25 Kasım 2024 Pazartesi

Sağlık emekçileri 'sakıncalı hekim' yasasına karşı eylemde

TTB ve SES, ihraç edilen hekimlerin özel hastanelerde çalışmasını engelleyen yasa tasarısının geri çekilmesi talebiyle Ankara Kuğulu Park'ta eylem yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Ankara Kuğulu Park'ta gerçekleştirdikleri eylemde, ihraç edilen hekimlerin özel hastanelerde çalışmasını engelleyen yasa tasarısının geri çekilmesini istedi.
 
Eyleme, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP Iğdır Milletvekili Habib Eksik, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer, EMEP Ankara İl Başkanı Fikret Aslan, KESK MYK üyeleri ve Ankara Şubeler Platformu, Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı İlker Cebeci, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı da katıldı.
 
'HER TÜRLÜ HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ'
 
Eylemde konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, yıllardır sağlıkta şiddeti önleyecek bir yasa tasarısı beklerken karşılarında 44 maddelik bir torba yasa bulduklarını ifade ederek yalnızca bir maddede sağlıkta şiddet sorununa değinildiğini söyledi. Adıyaman, OHAL'in kaldırılmasının ardından KHK ile ihraç edilen veya güvenlik soruşturması nedeniyle mesleklerini yapmaları ve eğitim hakları engellenen hekimlerin mesleklerine dönmelerini bekledikleri esnada torba yasadaki 5. madde ile karşılaştıklarını dile getirdi. Bu maddenin çok can yakıcı bir madde olduğunu ifade eden Adıyaman, "Biz demokratikleşme beklerken, eğitim ve çalışma hakları elinden alınan arkadaşlarımızın dönmelerini beklerken daha zalim bir tasarıyla karşılaştık" diye konuştu. Adıyaman, hekimleri açlıkla terbiye etmeyi hedefleyen yasa tasarısı çekilene kadar her türlü haklarını kullanacaklarını ifade etti.
 
'TORBADAN EMEKÇİLERE SALDIRI YASALARI ÇIKTI'
 
SES Genel Başkanı Gönül Erden ise ülkenin dört bir yanından gelen sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kendilerine yaşatılmaya çalışılan hukuksuzluğa karşı bir arada olduklarını vurguladı. 30 Ekim günü 6 AKP'li milletvekili tarafından "müjde" denilerek Meclis'e getirilen torba yasanın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açısından müjde anlamına gelmediğini belirten Erden, "Ama biz müjdeyi de torba yasaları da çok iyi bildiğimiz için ne çıkacağını tahmin ediyorduk. Torbadan sağlık emekçilerine yeni saldırı yasaları çıktı, çalışma hakkımıza yasak, eğitim hakkımıza engel çıktı" dedi. Erden, darbe girişiminin ardından KHK'ler ile onbinlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin işinden atıldığını belirterek bugün gelinen noktada ise kendilerine açlığın ve ölümün dayatıldığını dile getirdi. Hazırlanan tasarının Anayasa'ya, sosyal devlet uygulamalarına ve insan haklarına aykırı bir düzenleme olduğunun altını çizen Erden, "Komisyondan hukuksuzca geçirdiniz ama Meclis'te bu hatanızdan vazgeçin diyoruz. Bu yasa meclisten geri çekilinceye kadar bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşamak ve yaşatmak için and içmiş bir mesleğin mensupları olarak kararlılıkla bu mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu.
 
'SOSYAL ŞİDDETE MARUZ KALDIM'
 
Güvenlik soruşturmasından geçemediği için özel sektörde çalışmaya başladığını söyleyen Dr. Selçuk Çelik yaşadıklarını şöyle özetledi: "Güvenlik soruşturmalarının nasıl yürütüldüğünü toplum bilmiyor. 1,5 yıl önce mezun oldum. Zorunlu olarak atama meselesine girdim. Atanamayanlar olarak hem sosyal hem de psikolojik şiddete maruz kaldım. Hem ailem hem de ben izole edildim. Yedi ay sonra güvenlik soruşturması sonucu geldi ve 'sadece memurluk için gerekli kriterleri taşımıyorsunuz' diye cevap geldi. Başka bir açıklama ya da hakkım da bir mahkeme kararı yok. Sonrasında özel sektörde iş bulmaya çalıştım; ama güvenlik soruşturmasından kaynaklı zor buldum işi. Şimdi bu getirilen yeni torba yasa ile 5'inci maddeyle benim gibi bine yakın hekimin ve 6 bin KHK'li hekimin çalışması engellenecek. Topluma ' bizim gibi düşünmez, istediğimizi yapmazsanız sonunuz açlık ve ölüm deniyor. Biz de 'buradan direniyoruz' diyoruz."
 
'DİRENMEK İÇİN GELDİK'
 
Psikiyatri uzmanlık eğitimi yaparken eğitim hakkı engellenen Mihriman Yıldırım da yaşadıklarına dair şunları söyledi: "Tıpta uzmanlık için bizler zorlu bir sınava giriyoruz. Sınav, çok zorlu uzun zaman alan bir durum. Bugün bu yasa ile hem çalışma hem de eğitim hakkımız engelleniyor. Ekmeğimizden, hayatımızdan yoksun bırakmalarına, işimizin elimizden alınmasına karşı şimdiye kadar direnmemiş olabiliriz; ama bugün buraya direnmek için geldik. Çalışma hakkını savunan ve direnişte olan Flormar, TARİŞ ve 3'üncü Havalimanı işçilerinin direnişini selamlıyorum ve bu kavga hepimizin kavgası diyorum. Buna karşı topyekun direniş ve mücadele etmek zorundayız. Bizim meselemiz sadece madde 5 değil. Ben işime geri dönmek psikiyatri asistanı olmak istiyorum."
 
Açıklamanın ardından eylem, sağlık emekçilerinin söz aldığı forum ile devam ediyor.