimizde… 
 
Zifiri karanlığın ortasında birer düş yolcusu, birer umut ışığı olan ETHA'nın tutuklu çalışanları Semiha Şahin, Pınar Gayıp, Havva Cuştan, İsminaz Temel, Adil Demirci, Ali Sönmez Kayar ve Atılım Genel Yayın Yönetmeni Deniz Bakır'ın biran önce aramızda olacaklarının inancıyla her birini ayrı ayrı selamlıyorum. 
 
Düşünü birlikte kurduğumuz güzel günlere, sevgiyle, dostlukla, dayanışmayla…
 
*Sedat Yılmaz (Mezopotamya Ajansı haber editörü)