2 Aralık 2024 Pazartesi

RHI'dan Flistin'le pratik dayanışma çağrısı

Uluslararası Kızıl Yardım Sekretaryası (RHI), Filistin halkı ve Filistin silahlı direnişiyle dayanışmanın güçlendirilmesi, sömürgecilik ve Apartheid'a dayalı İsrail devletinin kınanması, denizden Ürdün Nehri'ne kadar özgür bir Filistin hedefinin benimsenmesi ve Samidoun ağı başta olmak üzere Avrupa'daki devrimci baskılara maruz kalan Filistin solunun yapılarıyla pratik dayanışma gösterilmesi çağrısında bulundu.

Uluslararası Kızıl Yardım Sekretaryası, siyonist İsrail'e karşı direnen Filistin halkı için açıklama yaptı. Gazze'den yayılan "Aksa Tufanı" hamlesinin, İsrail'in Gazze'ye yönelik karşı saldırısı ve Avrupa'daki gerici propagandacı ve baskıcı ortamın devrimci solda çeşitli soruları gündeme getiren karmaşık bir durum yarattığına dikkat çekilen açıklamada, "Devrimci sol, içinde bulunduğu duruma, tarihsel ve toplumsal koşullara ve kendi devrimci perspektifleriyle bağlantılı olan bağımsız bir tutumuna sahip olmalıdır" denildi.

"Avrupa-merkezci kriterlere göre yargıda bulunmak, iyi ya da kötü puanlar vermek. Kendi analizlerimizden vazgeçerek koşulsuz destek tutumuyla yetinmek"ten uzaklaşmak gerektiğini belirtilen açıklama, şöyle devam etti:

"Enternasyonalizm her şeyden önce farklı durumları ortak bir perspektifte birleştirme becerisidir. Böyle bir açıklık çabası içinde Uluslararası Kızıl Yardım Sekretaryası (RHI) aşağıdaki hususları beyan eder:
🔹RHI devrimci solun bir örgütüdür ve bu nedenle sömürgeciliğe, yeni-sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı direnen tüm halkları destekler. Tarihsel deneyimler sömürgecilik, yeni sömürgecilik ve emperyalizme karşı zaferin genellikle silahlı direniş yoluyla elde edildiğini göstermiştir. Ezilen bir halkın silahlı direniş hakkını reddeden her türlü destek ikiyüzlülüktür. RHI, ulusal kurtuluş hareketlerinin ilerici bir önderliği olmasa bile halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkını tanır. Gazze'de İslamcıların ya da Batı Şeria'da Batı yanlısı güçlerin siyasi liderliğe sahip olması, Filistin halkının işgale, sömürgeye ve Apartheid'a karşı direnme hakkını değiştirmez.
🔹Devrimci sol, ilke ve tarihsel deneyim olarak her türlü teokratik siyasi projeye ve dolayısıyla İslamcılığa karşıdır. RHI, Filistin devriminin orijinal projesini savunan Filistin solunun güçlerini destekler: Yahudi ve Müslüman devletlere bölünmüş bir Filistin'i değil, birleşik bir İslami Filistin'i değil, Ürdün Nehri'nden denize kadar tüm halklara açık, özgür, laik ve demokratik bir Filistin'i savunur. Vatandaşların kökenleri ya da inançları ne olursa olsun aynı haklara sahip olacağı bir Filistin. Tarihi adaletsizliklerin giderildiği bir Filistin, yani 1948 ve 1967 mültecilerinin torunlarının geri dönmesine izin veren bir Filistin.
🔹Hamas saldırısının bazı yönlerinin acımasızlığı, ortaya çıkan genel durumdan bağımsız değerlendirilemez. Hamas'ın 2018 yılında Gazze sınırında binlerce silahsız protestocuyla ‘Geri Dönüş Yürüyüşü' düzenlediğinde İsrail güçlerinin defalarca ateş açarak 253 silahsız protestocuyu katlettiğini ve 5 bin 866 kişiyi de yaraladığını hatırlatmakta fayda var. Tarih, dekolonizasyon savaşlarının son derece acımasız savaşlar olduğunu göstermektedir. Bunlardan en sembolik olanı olan Cezayir Savaşı, baştan sona sömürgecilerin ve sömürgeleştirilenlerin katliamlarıyla karakterize edilmiştir. Bu bir ‘göz yumma' ya da ‘kınama' meselesi değildir. Mesele sadece sömürgeci vahşetin en sert direniş ve baskı biçimlerini ürettiğini kabul etmektir.
🔹FHKC gibi solcu direniş güçlerinin İsrail ordusuna, üst düzey İsrailli yetkililere ve işgal altındaki topraklarda bulunan yerleşimci karakollarına karşı hedefli silahlı eylemlerini sürdürme becerisini alkışlıyoruz. Bu yetenek, aktivistleri ve savaşçıları arasında yüksek düzeyde siyasi ve ideolojik bilinç olduğunu göstermektedir. Ancak bu yeteneğin Filistin direnişinin diğer güçlerinin saflarında bulunmaması şaşırtıcı değildir. Filistin direnişinin sol güçlerini desteklemek aynı zamanda onların yapmak zorunda olduklarına inandıkları taktik ve stratejik tercihleri de kabul etmek anlamına gelmektedir. Filistinli sol güçlerin bazı gerici güçlerle kurabileceği ittifaklar bizi şaşırtmamalıdır. Bu tür ittifaklar neredeyse her zaman ulusal baskıya karşı mücadele bir halkı öylesine bastırıp işkenceye maruz bıraktığında ortaya çıkar ki, diğer tüm çelişkiler önceliksiz görünür. Filistin direnişinin çeşitli güçleri arasında kurulan ittifaklar, Filistin halkının maruz kaldığı baskının doğrudan bir ifadesidir.
🔹Bu durum zor ve karmaşık anlar yaratmaktadır, ancak Avrupa'daki devrimci sol sadece ahlaki pozisyonları ifade etmek yerine gerçekleri değiştirmek istiyorsa, kendisini kafa karıştırıcı ve değişen durumlarda konumlandırmayı öğrenmelidir. Avrupa'daki solun ideolojik değerleri ve siyasi tezleri on yıllardır toplumsal bilinçten uzaklaştığı için bu daha da geçerlidir. Ve sınıf çelişkileri kıtada da yoğunlaşırken, bu Avrupa'da sarı yelekliler, Covid ile mücadelede devlet politikalarına karşı direniş ya da banliyölerdeki isyanlar gibi alışılmadık biçimlere ve bazen kafa karıştırıcı ya da farklı ifadelere sahip mücadele hareketlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Devrimci solun bir gücü olarak, bizim siyasi ve ideolojik referanslarımıza sahip olmayan bu öncü halk hareketlerine, analizlerimizi ve projelerimizi geliştirerek nasıl katkıda bulunabileceğimizi öğrenmeliyiz.
🔹Kendimizi pratik olarak konumlandırma becerisi, gericiliğin politik-ideolojik saldırısının olağanüstü vahşeti nedeniyle hem daha zor hem de daha gerekli hale gelmektedir. Bunun ilk işaretlerini, salgın döneminde resmi sağlık politikasına yönelik herhangi bir eleştirinin damgalanması ve Ukrayna savaşına giden süreçte Ukrayna'nın ya da NATO'nun tutumuna yönelik en ufak bir eleştirinin ‘Putin'in saldırganlığına destek' olarak mahkum edilmesinde görmüştük. Sağın birleşik, kayıtsız şartsız İsrail yanlısı bir söylemi dayatmasının kolaylığı ve gücü, özellikle de bu siyasi-ideolojik saldırıyı yasaklar ve mahkeme süreçleriyle polis-hukuk saldırısı izlediği için analiz edilmelidir. Bugün İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları bir kez daha Filistin davasına kamuoyu desteği için alan açıyor. Ancak, birçok gücün sessiz kaldığı ya da daha kötüsü ‘Hamas yanlısı' olarak algılanma korkusuyla Filistin davasından uzaklaştığı şaşkınlık anı üzerinde düşünmeliyiz. Burada üzerinde düşünmemiz gereken bir zayıflık söz konusudur çünkü bu tür bir zayıflık sağı daha da ileri gitmeye teşvik edebilir.
🔹Tüm bu nedenlerle RHI, Filistin halkı ve Filistin silahlı direnişiyle dayanışmanın güçlendirilmesi, sömürgecilik ve Apartheid'a dayalı İsrail devletinin kınanması, denizden Ürdün Nehri'ne kadar özgür bir Filistin hedefinin benimsenmesi ve Samidoun ağı başta olmak üzere Avrupa'daki devrimci baskılara maruz kalan Filistin solunun yapılarıyla pratik dayanışma gösterilmesi çağrısında bulunmaktadır. Kahrolsun sömürgecilik, yeni sömürgecilik ve emperyalizm. Yaşasın Filistin halkının silahlı direnişi. Denizden Ürdün Nehri'ne özgür, laik ve demokratik bir Filistin için!"