Saçılık: Irkçılık ve rant karşısında yerel demokrasiyi hayata geçireceğiz
DEM Parti'nin Bolu Belediyesi Eşbaşkan adayı Veli Saçılık, Bolu'da yerel demokrasinin hayata geçirilmesi için çalışacaklarını söyledi. Halen Bolu Belediye Başkanı olan Tanju Özcan'ın klasik bir faşist propaganda yaptığını söyleyen Saçılık, "Bolu'da sivil ve resmi faşizmi yeneceğiz. Bolu'yu Bolulularla, kent konseyiyle yöneteceğiz. Bolu'nun ormanının talanına, suyun talanına karşı tutum alacağız. Burada da şöyle bir şey yok Veli ve Serpil seçilecek değişecek değil, birlikte yapacağız" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) Bolu Belediyesi Eşbaşkan adayları Birsen Baş ve Veli Saçılık. Önümüzdeki günlerde seçim çalışmalarına başlayacak olan Baş ve Saçılık, AKP'nin rantçısına CHP'nin ırkçısına karşı mücadele edecek, işçi, emekçi, ezilen halklarla buluşacak.
Kentte CHP'nin adayı mültecilere yönelik düşman politikalarıyla bilinen Tanju Özcan. AKP'nin adayı ise "akıllı kent" adı altında kenti rant politikalarıyla kuşatacak olan Muhammed Emin Demirkol. DEM Parti, iki seçenek arasına mahkum edilmek istenen Bolu'da yaşayan halklara 3. bir cephe olacak. CHP-AKP-MHP'nin ırkçı politikalarıyla kuşatılan kentte ırkçı faşist saldırılar gölgesinde çalışma yürütme ihtimaline işaret eden Veli Saçılık, ETHA'ya seçim politikalarını, belediyecilik anlayışlarını, halkla birlikte hangi planları hayata geçireceklerini anlattı.
DEM Parti Bolu Belediyesi Eşbaşkan adayı Veli Saçılık'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
BOLU HALKINA ADAY OLARAK IRKÇI VE RANTÇILAR DAYATILDI
DEM Parti Bolu'da nasıl bir çalışma yürütecek, seçilirseniz hangi politikaları hayata geçireceksiniz?
İki alternatif sunuluyor halka rantçılar ve ırkçılar. Bunların dışında halkçılar ve halkı temsil edecek olan temsilciler olarak adaylığımızı açıkladık. Bundan sonra hem yerel demokrasinin geliştirilmesi hem de Bolu'nun gerçek demokratik bir kimliğe kavuşturulması için adaylık çalışmamızı sürdüreceğiz.
SORUNLARI HALKIN İRADESİYLE AŞACAĞIZ
Bolu bir orman kenti, ormanların talanını engelleyecek; aynı zamanda depremle yüz yüze olan Bolu'da depreme karşı önlemlerin alındığı insanca yaşanacak bir toplum ve bundan çok daha önemlisi halkın kendi kendisini yönettiği yerel demokrasiyi, kent konseylerini örgütlemek merkezimizde. Belediye meclislerini layıkıyla yönetmek veya kurma iddialarımız var. Bolu halkının karşısına çıkıp ırkçılar ve rantçıları dayatanların, yoksulluğu sürekli hale getirenlerin, göçmenleri hedef göstererek hedef şaşırtanların problemin esas kendisi olduğunu, çözümün de sadece biz de değil hepimizde olduğunu; bu problemleri Bolu halkının ortak iradesi ve örgütlenmesiyle çözeceğimizi söyleyeceğiz.
TANJU ÖZCAN GELENEKSEL FAŞİST PROGAPAGANDA YAPIYOR
CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, nefret söylemleri ve uyguladığı politikalarla mültecilere yönelik düşmanlığı artırıyor. Bu politikalara karşı nasıl bir hattan yürüyeceksiniz?
Tanju Özcan'a baktığımızda Kürt, göçmen, kadın, doğa düşmanlığını görürüz. Bütün olarak insanlık değerlerinin tamamına düşman. Bunu CHP'liler de görüyor ve dile de getiriyor. Bir de şu var, Bolu Türkiye'de en az göçmenin olduğu, ekonomik olarak da göçmenlerin en iyi olduğu şehir. Göçmenlerin bu kadar dile getiriliyor olması, bu kadar göçmen karşıtlığı üzerinden Tanju Özcan'ın konuşuyor oluşu bildiğimiz geleneksel faşist propagandanın bir parçası. Bolu'da Antep ya da Hatay gibi onbinlerce ya da yüzbinlerce göçmen yok. Göçmen sayısı gayet sınırlı ama yapılmak istenen şey Kürt düşmanlığına dayalı, göçmen düşmanlığına dayalı bir ırkçılık üretmek.
