PYD Eşbaşkanı: Erdoğan'ın projesi bölgeyi terörize etmek

AKP/Saray rejimi, Efrin'i işgal etmesinin ardından bir yandan kente çetecileri yerleştirme planları yaparken, diğer yandan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) adı altında toplanan ihanetçi kesimlerle bir "meclis" kurdu. 

 

Kürt halkına düşmanlığı ile bilinen ENKS, cihatçı çetelerin Serekaniye, Qamişlo ve Kobanê'ye yönelik saldırılarında da yer almıştı. ENKS, Cenevre toplantılarına da Türkiye'nin garantörlüğünde katılmıştı. ENKS'liler, Rojava devriminin ardından kaçarak Türkiye'ye sığınmıştı. Şu anda birçoğu İstanbul ya da başka kentlerde yaşıyor. 

 

Evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 800 bin Efrinli ise Şehba, Halep, Cizire ve Fırat bölgelerine yerleşti. Şehba'da çadırkentte kalan 150 ile 200 bin arasında Efrinli zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. 

 

Efrin'le ilgili son gelişmeleri ETHA'ya değerlendiren Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Ayşe Hiso, Efrinlilerin yeniden evlerine dönme umudunu sürdürdüğünü belirtti.

 

Hiso, "İşgalci Türk devleti tüm gücü ile Efrin'e saldırdı. NATO'nun ikinci en büyük askeri gücü, kendisine göre çok ufak bir coğrafyaya insanlık dışı saldırılar gerçekleştirdi. Efrin halkı katliamlarla yüz yüze kaldı" dedi. Sessiz kalan uluslararası güçlerin de katliamların ortağı olduğunu ifade eden Hiso, "Efrin'de yaşananlara gözlerini kapattılar. Rusya saldırılara yeşil ışık yakmasından öte insanların katledilmesinin önünü açtı" diye konuştu. 

 

Hiso, şöyle devam etti: "Türkiye, Suriye'deki krize cevap olabilecek, Ortadoğu halklarına örnek olan bu demokratik sisteme saldırdı. Halkımız ilk gündün itibaren işgale karşı direniş kararlılığını gösterdi. Efrin'de ortaya konulan direnişi günlerce anlatsak kelimeler yetmez. 58 gün büyük bir direniş ortaya konuldu, hem askeri olarak YPG, YPJ, DSG ve bunların içerisindeki örgütler tarafından hem de halkımız tarafından. Sivillere yönelik gerçekleştirilen hava saldırılarından kaynaklı ikinci bir aşamaya geçmek zorunda kaldı çağın direnişi. Efrin'de kalan savaşçılar her gün eylemlilikleri ile faşist Erdoğan'ın çetelerinden hesap soruyorlar." 

 

ESAD REJİMİ VE RUSYA İLE ANLAŞTILAR

 

Türk devletinin çeteleri Efrin'e yerleştirerek demografik yapıyı değiştirmek istediğini söyleyen Hiso, Suriye rejimi ve Rusya ile yapılan anlaşma doğrultusunda Doğu Guta ve İdlib'ten Feylaq El Rahman grubu ve ÖSO çetelerinin getirilmesinin planlandığını aktardı. 

 

Hiso, göç etmek zorunda kalan Efrinlilere dair ise şunları belirtti: "Efrin'den göç etmek zorunda kalan halkımız kendi topraklarından uzaklaşmamak ve direnişi sürdürmek için Şehba'da yaşamayı tercih ettiler. Biz inanıyor ki eninde sonunda bu direniş başarıya ulaşacak ve Efrin halkı topraklarına dönecektir. Şehba'da yaşayan halk buna inanıyor, savaşçılarına güveniyor. Efrin halkı topraklarını bırakmak zorunda kaldığı için en büyük acıyı çekiyor. Ama imkanlarımız ne kadar az olursa olsun topraklarımızın yakınında kalacağız, gitmiyoruz, diyorlar. Yardımlar sadece Kuzey Suriye'den geliyor. Kürt halkı üstüne düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor. Ama uluslararası kuruluşlardan ciddi bir yardım yok. Her şeye rağmen kamp oluşturma çabaları sürüyor. Böylece kendi gücüne güvendiğini nasıl ilk adım başarı olduysa ikinci adım da başarı ile sonuçlanacağını ve Efrîn toprakları Türk işgalinden temizleneceğini ve kendi öz güçleriyle beraber halkın geri döneceğini inanıyorlar."

