24 Kasım 2024 Pazar

Öker: HDP ile Alevilerin ütopyaları ortak

HDP?nin milletvekili aday adaylarından AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, Aleviler ile HDP'nin yan yana gelişinin sadece seçimle bağlantılı olmadığını belirtti, "HDP ile Alevilerin ütopyaları ortak. Bu nedenle HDP ile yan yanayız" dedi. HDP'nin milletvekili aday adaylarından Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turgut Öker, 24 Haziran seçimlerine ilişkin ETHA'nın sorularını yanıtladı. 
 
Öker’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
 
Seçim çalışmasını hangi coğrafyada yapacaksınız, daha yoğunluklu olarak nerede olacaksınız?
 
Çok sayıda milletvekili arkadaşımızın cezaevinde esir olması, dışarıdaki arkadaşların da Türkiye çapındaki kampanyalara aktif katılmalarının zorunluluğundan dolayı, yurtdışındaki konfederasyonumuza bağlı cemevlerindeki kampanya benim üzerimden yürütülecek. Çalışmaya Avusturya'dan başladık, sırasıyla 15 Haziran'a kadar İsviçre Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda'da çalışma yürüteceğiz. Avrupa'nın bütün büyükşehirlerindeki cem evlerini ziyaret edeceğiz. Canlarımızın sandığa taşınmaları ile süreci örgütlerimizle birlikte organize edeceğiz.
 
HDP İLE ALEVİLERİN ÜTOPYALARI ORTAK
 
Avrupa’daki Alevi seçmenlere hangi mesajla gideceksiniz?
 
Avrupa'daki Alevi örgütlenmesinin temel ilkeleri ile HDP'nin temel ilkeleri aynı. Sadece seçimle bağlantılı yan yana gelişin ötesinde ütopyamız da ortak. Çoğulculuk ana damarımız. Farklılıkları zenginlik görmemiz ana ilkemiz. Gerek Türkiye’de gerek dünyada mazlum halkların yan yana gelmesi, dayanışma içinde bulunması ve emeği kutsal sayan öğretinin hayat bulması bizim ortak ütopyamız. Bu nedenle bizi HDP ile üç yıldır yan yana getiren ortak vizyonumuzdur, davamızdır, hedeflerimizdir.
 
Alevi kültür merkezlerine gittiğimizde çok fazla siyasi içerik anlatmak zorunda kalmıyoruz. Zaten örgütlü insanlarımız yıllardır bu safta. Bu tercihte politik mücadele yürütüyorlar. Biz daha çok pratik organizasyonu anlatıyoruz. Yoksa Alevilerin adresinin bugün HDP olduğunu anlatmak durumunda kalmıyoruz. Haziran seçimlerinde bu yönde sorular geliyordu. 30 yıllık Avrupa örgütlememizde, Kürt hareketi ile sosyalistler, devrimciler ve bu düzen karşı mücadele yürütenler 7 Haziran seçimleri ile birlikte ilk kez bir arada olmaya başladı. Bu süreçte kuşkular da vardı akıllarda. Acaba Haziran sonrasında HDP neye evirilecek? Düzene karşı iddialarının arkasında duracak mı? Ama Haziran'dan sonra görüldü ki, HDP ve bileşenleri, halka ne söyledilerse, ona uygun davrandılar. Zaten, bugün eş başkanlarının, milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının, üyelerinin tutuklanmasının sebebi bu. O ilkelere sadakatle bağlı kalındığı için bedel ödeniyor. Aleviler olarak HDP'ye dair en küçük bir kuşkumuz yok. Avusturya'da dört Alevi kültür merkezinde üyelerimizle yan yana gelme fırsatı buldum. HDP konusunda en küçük bir tereddüt yok.
 
SEÇİM KAMPANYASI SOKAĞA YANSIYACAK
 
Önceki seçimlerle karşılaştırdığınızda nasıl bir atmosfer var seçmenler arasında? 7 Haziran atmosferi var diyebilir miyiz?
 
Sokaklara yansıyacak. Haziran’da olduğu gibi canlı, gürül gürül ve motiveli bir seçim kampanyası olmasa bile insanlar daha kararlı ve netler. Haziran döneminde ilkelerimizi duruşumuzu insanlara aktarmak amacıyla olağan üstü çaba sarf edildi. Yaratıcı kampanyalar vardı. İnsanlar sandığı bekliyorlar. Haziran'a benzemeyecek şekilde kararlılıklarını, coşkularını sandıkta ifade edecekler. Haziran, HDP bileşenlerinin ütopyasını ifade eden yeni ve ilk dalgaydı. Şimdi aynı şey olmaz. Çünkü 7 Haziran'dan bugüne kadar katliamlar yaşandı. Dolayısıyla insanlar daha temkinli davranırlar. Ama bence sandıkta daha kararlı olurlar.
 
