16 Kasım 2024 Cumartesi

'Kontrolsüz geçişler yeni ölümler demektir'

Kontrolsüz yapılan geçişlerin yeni ölümlere yol açacağının altını çizen Halkların Köprüsü Derneği, devletlere mültecileri pazarlık için tehdit unsuru olarak görmekten bir an evvel vazgeçme ve Cenevre Sözleşmesine uyma, dünya halklarına ise mültecilerle dayanışma çağrısı yaptı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İdlib'deki hava saldırısı sonrası yaptığı, "Avrupa'ya kara ve deniz yoluyla geçmeye çalışan mültecilerin geçişi durdurulmayacak" açıklamanın ardından mülteciler sahil bölgelerine ve sınır kapılarına yığılmaya başladı.

İstanbul ve çevre illerde yaşayan mültecilerin, minibüs ve taksilerle sınır kapısının bulunduğu Edirne'ye, İzmir gibi kıyı bölgelerde yaşayan mültecilerin de Yunan adalarına geçmek için sahil bölgelerine hareket etti. Denizden Avrupa'ya geçmek isteyen mülteciler kendi aldıkları botlarla, hiçbir tecrübesi olmadan kapasitesinin çok üstünde insan taşıyarak denize açılırken, Pazarkule sınır kapısı ile Yunanistan sınırı arasında bekleyen mültecilere ise Yunan polisi gaz bombalarıyla saldırdı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Halkların Köprüsü Derrneği, ilk günden bu yana yaptığı Avrupa Birliği'ne ve hükümete "sınırları açın, güvenli geçişi sağlayın" çağrıyı yineledi. "Mültecilerin pazarlık konusu olmadığını, mülteciliğin siyasetin nesnesi olarak görülmesinin büyük bir sorun olduğunu savunduk, savunuyoruz. Gelişigüzel kontrolsüz geçişler, mülteciler için umuttan çok yeni ölümler demektir" denilen açıklamada, binlerce mültecinin yaşamını yitirdiği Ege Denizi'nde yeni ölümlerin olacağına dikkat çekildi.

'MÜLTECİLER, 33 ASKERİN ÖLDÜĞÜ KOŞULLARDAN KAÇARAK ÜLKEMİZE SIĞINDI'
Bu kararla birlikte mültecilere Avrupa'da tecrit alanları oluşturulurken, yetkililerin ise silahlı müdahaleye varan tedbir açıklamalarına dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti: "Aynı zamanda ülkemiz içinde; Suriyelilerin gidecek başka yerleri olduğu algısı, 'Türk askeri Suriye'de ölürken, Suriyeliler bu ülkede keyif çatıyor' çarpık bakışıyla birleştiğinde, nefret söylemlerinin boyutu aniden artış gösterecektir. Diğer devletlerle herhangi bir anlaşma yapılmadan, uluslararası hukuk normları gözetilmeden açılan sınırlar; mültecilere umut veriyormuş gibi görünürken, büyük bir trajedinin yolunu açacaktır. Unutulmamalıdır ki mülteciler, 33 askerin öldüğü koşullardaki savaştan kaçarak ülkemize sığınmışlardır.

"Geçiş güvenliği sağlanmadan, mültecilerin büyük bir belirsizliğe mahkum edilerek yapılan bu uygulama, yeni ölümlere yol açacak ve hali hazırdaki trajediyi daha da derinleştirecektir. Devlet, mültecileri pazarlık için tehdit unsuru olarak görmekten bir an evvel vazgeçmeli, doğabilecek bir insanlık felaketinin önüne geçebilmek için geçişlerin güvenliğini sağlamalıdır. Halkların Köprüsü Derneği olarak AB ve bölge devletlerine, 1951 Cenevre Sözleşmesi gereği mülteci politikalarını insani bir temelde ele almaya, Dünya halklarını da mültecilerle dayanışmaya davet ediyoruz."