 

Özellikle Şehba'da bulunan Efrinlilerle dayanışma çağrısı yapan PYD Eşbaşkanı Ayşe Hiso, "Efrîn için bir kampanya örgütlenmeli, yardım toplanmalı" dedi. 

 

MECLİSİN HİÇBİR MEŞRULUĞU YOK

 

Türk devletinin kurduğu "meclis" adı altındaki oluşumu da değerlendiren Ayşe Hiso, şunları söyledi: "Rojava devriminin ilk gününden itibaren ENKS Türk devletinin kucağında siyaset yapıyor. İşgalci Türk devleti ve Erdoğan ne istiyorsa ENKS bu söylediklerini harfiyen yerine getiriyor. Böylelikle zenginlik içerisinde yaşayacaklarını, istediklerini yapabileceklerini düşünüyorlar. Erdoğan'dan aldığı parayla geçimini sağlayan ENKS'liler kendilerini Erdoğan'a bağlayarak siyaseten öne çıkabileceklerini düşünüyorlar. Fuat Aliko gibi ihanetçi, halkımızın katledilmesinde parmağı olan, halkımızı aç bırakan, halkımızı göçe zorlayan birisi bugün işgal meclisinde sözde Efrin'i temsil edecek. İşgalci Türk devletinin oluşturduğu meclis, halkımızı Efrin'de katleden meclistir. Bu meclisi kimse tanımaz. Bu meclisin hiçbir meşruluğu yoktur. Bu meclis ihanetçidir, halkımızı temsil edemez. Bu ihanetçiler Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aldığı kararları uyguluyorlar. Yani işgali sürdürüyorlar. Halkımız bu işgalci meclisten ve onun içerisinde yer alan ENKS'lilerden hesap soracaktır." 

 

ERDOĞAN'IN PROJESİ AÇIĞA ÇIKTI

 

Kuzey Suriye'den bir heyetin Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşmesini de değerlendiren PYD Eşbaşkanı, bu görüşmelerin sonunda bölgede güçlü diplomatik adımların atılacağını düşündüklerini ifade etti. Ayşe Hiso, "Fransa'nın Efrin'de işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı bir tutumu vardı. Bunun böyle bir görüşme ile netleşmesi elbette önemli. Bu görüşme sonrası Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden büyük bir krize girdi. Görüşme sonrası yaptığı ilk değerlendirmelere bakacak olursak herkese laf söylemeye, tepki göstermeye çalışarak dikkatleri dağıtmayı amaçlıyordu. Bu durumun Fransa ile sınırlı kalacağını düşünmüyoruz. Dengelerin değişeceğini düşünüyoruz. Erdoğan'ın gerçek yüzü ortaya çıktı. Sınırımı savunuyorum, diyordu ama ortaya çıktı ki Erdoğan çetelerini yerleştirecek bölgeler arıyormuş. Erdoğan'ın bölge ile ilgili projeleri açığa çıktı; birincisi Suriye'nin bölünmesi, ikincisi Kürt halkının katledilmesi ve asimile edilmesi, üçüncüsü ise Demokratik Kuzey Suriye sisteminin dağıtılması. Türkiye bu proje ile yeniden DAİŞ'e benzer güçler çıkartarak bölgeyi terörize edecek."

 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un tavrını olumlu bulduklarını söyleyen Hiso, Suriye'de Kürtlerin iradesi olmadan bir çözüme gidilemeyeceğini vurguladı. Ancak Rusya'nın buna izin vermediğini kaydeden Hiso, şöyle devam etti: "Rusya'ya uzun süredir söylüyoruz, Suriye'de gerçek bir demokrasi kurulmazsa bu krize asla çözüm bulunamaz. Bugüne kadar süregelen tekçi siyasete karşı ancak gerçek demokrasinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Federasyon sistemi hem Suriye'de hem Ortadoğu'da yaşanan sorunlara çözüm getirecektir."