16 Kasım 2024 Cumartesi

Oluç: Savcılar siyasi partilerin emirleriyle hareket ediyor

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te yaptığı toplantıda gündemdeki konuları değerlendirdi. Kongrenin ardından yaşanan gözaltıları kınayan Oluç, "Savcılar, siyasi partilerin emirleriyle hareket ediyor" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Van'da yaşanan depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyen Oluç, Elazığ depreminde yaşanan sorunların, Van'da da yaşandığına dikkat çekti. Oluç, "Yardım kamyonlarımız valilik ve kaymakamlık tarafından geri çekildi. Bunun insanlık dışı bir tutum olduğunu söylüyoruz. Bu yardımları engellenmeye dönük kasıtlı bir tutum" dedi. 

'HALKIN İHTİYAÇLARI KARŞILANMALI'
Van'ın Saray ilçesinde depremden etkinlenenlerin yardıma ihtiyacı olduğunu kaydeden Oluç, "Halkın ihtiyaçlarının karşılanması lazım. Bizim AFAD ile ilgili bir sorunumuz yok. Önemli olan yardım gidememiş yerlere de yardımın götürülmesidir. Bu tür yardımların engellenmesi insanlığa sığmayan bir anlayıştır" diye konuştu.

'SAVCILAR SİYASİ PARTİLERİN EMRİYLE HAREKET EDİYOR'
Hafta sonu gerçekleştirilen kongrenin ardından yaşanan gözaltıları hatırlatan Oluç, kongreye coşku ve heyecanın hakim olduğunu söyledi. Oluç, halkın tüm baskılara rağmen kongreye akın ettiğini belirterek şunları söyledi: "Bütün prosedürümüz tamdı. Hukuki bir eksikliğimiz yoktu. Prosedür ve hukuki olarak yapılması gereken her şey yapıldı. Tuhaf biçimde savcılık bizim ticari olarak anlaştığımız firmanın teknisyenlerini gözaltına aldı. O teknisyenler ses, ışık ve sahne düzenini sağlamak ve o işleyişi sağlamak için ücret karşılığında sözleşme yaptığımız bir firmaydı. Dün serbest bırakıldılar ama parti çalışanımız şuan gözaltında. 4 gün boyu gözaltında tutma kararı var. Savcılar siyasi partilerin emirleriyle hareket ediyorlar. Bu gözaltılar hukukla ilgili değildir."

'HODRİ MEYDAN'
Oluç, kongrenin ardından HDP'lilerin olmadığı tv programlarında HDP'nin tartışıldığını hatırlarak, "Biz HDP'nin tartışılmasından sevinç duyuyoruz. Nasıl gündem belirlemiş olduğumuzu gösteriyor. Ama çok yalan yanlış şeylerle bu tartışmaları yapıyorlar. Onlara diyoruz ki birazcık dürüstlüğünüz varsa, biz sizin karşısında sorduğunuz her soruya cevap vermek konusunda hazırız. Hodri meydan diyoruz! Bize dönük bu ambargoyu sonuçlandırmayacağınızı biliyoruz elbette. Ama mertseniz bu tartışmayı bizlerle yaparsınız" dedi.

Oluç, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen ve dernek üyelerinin "fişlenmesi" ile ilgili maddeye ilişkin konuştu. Oluç, "Bu düzenleme belki de cumhuriyet tarihin en ciddi fişleme faaliyetidir. Yani dernek üyelerinin fişlenmesine imkan veren bir maddedir. Bu örgütlenme özgürlüğünün çiğnenmesidir. Derneklere, yöre derneklerine bile yurttaşların üye olmasını engelleyecek bir maddedir" dedi.

'İKTİDARI ŞİKAYET EDİYORUZ'
Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı açıklamalara değinen Oluç, şunları söyledi: "Artık grup toplantılarını çarşamba günü yapacaklar belli ki. Çeşitli konuları gündeme getirdi. Fakat bizi ilgilendiren bir konuyla ilgili bir şeye işaret etmek istiyorum. Bakın şunu söyleyelim Avrupa Konseyi ve AİHM Türkiye'nin düşman kurumları değildir Türkiye'nin üyesi olduğu kurumlardır. İkincisi AP bu iktidarın AB'ye üye olabilmek için müzakereleri sürdürdüğü kurumların oluşturduğu bir parlamentosudur. Yani bir taraftan AB'ye üye olmak için fasıl açılması isteyeceksiniz, müzakere sürdüreceksiniz sonra o AB'nin parlamentosu hakkında ileri geri konuşacaksınız. Bu kadar tutarsızlık bu kadar acayiplik olmaz. Biz evet AB'de de AK'de bizim temsilcilerimiz bu iktidarın antidemokratik uygulamalarını insan hakları düşmanı uygulamalarını eleştiriyoruz ve söylüyoruz. Bu asla Türkiye'yi şikayet etmek değildir. Bu şu anda tRyş yönetmekte olan iktidarın ihlal adımlarını eleştirmektir. Bu iktidarı eleştirmektir."

'İKTİDARIN İDLİB'TE İŞİ NE?'
İdlib'deki gelişmelere ilişkin de değerlendirme yapan Oluç, "iktidarın İdlib'de işi ne" diye sordu. Oluç, "Türkiye'nin de iktidarın da işi yok. Bu iktidarın Afrin'de de Kuzey doğu Suriye'de de Libya'da da işi yoktur. İktidar kendi koltuğunu koruyabilmek ve bekasını sürdürebilmek için bu adımları atmaktadır. Bunu sormak da Türkiye'de yaşayan her yurttaşın yurttaşlık görevidir. Bu iktidarın yanlış dış politikasını eleştirmek yurttaşlık görevidir. Siz eğer Suriye rejimiyle savaş yapıyorsunuz. Suriye rejimini demokratik olmaması sebebiyle yıllardan beri bizde eleştiriyoruz  ama Suriye rejimi ile savaş çıkarma hakkını bu tezkere size vermedi. Onun için soruyoruz sormaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.