Roboskî için Adalet Girişimi: Hakikat ve Adalet Yasası çıkarılsın

Roboskî katliamının 165. ayında bir kez daha faillerin açığa çıkarılarak yargılanması çağrısı yapan Roboskî İçin Adalet Girişimi, bu kapsamda bir "Hakikat ve Adalet Yasası" çıkarılmasını talep etti.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî'de aralarında çocukların da bulunduğu 34 kişinin katledildiği Roboskî katliamının aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için kurulan Roboskî İçin Adalet Girişimi, eylemlerinin 165. ayında Sakarya Caddesinde yan yana geldi. "Katiller bulunsun, Roboskî bir daha asla" pankartı açılan eylemde, "Roboskî için adalet, herkes için adalet" sloganı atıldı.
Basın açıklamasını okuyan Tanju Gündüzalp, katliam faillerinin hala yargılanmadığını vurguladı. "Roboskî, bu ülkenin yönetenlerinin yurttaşlarına karşı işlediği suçların cezasızlıkla örtüldüğü, otoriter devlet aklının halkıyla savaşmayı yöntem haline getirdiği bir simge olarak varlığını sürdürüyor" diyen Gündüzalp, katliam dosyasının raflarda çürümeye bırakıldığına işaret etti.
'BARIŞ İÇİN GEÇMİŞLE YÜZLEŞİLMELİ'
Barışın yalnızca silahların susması anlamına gelmediğini dile getiren Gündüzalp, "Barış; mağdurların haklarının tanındığı, hakikatin açığa çıkarıldığı, toplumsal onarımın sağlandığı ve geçmişle yüzleşilen bir düzenin adıdır. Demokratik bir cumhuriyet; yurttaşların eşitliğini, özgür ifadesini, farklı kimlik ve inançların varlığını güvenceye almak zorundadır. Dünyada yaşanan başarısız tüm barış süreçlerinin nedeni, sistemin işlediği suçlarla yüzleşmemesi, cezasızlık duvarının yıkılmamasıdır" ifadelerini kullandı.
'HAKİKAT VE ADALET YASASI ÇIKARILSIN'
Katliam faillerinin yargılanması için "Hakikat ve Adalet Yasası çıkarılması çağrısı yapan Gündüzalp, şöyle devam etti: "Başta Roboski, Suruç, Ankara Garı olmak üzere, tüm katliamların failleri yargılanmalıdır. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı kaldırılmalı, hakikat açıklığa kavuşturulmalıdır. Kayıpların akıbeti açıklığa kavuşturulmalıdır. Barış süreci, hakikat ve yüzleşme temelinde yürütülmelidir. Demokratik kurumlar güçlendirilmeli, hukukun üstünlüğü ve insan hakları güvence altına alınmalıdır. Toplumsal onarım mekanizmaları devreye sokulmalı, hasta mahpuslar salıverilmelidir. Resmi özür ve toplumsal hafıza politikalarıyla devlet suçlarıyla yüzleşilmelidir."