1 Mayıs 2024 Çarşamba

Mustafa Öner yazdı | Yüzeysellik tehlikenin en büyüğüdür

Bilimsel sosyalist kuram her dönemin somut ihtiyaçları kadar, derinlikli kavrandığında sorunlara çözüm üretir, tıkanıklıkları aşar. Devrimci ihtiyaçlara yanıt verir. Marksist leninist teoriyi, ideolojiyi bütünlüklü ve derinlikli kavrayışın yol açtığı devrimci sonuçlar mücadelenin olduğu kadar proletarya partileri ve her devrimci için de geçerlidir.

Politik havanın işçi ve emekçi, ezilen toplum kesimleri lehine dönmesinin hız kazandığı günlerden geçiyoruz. Günün sorunlarını çözmek ve mücadelede geride kalmamak, seyirci pozisyonuna düşmemek için olanaklar dahilinde teorik-politik eksikleri muhakkak tamamlamalıyız. 

Bilimsel sosyalist kuramın gerilikleri, darlıkları ve yüzeysellikleri aşması, onun derinlikli kavranmasıyla olur. Teorinin alanına giren sorunların çözümünde, tıkanma durumlarında kavranmış bir teorik birikim ön açıcı olabilir.

İnsan-toplum yaşamının her alanında olduğu gibi, bilimsel araştırmalarda da sınıf mücadelesinin sorunlarının çözümünde de, yüzeysel parçalı-toplama, dar tek yanlı bakış açısıyla-ufuk darlığıyla istenilen sonuçlar alınamaz. Yüzeysel, sistemsiz, parçalı ya da kulaktan dolma bilgilerle teori boşluğu doldurulamaz.

Bugünkü ihtiyaçlarımızdan birisi de teorik kavrayışımızdaki yüzeyselliği, darlığı, toplamda işlevsiz bilgi yığınını aşarak marksist leninist kavrayışımızdaki düzeyi derinleştirmektir. Yüzeysel bilgi kavrayışı zayıflatır, etki oranını düşürür. Tartışmalarda genellemeciliğe, tekrara, kısır, dar sekter yaklaşımlara neden olur. Sorun çözme iş kotarma yerine tersi durumların yaşanmasına kapı aralar. Yüzeysellik devrimci niteliği zayıflatır. İdeolojik sağlamlaşmayı/olgunlaşma çabasını, üretken yetenekler kazanmayı olumsuz etkiler. Tutuculaştıracağı gibi gerileticidir de.

Marksizmi, parti programını, çıkan teorik, politik, ideolojik, örgütsel, kültürel ürünleri derinlikli kavrayış ise tersinden devrimci rol oynar. Devrimcilerin yaşantısına, davranışlarına kişiliğine ve birikimine yenilerini ekler.

Bilimsel sosyalist kuram her dönemin somut ihtiyaçları kadar, derinlikli kavrandığında sorunlara çözüm üretir, tıkanıklıkları aşar. Devrimci ihtiyaçlara yanıt verir. Marksist leninist teoriyi, ideolojiyi bütünlüklü ve derinlikli kavrayışın yol açtığı devrimci sonuçlar mücadelenin olduğu kadar proletarya partileri ve her devrimci için de geçerlidir.

Bunların en çok bilinen somut örneklerinden bir kaçına işaret edecek olursak; Komünist Manifesto'nun yazımı aşamasının olgunlaştığı koşullar. 1., 2. ve 3. enternasyonallerin kuruluşları öncesi ve sonrası süreçler. Lenin'in "Ne Yapmalı"yı yazmasını dayatan koşullar. Bolşevik örgütlenme modelinin 1912'ye geldiğinde kaçınılmaz oluşu. Şubat-Ekim devrimi arası süreçteki gelişmeler. Ve tüm bu dönemlerin yönlendiricisi kadroların eksiklerini, darlıklarını ve yüzeyselliklerini geride bırakmalarını, yeni ve daha ileri düzeyde teorik kavrayışlarını derinleştirmelerini örnek verebiliriz.

Yine, M. Suphi TKP'sinin kuruluşundan 74 yıl sonra 1994'te komünistlerin 2. defa gerçekleştirdikleri birlik örnek verilebilir. O günün koşullarında varolan teorik birikim aşılarak, darlıklar, yüzeysellikler, tutukluklar geride bırakılarak teoride derinlik sağlandı.

Aynı zamanda, birlik sürecine öncülük eden, bu sürece tartışmalarıyla, eleştirileriyle, öneri ve uyarılarıyla aktif katılan komünistler de teorik ideolojik olarak yenilendi, bakış açıları genişledi. Marksist leninist kavrayışları derinleşti. Derinleştiği için birlik devrimine evrilen yapı taşları döşendi.

Bu örneklerde de görüldüğü üzere derinlikli kavranmış marksist leninist teori ile diyalektik materyalist yöntem, bir bakıma ebe işlevi görür. Yeni teorilerin geliştirilmesinde üretilmesine doğumuna destek olur, yardımcı rol oynar. Bu yeniye doğmalar mücadelenin, öncünün ve her devrimci öznenin zayıf yanlarını güçlendirir. Geri yanlarını giderir. Tıkandıkları durumda ön açıcı rol oynar.

