26 Nisan 2024 Cuma

Onbinler, 'Çözüm Biz'de, savaşa ve sömürüye hayır' mitinginde buluştu

HDP'nin Diyarbakır'da düzenlediği miting coşkuyla başladı. Polisin provokasyon girişimlerini boşa düşüren onbinler alana akın yapıyor. Polis hasta tutsak Aysel Tuğluk'un posterinden de rahatsız oldu. Mitingde yapılan konuşmalarda kaybeden iktidarın savaş politikalarından beslendiği kaydedildi ve "Bu savaştan Türkiye daha çok krizlerle ve kaosla karşı karşıya kaldı. Onun için çözüm savaş değildir" denildi. Öte yandan "helalleşme" çağrısı yapan muhalefete de yaşanan katliamlar hatırlatılarak "Zilan'ın, Dersim'in, Roboskî'nin hesabı verilmeden, nasıl helalleşeceğiz" vurgusu yapıldı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), "Çözüm Biz'de, savaşa ve sömürüye hayır" şiarıyla Diyarbakır'ın istasyon Meydanı'na bölge mitingi, onbinlerin katılımıyla saygı duruşuyla başladı. Yüksek hava sıcaklığına rağmen Urfa, Antep, Adıyaman, Dersim, Batman, Siirt, Şırnak, Van ile kentin dört bir yanından onbinlerce kişi katıldı. 

Mitingde, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Saliha Aydeniz konuşma yapacak. Mitinge, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), TUAY-DER, MEBYA-DER, MED-DER, TUHAD-FED, Roza Kadın Derneği, ÖHD, İHD, DİK, GÖÇ-DER, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 78'ler Derneği temsilcileri katıldı.

Onbinlerin akın ettiği İstasyon Meydanı'nda, "Bijî Serok Apo", "Bê Serok jiyan nabe", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları atıldı.

Polisin ses sistemine müdahalesine rağmen miting "Çerxa Şoreşê" marşı ve "Direne direne kazanacağız" sloganıyla başladı. 

Miting alanında hasta tutsak Aysel Tuğluk'un posterine el konuldu. HDP Milletvekil Ömer Öcalan, sahneden Diyarbakır Emniyeti'nin provokasyon yaptığını belirterek, derhal geri çekilmesini istedi.

ÖZTÜRK: ÇÖZÜM SOÇİ DEĞİL İMRALIDIR
Söz alan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürtçe konuştu. "Türkiye büyük bir kriz içinde" diyen Öztürk, AKP-MHP iktidarının çözümü dışarıda aradığına dikkat çekti ve şöyle devam etti: "Savaş kararı verdiniz. 5 Nisan 2015'te tecridi Sayın Öcalan üzerine derinleştirdiğiniz, karar verdiniz. Yüz yıllık zihniyetle Kürtleri katlederek, zindanlara atarak, istediğiniz Kürt'ü yaratmak istediniz. Bu plan tutmadı. İstasyon meydanında bunu bir kez daha bu halk size gösterdi. Soluğu Soçi'de alıyorlar. Çözüm Soçi değil, çözüm İmralı'dır, Sayın Öcalan'dır, fiziki özgürlüğüdür" dedi.

'KATLİAMLARIN HESABI VERİLMEDEN NASIL HELALLEŞECEĞİZ'
Kürtlerin dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Öztürk, "1980'li yıllarda zindanlar şahsında büyük bir vahşet yaşattılar. Kürtleri teslim almayı amaçladılar, ihaneti geliştirmek istediler. Ancak yoldaşlarımız büyük bir cevap verdi. Efendiliği bir kenara bırakın, Kürtler diz çökmez. Kürtler bugüne kadar ne elde ettiyse, bedel ödeyerek elde etti. Bundan sonra da bu direniş sürecektir. Muhalefete de sesleniyoruz. Helalleşme diyorlar. Zilan'ın, Dersim'in, Roboskî'nin hesabı verilmeden, nasıl helalleşeceğiz" dedi.

'HER SALDIRINIZDA GÜÇLENDİK'
Kürt sorununun çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı işaret eden Öztürk, "Kürt sorunu çözülmeli, düşmanlıkla olmaz. Her saldırınıza karşı güçleniyoruz. 2013-2015'i hatırlatmakta fayda var. Sayın Öcalan ile görüşüldü. Hesabınıza gelmedi, süreci bozdunuz ne olursa olsun, o masaya oturacaksınız. Onun dışında bir seçenek yok" ifadelerini kullandı. 