ALEVİLER ÖĞRETİLERİ GEREĞİ DİRENENLERİN YANINDA YER ALIR
 
Avrupa’da yaşayan Alevi toplumunun seçimlerden beklentisi ne sizce? 
 
Aslında vicdani bir sorumluluk var. Alevilerin Avrupa'daki yaşamlarında hangi ülkede yaşıyorlarsa o ülkenin değerleriyle barışık yaşama özelliği var. Alevilerin bu anlamda Türkiye’ye dönük duyarlılıkları vicdani ve insani duyarlılık. Bu sadece Alevilerle sınırlı değil. Roboski bombalandığında, Suruç, Ankara, Gazi ve diğer katliamlar gerçekleştiğinde, cezaevlerinde katliamlar yaşandığında Aleviler öğretilerine göre el uzatırlar, sorumlu davranırlar ve direnen insanların yanında olurlar.  Bugün de böyle bir bağlantı var. Bu seçimlerde genel olarak 'Bu bizim son şansımız' vurgusu çok önde. 'Erdoğan'ın başkan olduğu ülkede belki yarın bir daha böyle bir seçim olmayacak' yorumlarını sıkça duyuyorum. Bu açıdan 'Aleviler de ne pahasına olursa olsun, sandığa gitsinler ve oylarını kullansınlar. Vatandaşlık görevini yerine getirsinler' eğilimi önde. Bu çok önemli bir yaklaşım.
 
TOPLUMUN YENİDEN ÖZGÜCÜNE İNANCI ARTMALI
 
Seçim sonrasına dair neler öngörüyorsunuz?
 
Diktatörler işgal ettikleri ülkeyi ve makamları kolay kolay halkın iradesine saygı göstererek bırakmazlar. Biliyorum zor olacak. Ancak birinci turda seçilmemesi, parlamentoda çoğunluğu kaybetmesi bile demokrasi güçlerine inanılmaz moral verecek. Haziran ve Gezi ayaklanması süreci gibi, olayın toplumsal psikolojisini çok öne çıkarmamız gerektiğine inanıyorum. Yani toplumun yeniden öz gücüne inancı artmalı. Mücadele edenlerin doğruluktan ve iyilikten yana kazanacağına dair umudun öne çıkması lazım. Tayyip Erdoğan on altı yıldır bu ülkede var. Ancak biz Alevilere ve Kürt halkı ile demokrasi güçlerine yönelik zulümler bu 16 yıllık süre ile sınırlı değil. Bu bir sistem sorunu. Bunun bilincindeyiz. Pir Sultan’ın dediği gibi; bozuk düzende sağlam çark olmaz. Ama her şeye rağmen umudumuzu diri tutmamız ve bu kadar bedeli boşa ödemediğimizi göstermek açısından alacağımız mesafe çok önemli; bir milim ya da birkaç kilometre. Toplumun geleceğine, mücadelesine sahip çıkması ve kendi doğruları uğruna bedel ödemeyi ve mücadele etmeyi esas almasını önemsiyorum.
 
Hem Avrupa’daki hem Türkiye’deki seçmenlere bir mesajınız var mı?
 
Genel mesajımız şu; 'HDP'ye oy verin, biz de milletvekili olalım' değil. Siyaseti de bu mücadeleyi de bugüne kadar var olma ve birlikte olma mücadelesinin bir parçası olarak gördük, görüyoruz. Pratik anlamda 4 ay milletvekilliği yaptım. Darda olanlara, cezaevinde, sokakta, karakolda zulüm görenlere insani anlamda bir el uzatmak bile, toplumsal mücadelenin bir parçasıdır. Milletvekilliğine bu gözle bakıyorum. Aleviler olarak birlik olursak, tarihimizi değiştiririz. Kaderimiz olarak gösterilen katliamlardan kurtulabiliriz. Yeter ki biz birlikte olalım, kenetlenelim Dayanışma içerisinde olursak birçok şeyi değiştirebiliriz. Alevi toplumuna mesajım da bu; birlik ve dayanışma içinde olalım.