MLKP/KKÖ Avrupa Kadın Örgütü 1. Konferansı'nı topladı
MLKP/KKÖ Avrupa Kadın Örgütü 1. Konferansı'nı Haziran ayında topladı. Konferansta, örgütlenme sorunları, yürütülecek çalışmalara ilişkin kararlar alındı.
Marksist Leninist Komünist Parti/ Komünist Kadın Örgütü (MLKP/KKÖ) Avrupa Kadın Örgütü 1. Konferansı'nı topladığını duyurdu.
"Özneleşelim, kitleselleşelim, örgütlülük düzeyimizi yükseltelim" şiarıyla 15-17 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen konferansa ilişkin yapılan açıklamada, kapitalist-emperyalist ülkelerde faşist hareketlerin yükseldiği, faşist iktidarların kadına yönelik şiddeti görmezden geldiği, kadın hak ve kazanımlarını gasp ettikleri bir dönemde topladıkları kadın konferansının, bütün bunlara karşı mücadeleyi büyütme ve kadın devrimi fikrini yayma iddiasıyla gerçekleştirildiği vurgulandı.
'ÖLÜMSÜZLERİN ANI VE İDEALLERİNE BAĞLILIK SÖZÜ'
Kadın özgürlük mücadelesi tarihine adlarını kazıyan komünist kadınların anıldığı, faşizmin zindanlardaki kadınlar başta olmak üzere yerkürede erkek egemen sisteme karşı değişik cephelerde mücadele eden kadınların selamlandığı konferansa ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Clara Zetkin, Rosa Lüksemburg, Kutsiye Bozoklar, Sakine Cansız, Yeliz Erbay ve nice devrimci, komünist kadından devraldığımız mücadele bayrağını onurla yükseltti. Ölümsüz kadın devrimcilerin kendi dönemlerinde öncülük ettikleri, katıldıkları, kadın özgürlük mücadelesini ileri taşıyan kadın konferanslarının kolektif aklı, yaratıcılığı ve eylemciliğiyle büyüyen kavganın devamcıları olarak, tarihsel deneyleri bugünle buluşturma, erkek egemenliğine karşı, kadın devrimini kazanma iddiasını ortaya koydu. Avrupa koşullarında mücadele eden Ivana Hoffmann, Elif Demirci, Ayten Türkoğlu yoldaşlar ve parti taraftarları Sakine Tolu, Aysel Oruncak, Hatice Temel yoldaşların şahsında bütün kadın ve LGBTİ+ ölümsüzlerimizin anı ve ideallerine bağlılık sözüyle devam etti."
Kadın devrimi bayrağını 30 yıldır taşıyan komünist kadınlar ile genç kadın komünistlerin katılımıyla gerçekleştirildiği belirtilen konferansın, KKÖ kurulmadan önce 2013 yılında düzenlenen Avrupa Komünist Kadın Konferansı'nın deneyimlerini de taşıdığı kaydedildi.
KKÖ 3. Konferansı kararlarını uygulama pratiği, geride kalan dönemdeki politik, örgütsel, ideolojik çalışmaların değerlendirildiği konferansta, temel tıkanma noktaları tespit edildi, gelişim dinamikleri saptandı ve gelecek perspektifi oluşturuldu.
Kadın kitlelerini kazanmanın temel yolunun politik önderlik düzeyini yükseltmek ve politik kitle çalışmalarını güçlendirmekten geçtiği, kadın kadrolaşmasının ancak bu zeminde gerçekleşeceğinin vurgulandığı konferansta çalışmanın geliştirilmesi için çeşitli yöntemler üzerinde duruldu.
KKÖ Avrupa Kadın Örgütü 1. Konferansına ilişkin yapılan açıklamada, kadro görevlendirmeleri ve eğitim çalışmalarına üzerine çeşitli kararlar alınırken, "KKÖ organlarının gelişimi ve yeni kadın kadroların kazanılmasının yolunun örgütsel önderlik düzeyini yükseltmekten, örgütsel gelişim stratejilerine bağlı olarak planlı-hedefli çalışmaktan geçtiğini, kadın organlarını ve parti organlarını yönlendirme ve denetlemenin de bu yolla mümkün olabileceğini bir kez daha hatırlattı" denildi.