AYDENİZ: BU SAVAŞTA KÜRTLER BİR ADIM GERİ ATMADI, SİZ ZARARLISINIZ
Öztürk'ün ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, söz aldı. Miting alanını dolduranları Kürtçe'nin Kurmancî ve Kirmançî lehçelerinde selamlayan Aydeniz, Güney Kürdistan'da yürütülen politikanın ilhak politikası olduğunu kaydetti. Savaştan, baskıdan, kayyumdan beslenen bir iktidarla karşı karşıya olduklarını dile getiren Aydeniz, "Bu iktidar yüzyıllık ret, inkar, asimilasyon politikalarından gücünü alıyor; buradan aldığı güçle her yerde savaş ilan ediyor. Bugün Güney Kürdistan'da yürütülen savaşın tam da sebebi aslında bin bir emekle, bedelle elde edilen Kürt kazanımlarını ilhak etmek, sömürge politikalarını hayata geçirmek için Kürtleri ve Kürdistanı sömürge olarak yönetmek. Güney Kürdistan'da Rojava'da savaş yapıyorlar. Her gün Mahmur'u, Şengali bombalıyorlar. Biz de buradan söylüyoruz bütün savaş politikalarınız hiç bir zaman tutmadı. O yüzden bu savaş politikalarından vazgeçin. Bugün Güney Kürdistan'da yürütülen ilhak politikalarıdır. Zaxo'ya yapılan bombardıman bunun başka bir versiyonudur. Zaxo'ya yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Zaxo'da yapılmak istenen aslında Güney Kürdistan'ı insansızlaştırmak ve Kürt kazanımlarını ayaklar altına almaktır. Bu yüzden her gün saldırıyorlar, kimyasallar kullanıyor ama nafile bu savaş 50 yıldır sürüyor. Bu savaştan tek bir adım ileri atamadınız. Bu savaştan Türkiye daha çok krizlerle ve kaosla karşı karşıya kaldı. Onun için çözüm savaş değildir.

'ŞENGAL HALKININ TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR'
Sadece Güney Kürdistan'da değil Şengal'de de saldırıların sürdüğünün altını çizen Aydeniz, Êzidîleri selamladı. Êzidîlerin taleplerinin açık ve net olduğunun altını çizen Aydeniz, Êzidîlerin statülerinin ve taleplerinin derhal karşılanmasını istedi. 

'ÖCALAN'IN İRADESİNİN YANINDA OLACAĞIZ'
Hasta tutsak Aysel Tuğluk'un Kürt olduğu için tahliye edilmediğini vurgulayan Aydeniz, Tuğluk şahsında tüm hasta tutsakların tahliyesini istedi. Tecridin de bir insanlık sorunu olduğunu kaydeen Aydeniz, "Kürt halkının kırmızı çizgisi Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür" dedi. Aydeniz, şöyle devam etti: "7 Ağustos 2019'da avukatlarıyla yaptığı son görüşmede 'bir haftada çözerim' iradesi ortaya koyan Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için her zaman mücadelede olacağız. Her zaman bu iradenin yanında olacağız. An serkeftin, an serkeftin."

Sloganlar eşliğinde sahneye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, uzun süre zılgıtlar eşliğinde alkışlandı. On binleri selamlayan Sancar, iktidarın rant ve talan politikalarıyla bir yandan yoksulluğu derinleştirirken savaş politikalarıyla da insanları felakete sürüklediğini kaydetti.

İktidarın çözüldükçe yeni savaş politikalarına saldırdığını kaydeden Sancar, Rojava'ya saldırı planları yaptığını söyledi. Sancar, "Şimdi de Kürtlerin oradaki iradesini kırmak için kapı kapı dolaşıp savaş izni istiyorlar. Tahran'dan Soçi'ye her kapıyı çalışıyorlar ama şunu bilsinler bu ülkede savaşı durduracak milyonlar var, bunu biliyoruz. Bu milyonları bir araya getirecek siyasete ve mücadeleye ihtiyaç var. O siyaset bizdedir. O mücadelenin öncülüğünü biz yapıyoruz. Yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Her kese çağrımızdır. Bu iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik savaş planları milli güvenlik meselesi değildir. Bu iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye'ye müdahale senaryoları bu ülkenin beka meselesine dayanmıyor. Nedir sebebi? İktidarın varlığın sürdürmesidir. Evet, bir beka sorunu varsa o da bu iktidarın beka sorunudur" dedi. 

'ÖZGÜR VE ONURLU BİR GELECEK VAAT EDİYORUZ'
Savaş ve sömürü düzenini değiştirmek için demokrasi ittifakını büyüttüklerini dile getiren Sancar; halklarla, inanç gruplarıyla, emekçilerle kadınlarla, gençlerle, büyük bir mücadele ortaklığı ördüklerini söyledi. HDP olarak bütün halklara barış sözü verdiklerini belirten Sancar, "Savaştan medet umanlar, halklardan korkanlardır. Savaş çığırtkanlığı yapanlar gençliğe ölümden başka bir şey vaat etmeyenler. Biz gençlere de özgür ve onurlu bir gelecek vaat ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ YAPACAK GÜCÜMÜZ VAR'
Sancar, şöyle devam etti: "Söyleyecek sözümüz, yapacak gücümüz var. Bunu her şart altında ve her yerde yerine getirecek birikimiz ve kararlılığımız var. Arkamızda on yılların birikimi, bugün cezaevinde rehin olarak tutulan arkadaşlarımızın ödediği bedeller, halkımızın büyük fedakarlığı var. Biz buna layık olmaya çalışıyoruz. Başka hiç bir derdimiz, amacımız, beklentimiz, hesabımız yok. Size layık olalım yeter. Bedel ödeyenlere layık olalım yeter. Bu ülkenin halklarına demokratik bir cumhuriyeti kuralım yeter. Bunu yapacak gücümüz var o nedenle diyoruz ki çözüm biziz, çözüm bizdedir. Savaşı durdurmadan sömürüyü durduramayız. Kanı durdurmadan talanı durduramayız. Savaşın çatışmanın silahın talanın kanın olmadığı bir geleceği hep birlikte kuracağız. Buna inanalım. Em dibêjin bijî azadî aşitî û serkeftin. Bîminin di xêr û xweşiyê de."

Miting, sahne alan sanatçı Murat Demir'in şarkıları eşliğinde çekilen halaylarla devam etti.