SAVAŞA KARŞI DEĞİLSEN GÖÇMENLERE DE KARŞI OLAMAZSINIZ
Kürt düşmanlığını özellikle söylüyorum sebebi şu; eğer siz savaşa karşı değilseniz göçlere de karşı olamazsınız. Siz savaşın tarafıysanız göçmeleri de düşman olarak halka gösteriyorsanız sahtekarsınızdır, kalpazansınızdır. Mevcut başkan Tanju Özcan bir kalpazanlık, sahtekarlık yapıyor. Göçmenler üzerinden hem savaş kışkırtıcılığını geliştiriyor hem de bunun üzerinden Kürt düşmanlığını geliştiriyor. Toplumu sürekli sağcılaştırma, bunun üzerinden oy devşirmeyle kendi rant alanını geliştirmeyi hedefliyor. İşte bu yüzden buna hayır diyoruz. Sen AKP'nin göç siyasetine karşı değilsin, AKP'ye esastan değil usulden karşı çıkıyorsun, sen aslında AKP'nin piyonusun. AKP'li olmamanın tek nedeni AKP'de yer bulamaman, çözüm olarak, göçmenleri dışlayarak, saldırarak onların suyunu on kat pahalı vererek, evlenmesini, çocuk yapmasını engelleyerek, dükkanlarını kapatarak bir yere varamazsın. Göç meselesini çözmek istiyorsan Efrîn'de savaş dursun, Efrîn Efrînlilerin olsun diyeceksin, sonra Suriye'de savaş dursun diyeceksin Kürtlerin oradaki özgür yaşama hakkını tanıyacaksın. Irak'ta da Libya'da da aynı şeyi söyleyeceksin. İnsanların evlerine ateş salan politika izleyip de ardından insanların göç etmesine karşı olamazsın. Bu yaptığın göç sorununa karşı bir duyarlılık değil açıkça ırkçılıktır.
ÇÖZÜM SAVAŞ, İŞGAL KARŞITI TUTUM ALMAKTIR
Ve çözüm olarak da nefes alan her insanın eşit; evinde yurdunda savaş yaşayan insanların göç hakkı olduğu, bunu ortadan kadırmanın yegane çözümü de savaş, işgal karşıtı tutum almaktır diyoruz.
Tanju Özcan'ın AKP'nin savaş politikalarına hiçbir şekilde karşı çıkmadığını, AKP'nin göç politikalarına da karşı olmadığını görürüz. O sadece göçmenleri hedef göstererek buradan ucuz popülizm yapıyor, oy devşirmeye çalışıyor. AKP'nin savaşına ve savaş taşeronu Tanju'ya, ‘siz savaşın biz barışın tarafıyız, bizim politikalarımız gerçekleşseydi şu an 7 milyon göçmen değil, herkes kendi yurdunda yaşıyor olurdu. 2-3 milyon öldü onlar da hayatta olacaktı. Siz insanların ölümünden de yurdundan edilmesinden de sorumlusunuz. Sorunu çözecek olanlar siz değil bizleriz' diyoruz.
BOLU'DA FAŞİZMİ YENECEĞİZ
Peki son olarak neler söylersiniz?
Seçim çalışmaları başlıyor, ne yazık ki sokakta gürül gürül akamayacağız. Bolu'yu çok uzun zamandır AKP-MHP-CHP karışımı bir zihniyet teslim almış durumda, Bolu'da faşizm kol geziyor. Seçim vaatlerimizden biri Bolu'da sivil ve resmi faşizmi yeneceğiz. Bolu'yu Bolulularla, kent konseyiyle yöneteceğiz. Bolu'nun ormanının talanına, suyun talanına karşı tutum alacağız. Burada da şöyle bir şey yok Veli ve Serpil seçilecek değişecek değil, birlikte yapacağız.
Öncelikle kurum temsilcileriyle, halk temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştireceğiz. Ev ziyaretleri yapacağız, genel anlamda sosyal medyayı ve medyayı kullanacağız. Ve Bolu'nun bir alternatife sahip olduğunu, bir adayın sadece belediye başkan adayı olmaya değil aynı zamanda doğru sözleri, fikirleri halka ulaştırmanın da bir manivelası, bir aracı olarak da kullanmak istiyoruz. Bolu'yu İstanbul-Ankara arasında dinlenme tesisi olarak görenlere inat, Bolu onurlu insanların yaşadığı bir şehirdir. AKP ile CHP'nin kötü adaylarına, zihniyetine kesinlikle layık değildir. Bolu demokratik olarak yönetimlere, yerel demokrasiye uygun hale gelecektir. Bolu halkı da bunu hak etmektedir.
HALKLARIN BİRLİKTE MÜCADELE ÖZLEMİNİ BOLU HALKINA TAŞIYACAĞIZ
Önümüzdeki zamanda birçok ırçkı faşist saldırıyla, yalan propagandayla karşı karşıya kalacağız. Ama buna rağmen halkların demokratik iradesini birlikte mücadele özlemini Bolu halkına taşıyacağız. Bolu'yla da sınırlı kalmayacağız, yerel demokrasi ve birlikte yönetme fikrini tüm ülkeye yayacağız.