'KKÖ'LÜLEŞME, KOMÜNİST KADIN KİMLİĞİNİ KAZANMA'
KKÖ'lüleşme, komünist kadın kimliğinin kazanılması, kadın yoldaşlığı üzerine eleştirel-özeleştirel tartışmaların da yürütüldüğü konferansta, "Kadın devrimcilerin kendilerini iş-çocuk-ev üçgenine hapsetmelerine, devrimciliklerini sınırlandırmalarına karşı yürütülen mücadelenin güçlendirilmesinin kadın özgürlük mücadelesi ve cins kurtuluşu için zorunluluğu"na dikkat çekilerek, pozitif örneklerin öne çıkarılmasının önemine vurgu yapıldı.
'GENÇ KADIN VE LGBTİ+'LAR KKÖ KİMLİĞİNİ KAZANMASI MORAL KAYNAĞI'
"Genç kadın ve LGBTİ+ yoldaşların KKÖ'lüleşme, kadın örgütünü hissetme, KKÖ kimliğini kazanma konusundaki açıklıklarının, kendilerini ortaya koyuşlarının, kadın yoldaşlaşması alanındaki duruşlarının canlılığı, duruluğu ve öğrenmeye açıklıklarının kadın örgütünün geleceğini temsil edişi konferans delegeleri için moral ve motivasyon kaynağı oldu" denilen açıklamada, kıta çapında gelişen genç kadın çalışması, genç kadınların fiili-meşru mücadele çizgisinde öne çıkarak politik çalışmaları büyütme olanakları, genç kadro adaylarının politik mücadelenin yükseltilmesi ve kadrolaşmak bakımından sunduğu avantajlara işaret edildi.
Kadın cinayetlerine ve cinsel şiddete karşı mücadelede kimi olumlu pratikleri olmasına karşın yetersizliklere işaret edilen konferansta, kadın özgürlük mücadelesinin politik gündemlerine müdahaledeki yetmezliklere de dikkat çekildi. Konferansta, önümüzdeki dönemde faşizme, ırkçılığa, savaş hazırlıklarına ve kadın kazanımlarının gasp edilmesine karşı kampanyalar örgütleme kararı alındı.
'CİNSEL ŞİDDETE KARŞI ÖZSAVUNMA HAKKININ KULLANILMASI'
Cinsel şiddete karşı özsavunma hakkının kullanılması ve cinsel suçlarla mücadele süreçlerini yönetmede pozitif pratikleri olduğunu tespit eden komünist kadınlar, konferansta şu tespiti yaptı: "Parti saflarında cinsel suçlarla mücadele yönetmeliğinin kavranmasındaki öncülüğümüze ve özsavunma pratiklerinin yaygın propagandasına yoğunlaşılmasının önemini vurguladı. Bu alanlardaki kavrayışımızın güçlendirilmesinin erkek egemenliğini geriletici boyutuna dikkat çekti ve kadın özgürlük ölçüleriyle hareket etme bakımından özel olarak öne çıkarılması gerektiğini bir kez daha hatırlattı."
Konferansta ayrıca, kürtaj yasağına karşı kampanya, 8 Mart kadın grevinin kadın kitlelerine ve kadın örgütlerine taşınması, eşit işe eşit ücret grevini örgütleme, Türkiye ve Kürdistan'a gidenlere dönük gözaltı, tutuklama, işbirliği dayatması saldırısına karşı mücadele, Rojava kadın devriminin savunulması, İran'da kadınların idam edilmesine ve çeşitli ülkelerde mücadeleci kadınların katledilmesine karşı enternasyonal kadın dayanışmasının sergilenmesi, Filistin halkına yönelik soykırımcı saldırıya karşı kadın eyleminin ve sesinin yükseltilmesi, kadın devrimi fikrinin propagandası, Dünya Kadın Konferansı'na etkin katılımın sürdürülmesi kararları alındı.
