'Redhack davası' ertelendi
Redhack'ın, Berat Albayrak'ın maillerinden elde ettiği belgelere ilişkin haber yaptıkları için yargılanan gazetecilerin duruşması Haziran'a ertelendi.
Redhack'in 2016'da dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, şimdinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın e-posta hesabında ele geçirdiği bilgi ve belgelere ilişkin yapılan haberler nedeniyle haklarında dava açılan gazeteciler Ömer Çelik, Metin Yoksu, Mahir Kanat, Derya Okatan, Eray Sargın ve Tunca Öğreten'in yargılandıkları davanın 9. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya, gazeteciler Eray Sargın, Tunca Öğreten ve Mahir Kanat katıldı.
Kimlik tespitinin ardından heyet değişikliği nedeniyle, önceki celsenin zabıtları okundu. Ardından söz alan gazeteci Eray Sargın, 3 yıldır davanın sürdüğünü belirterek, mahkemenin bir an önce karar vermesi gerektiğini söyledi.
'BAKAN BİR KEZ HABERİMİ YALANLAMADI, O ZAMAN NEDEN YARGILANIYORUM?'
Gazeteci Tunca Öğreten, "Üye olmamakla birlikte örgüte yardımdan suçlamıyorum. Bugün 9. celse fakat bugüne kadar mahkeme bana bu iki örgüte nasıl yardım ettiğimi sormadı. Habercilik açısından düşünürsem bu işin 5N+1K'sı eksik. Bu dosyada müşteki olan sayın bakan suçlamaya konu haberimi 3 yıl boyunca bir kez yalanlamamış. O zaman ben neden yargılanıyorum?" diye sordu.
Redhack denilen bir yapının bu verileri ele geçirip yayınladığını, bunu da açıkladığını hatırlatan Öğreten, "Bana soru sormuyor heyetiniz. 9 celse olmuş hala yurtdışına çıkamıyorum. Mesleğim sadece bu ülke sınırlarında geçerli değil. Umarım mahkeme elimdeki kayıtlara dair bana soru sorar çünkü gerçekten bir örgüte nasıl yardım ettiğimi ben bilmiyorum sormadığına göre belli ki mahkeme de bilmiyor" diye belirtti.
9 duruşmadır "Örgüt üyeliği" ile yargılandığını, ancak buna ilişkin tek bir delilin olmadığını vurgulayan Mahir Kanat da, "Bu suçlamanın bir izahı olmalı ve bunun izah edilerek sonuçlanmasını istiyorum. Yaptığım iş gazeteciliktir. Haber yaptık, onun dışında bu örgütlerle hiçbir alakamız olmadı" şeklinde konuştu.
Tunca Öğreten'in avukatı Tuğba Torun, "Müvekkilin örgüte yardım bakımından nelerle suçlandığı şeklindeki bağlantıları ortaya koyan bir veri yok dosyada" dedi, bu delillerin toplanması için soruşturmanın genişletilmesini ve yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.
'DENİZ YÜCEL DOSYASI İNCELENSİN'
Gazeteciler Ömer Çelik ve Metin Yoksu'nun avukatı Özcan Kılıç, şunları söyledi: "Bu dosyanın ilk gününden beri içindeyim. Çakır kod adlı Redhack grubu elemanı ile Deniz Yücel isimli bir gazetecinin üzerine kurulu aslında. Bu iki isim üzerinden belirlendi dosya ama iddianamede bu iki isimden bahsetmiyor. Mağdurlar burada ama asıl kahramanlar yok dosyada. Çakır kod adlı kişi ele geçiriyor bu mailleri. Nerede bu Çakır, ben bilmek istiyorum. Soru sormak istiyorum. Müvekkilleri manipüle etti mi etmedi mi bilmek istiyorum. İkinci olarak Deniz Yücel dosyasının buraya getirilip incelenmesini istiyorum. Çünkü dosyanın ana teması orada geçiyordu, tefrik edildi. O dosyada buradaki yazanlardan çok daha fazlası var."
Mahir Kanat'ın avukatı Tolgay Güvercin, bir word belgesinin aslının dosyada olduğu iddiasıyla müvekkilinin yargılandığını hatırlattı, ancak bu belgenin internetten indirilebildiğini de mahkemeye kanıtladıklarını söyledi. Avukatı Güvencin, müvekkilinin duruşmalardan vareste edilmesini ve adli kontrol kararını kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, gazeteciler Derya Okatan ve Eray Sargın'ın yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına, İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılarak gazeteci Deniz Yücel dosyasının incelenmek üzere istenmesine ve vareste talebinin reddine karar vererek duruşmayı 25 Haziran'a erteledi.