Yüzeysellik geri tek yanlı kavrayış ise tam tersi sonuçlar doğurur. Üretkenliği, yeniye doğmaları kısırlaştırır. Pratiğin önünü tıkar. Mücadelenin geliştirilip büyütülmesine ayak bağı olur. Partinin ve kadrolarının yetkinleşip nitelik düzeyinin yükseltilmesini engeller.

"Yüzeysellik tehlikelerin en büyüğüdür. Az bildiğimi bilsem daha çok öğrenmeye çalışırım. Ama bir insan hem komünistim der hem de hiçbir şeyi derinlemesine öğrenmeye gerek duymadığını söylerse, o, komünistten başka bir şeydir." (Lenin). Yüzeyselliği alt edip derinleşmek için öğrenmenin, isteğin, ısrarın şart olduğuna inanmak gerek. Devrimciliği salt pratik koşuşturma, bir takım işler başarmak olarak gören anlayış(lar) tek yanlıdır. Riskleri oldukça çeşitli ve fazladır.

"Teori ancak kitleleri kapsadığı zaman maddi bir güce dönüşür." (Marx). Bilimsel sosyalist kuramı sadece kavramakla, biriktirmekle yetinmemek gerekir. Aynı zamanda kavradıklarımızı işçi sınıfı ve emekçi kesimlerle de buluşturmak olmazsa olmaz bir kuraldır. Ki o zaman değiştirici, dönüştürücü, yıkıcı, yapıcı gücü ortaya çıkar. Etkili maddi bir kuvvete kavuşmuş olur. Demek oluyor ki pratik mücadeleyle kitlelerle buluşturulamayan bir teori ne kadar derin kavranırsa kavransın devrimci içeriği bakımından bir anlamı ve işlevi olmuyor.

"Yaşamın gerçekliğiyle, pratikle iç içe olmamız gerekiyor. Teorinin çözemediği kaygıyı, güncel pratik çözer." (Ateşi Çalmak c.1 s.581) Zamanlaması iyi hesaplanmamış ya da başvurulan yöntemin yanlış, isabetsiz olduğu veya şu ya da bu nedenle teorinin yetersiz kaldığı durumlarda pratik çözücü bir rol oynar. 

"Felsefe kendi maddi silahını proletaryada bulduğu gibi, proletarya da manevi silahını felsefede bulur" der Marx. Somutlaştırılmış haliyle diyalektik materyalist felsefe de proletarya ile buluşturulduğunda etkili, güvenilir sonuç alıcı bir güce dönüşür. Çünkü üretici bir işlev kazanmıştır. Proletarya da böylece düşünsel olarak bilinci açılmış, kendini bulmuş, değiştiren, dönüştüren -eskiyi yıkan yerine yeniyi kuran bir güç- olmuş kılavuzuna kavuşmuştur.

Genel olarak, teorik, somut olarak ise marksizm leninizm teorisine ve ideolojisine merak(sızlık), ilgi(sizlik) yönelim ve önemseme(me), okuma(ma) tembelliği düzeyimiz ne durumda? Bu konular üzerine yaptığımız sohbetlerde, yürüttüğümüz tartışmalarda veya kendimizle ilgili değerlendirmelerde ne tür sonuçlar çıkartıyoruz?

Aynı şekilde, internetin, sosyal medyanın, cep telefonlarının, bilgisayarın, kısacası iletişim, bilişim, yazılım teknolojisinin üzerimizde olumlu, olumsuz etkileri oluyor mu? Varsa etkileme oranı ne kadar? Örneğin okuma tembelliği, ilgisizlik, teoriye yönelim zayıflığının teknolojiyle haşır neşir olmakla ilgisi var mı? Hangi alışkanlıklar gelişti?

Emperyalist kapitalist sistemde egemen devletlerin kapitalistlerin çıkarları için teknolojiyi nasıl etkin kullandıkları biliniyor. Daha kısa zamanda, daha az maliyetli, ama daha hızlı iş, daha fazla üretim yapmak amaçlarının bir yanını oluşturuyor. Kalan yarısı ise hepimizin iyi bildiği ve tanığı da olduğumuz gibi toplumun, özellikle de gençliği, işçi sınıfının ve ezilenlerin zihinlerini, duygularını ve insana ait olan tüm olumlu değerleri, özellikleri kontrol altına almak. Bu şekilde istediği gibi yönlendirip yönetmek.

Bunlarla ilgili bilincimizi, hafızalarımızı yeniden tazeleyip canlılığını artırarak kontrol altına alarak, bilincimizi teorinin derinlemesine kavrayışına daha fazla yönlendirmekte yarar var.

Teorik okumalara, ilgiyi, yönelimi artırmaya bir de bu gözle, bilinçle bakmakta yarar var. Teorik konularda derinleşmenin çok yönlü yararı daha fazla bilince çıkartılırsa, ve de istenirse ısrar, inat edilirse yüzeyselliği geri bırakmak zor olmayacaktır.