KOMÜNİST KADIN VE ERKEKLERE KONFERANSTAN ÇAĞRI
Komünist kadınlara, "İlk gençlik döneminden itibaren saflarında örgütlendiğiniz, kritik dönemeçlerde partizanlığınız, özveriniz ve emeğinizle öne çıktığınız parti ve kadın örgütündeki varlığınız, kolektif aklın ve pratiğin gelişimi bakımından olduğu kadar, özgürlüğünüz ve devrimciliğinizin sürekliliği bakımından da hayatidir. Bireysel 'mutluluğun', sizi götürebileceği ferah bir gelecek yoktur. Dünyanızı ev-iş-çocuk kısır döngüsüyle daraltmanızın, varlığınızı bunlara hapsetmenizin özgürleştirici en küçük bir yanı yoktur. Konferansımız sizi sınırlarınızı zorlamaya, dünyanızı ve ufkunuzu büyütmeye, mücadelenin size kattıklarını ortaya koyma" çağrısı yapılan konferansta, komünist erkeklere de şu çağrıda bulunuldu:
"İşçi, emekçi, genç kadın kitlelerine ulaşmak, parti ve kadın örgütü saflarına kazanmak, LGBTİ+'ların talep ve özlemleri için mücadele yürütmek, salt kadın komünistlerin değil, tüm partililerin görevidir. Konferans'ımız sizi bu konularda sorumluluk almaya, özneleşmeye ve somut görevler üstlenmeye çağırıyor.
"Konferansımız, sizi toplumsal erkekliğin her tür görünümü ve saldırılarına karşı toplumsal yüzleşme konusundaki adımlarınızı büyütmeye, hemcinslerinizi aydınlatmaya ve harekete geçirmeye çağırıyor."
MLKP/KKÖ Avrupa Kadın Örgütü 1. Konferansı'nda son olarak şu çağrıya yer verildi:
"Devrimci, ilerici, antifaşist, demokratik, feminist kadın örgüt ve kurumlarını birleşik kadın mücadelesini büyütmeye, kapitalist-emperyalist erkek egemen sisteme karşı birleşik barikatlar oluşturmaya, kadın dayanışmasını güçlendirmeye çağırıyoruz.
"Yeni faşist hareketlerin erkek egemenliğini geniş toplumsal zemine yayma, saflaştırma çabalarını, LGBTİ+ları hedef haline getiren söylemleriyle heteroseksizmi güçlendirme planlarını boşa çıkarmaya, kadın hareketi ile LGBTİ+ hareketin ittifakını güçlendirmeye çağırıyoruz.
"Genç komünistleri, burjuva düzenin kişiliksizleştirme, geleceksizleştirme politikalarına tutum almaya, dünyalarını genişletmeye, kişisel bunalım ve psikolojik sorunları olağanlaştırma girdabından çıkmaya, özgürlük için toplumsal mücadele ve toplumsal özgürleşme safında yer almaya, devrimci sorumluluklar üstlenmek için öne çıkmaya, yeni görevlere hazırlanmaya, devrimci gelişimlerine emek harcamaya çağırıyoruz.
"İşçi-emekçi kadınları evde, işyerlerinde, sokakta erkek egemenliği ve sermaye sömürüsüne karşı mücadele etmeye, hemcinslerini mücadeleye dahil etmek için emek harcamaya, cinsel şiddete karşı tutum almaya, kadın onuruna yakışan tutumlar geliştirmeye çağırıyoruz.
"İşçi sınıfını, ezilen halkları, emperyalist-kapitalist erkek egemen sisteme, başta Kürdistan ve Filistin'de olmak üzere yerküredeki sömürgeci savaş saldırganlığına, katliamlara karşı mücadeleye davet ediyoruz.
"Konferansımız, sizleri kadın örgütümüzün çağrılarına kulak vermeye, eylem ve etkinliklerine katılmaya, enerjinizi, emeğinizi kadın özgürlük mücadelesinin büyütülmesine katmaya, kapitalist-erkek egemen sisteme karşı harekete geçmeye, görünür görünmez zincirlerinizi kırmaya, KKÖ saflarında örgütlenmeye, fikirlerini yaymaya çağırıyor.
"Tüm yerkürede kadınların erkek egemenliği ve kapitalist-emperyalist erkek egemen sisteme karşı yürüttükleri mücadeleyi selamlıyor, Yeliz Erbay, Ivana Hoffman, Elif Demirci, Ayten Türkoğlu, Filipinler Komünist Partisi komutan ve önderlerinden ve Ka Maria Malaya yoldaşlar şahsında ölümsüz kadınlara adanan Konferans'ımızdan aldığımız güçle, sosyalizm ve devrim kavgasında ölümsüzleşen kadınların anılarına ve ideallerine bağlılık yeminimizi yineliyoruz.
"Şan olsun KKÖ'ye! Şan olsun MLKP'ye!
"Özneleşelim, kitleselleşelim, örgütlülük düzeyimizi yükseltelim!
"Avrupa 1. Komünist Kadın Konferansı kararlarını iradeleştirmek için ileri!
"Yaşasın kadın devrimi! Yaşasın sosyalizm"