24 Kasım 2024 Pazar

Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi: Uçuşa yasak bölge ilan edilmeli

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi basın toplantısı düzenleyerek,"Suriye topraklarını korumak, Suriye?nin egemenliğini ve halklarını korumak görevimizdir" dedi. Yürütme Meclisi, Suriye hava sahasının "uçuşa yasak bölge ilan edilmesi" talebini de tekrarladı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi, Eyn İsa’daki merkezinde işgalci Türk devletinin tehditlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
 
Açıklama metni Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Ebid El-Mihbaş tarafından okundu.
 
Suriye topraklarının üçte birinin DAİŞ gibi çihatcı çetelerin işgalinden kurtarıldığını hatırlatan El-Minbaş, "QSD, bu toprakları kurtarmak uğruna tüm halklardan 8 bin savaşçısını şehit vermiştir. Kurtarılan bu alanlar arasında DAİŞ’in 4 yıldan fazla bir süredir işgali altında tuttuğu Reqa ve Derazor da bulunmaktadır" dedi.
 
Savaş ve yıkım nedeniyle binlerce insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirten El-Minbaş, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kamplara ilişkin şu bilgileri verdi: "Eyn İsa Kampı kurulmuş ve burada Reqalı ve Derazorlu toplam 15 bin 500 göçmen bulunmaktadır. Minbic’in doğusunda bin 947, doğusunda ise 2 bin 832 kişinin yaşadığı kamplar bulunmaktadır. Tebqa’daki Tiwêhîne Kampı’nda 7 bin 500, Ebû Xeşeb Kampı’nda 3 bin 686, El-Erîşa Kampı’nda 9 bin 469, Mebrûka Kampı’nda 2 bin 99, Hol Kampı’nda 7 bin 900’ü Iraklı mülteciler olmak üzere 12 bin 200, Roj Kampı’nda bin 682, Newroz Kampı’nda 451 göçmen ve mülteci bulunmaktadır. Öte yandan bazı bölgelerde dağınık kamplarda ve yıkık binalarda da göçmenler bulunmaktadır. Bu halde Minbic’de 97 bin, Reqa’da 15 bin 298, Derazor 193 bin, Tebqa’da 65 bin, Til Temir’de 750, Cizre Bölgesinde 400 bin göçmen bu şekilde yaşamaktadır. Toplamda göçmen kamplarında 54 bin 66, Kuzey ve Doğu Suriye genelinde ise 825 bin 413 göçmen ve mülteci bulunmaktadır."
 
BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞIYORUZ
 
Halka "geriye dönün" çağrısını yapan El-Minbaş, "Bazı çevreler bilinçli bir şekilde QSD’nin Arapları göç ettirdiğini iddia etmekte. Bu çevreler Türkiye gibi çevrelere bağlıdır ve amaçları fitne ve yalandır. Bizler barış ve birlik içinde yaşıyoruz. Radikal ideolojileri kaldırıyor; demokratik ideoloji, ortak yaşam ve halkların kardeşliği temelinde tüm halklarla direniyoruz. Efrîn’i işgal eden, halkını göç ettiren, mallarını gasp eden Türkiye rejiminin, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin tüm kazanımlarını, bölgede güvenliğin ve istikrarın oluşmasını hedef aldığını görüyoruz" dedi. 
 
Efrîn halkının Şehba, Kobanê, Minbic ve Cizre gibi Özerk Yönetim bölgelerine yerleştirildiğini hatırlatan El-Minbaş, ,"Türk devleti çetelerini Efrînli halkın yerine yerleştirmiştir. Bu demografiyi değiştirmektir. Bununla birlikte Ezaz, Cerablus, Bab ve İdlib’i işgal etmiştir. Şimdi ise ordusunu ve çetelerini Kuzey ve Doğu Suriye sınırına konuşlandırmış, Suriye halklarına ve QSD’nin şehitlerin kanlarıyla kurtardığı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerindeki halka tehditler savurmaktadır" diye konuştu. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Ebid Hamd El-Mehbaş, Saray faşizminin tehditlerine ilişkin ise şunları söyledi: "Erdoğan, Suriye topraklarını işgal ederek ve Suriye halkı üzerinde hesaplar yaparak Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmek istemektedir. ABD başkanı Trump’un güçlerini Özerk Yönetim bölgelerinden çekmesi kararı, Erdoğan’ın tehditlerinin hemen ardından alınmıştır. Bu karar teröre ve DAİŞ’in yeniden dönmesine hizmet etmektedir. DAİŞ’e karşı savaş daha bitmemiştir. Erdoğan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal tehditleri yalnızca Suriye için değil tüm dünya için tehlikelidir. Böyle bir durumda güçlerimiz Hecîn’deki savaşı bırakıp kuzeydeki sınırlara yerleşerek Türkiye’ye karşı durmak zorunda kalabilir. Bu da DAİŞ çetelerinin bir kez daha dönmesi anlamına gelir. Unutmayalım ki kurumlarımızda 46 ülkeden 2 bin 622 DAİŞ’li tutuklu bulunmaktadır. Bunlar özel kamplarda tutulmaktadır. Bununla birlikte 48 ülkeden DAİŞ üyesi ve komutanı 790 tutuklu bulunmaktadır. Tutuklularımızı arasında Suriyeli DAİŞ’lilerde bulunmaktadır."
 
UÇUŞA YASAK BÖLGE İLAN EDİLMELİ
 
BM ve insan hakları örgütlerine Türkiye rejiminin Suriye halklarına yönelik katliamlar gerçekleşmemesi için olası işgal saldırılarının önüne geçmesi çağrısında bulunan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Ebid Hamd El-Mehbaş, "Faşist rejimin Ermeni halkına yönelik soykırımına tarih şahit olmuştur. Bu tür katliam ve soykırımların tekrarlanmaması için bölge, uluslararası hukuk çerçevesinde uçuşa yasak bölge ilan edilmeli ve Kuzey ve Doğu Suriye halkları korunmalıdır" diye konuştu. 
 
Toplantının gazetecilerin sorularını yanıtlayan El-Mehbaş, "QSD, Suriye topraklarını koalisyonun desteğiyle terörün gölgesinden kurtardı. Bölgemize yönelik her türlü saldırıya karşı duracak güce sahip. Suriye topraklarını korumak, Suriye’nin egemenliğini ve halklarını korumak görevimizdir" dedi.