25 Nisan 2024 Perşembe

Kırıklar'da hapishane yönetimi verdiği sözleri tutmadı

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde artan hak ihlalleri üzerine tutsaklarla görüşen ÖHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Velat Zeren, 2021 yılı Kasım ayında açlık grevine başlayan tutsakların taleplerinin kabul edilmesi üzerine eylemlerini 63'üncü gününde sona erdirdiğini hatırlattı. Zeren, verilen sözlerin tutulmaması üzerine bir tutsağın ölüm orucu eylemine başladığı belirtti.

İzmir'de bulunan Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutsaklara yönelik baskı ve şiddet politikası devam ediyor. Haydar Ali Ak'ın Eylül 2021'de Kırıklar Hapishanesine Müdürü olarak atanmasının ardından tutsaklara yönelik baskılar artarken tutsaklar 28 Kasım 2021'de 63 gün süren açlık grevi eylemi gerçekleştirmişti. Tutsaklar, süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemini verilen sözler üzerine sona erdirirken, hapishane yönetimi sözleri tutmadı, tutsaklara yönelik baskılarını sürdürdü.

Onur Yılmaz adlı tutsak, avukatına gönderdiği mektupla 17 Mayıs'ta ölüm orucu eylemi başlattığını duyururken, kamuoyuna acil çağrıda bulundu, başına geleceklerden hapishane müdürü Ak'ın sorumlu olduğunu söyledi.

ÖHD TUTSAKLARLA GÖRÜŞTÜ
Artan baskılar üzerine 25 Mayıs Çarşamba günü Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Velat Zeren, Kırıklar Hapishanesi'ne giderek ölüm orucu eylemi başlatan Onur Yılmaz ve daha önce açlık grevi eylemine katılan tutsaklarla görüştü. Zeren, tutsaklarla yaptığı görüşme sonucu elde ettiği bilgileri paylaştı.

TECRİT ARTTI
Açlık grevinin tutsaklara verilen sözler üzerine 63. gününde sona erdirildiğini hatırlatan Zeren, koşulların düzeltileceğine dair verilen sözlere rağmen tecrit koşullarının ağırlaştırıldığına işaret etti. Siyasi tutsakların koğuşlarının daha önce aynı blokta yan yana olduğunu, fakat son dönemlerde birbirinden ayırdıklarını aktaran Zeren, "Bu şekilde tutuklulara özel tecrit koşulları yaratılmış oldu. Koğuşların arasına farklı suç tiplerinden tutuklular serpiliyor. Araya faşistler konulmuş. Faşistlerin siyasi tutuklulara sürekli tacizleri oluyor. Televizyonların sesi yükseltilerek, siyasi tutuklular üzerinde baskı oluşturuluyor. Müvekkillerimizin aktarımına göre gardiyanlarda buna göz yumuyor" dedi.

KAFES TELLİ HAVALANDIRMA
Siyasi tutsakların "kafes teli" diye tabir edilen üstü telle kapatılmış havalandırma alanlarında tutulduğunu söyleyen Zeren, bunun hem insan onuruna aykırı olduğunu hem de tutsakların sağlığı açısından zararlı olduğunu dile getirdi. Zeren, hapishane yönetimiyle yapılan görüşmelere rağmen bir sonuç alınmadığını aktardı.

TECRİDE PANDEMİ KILIFI
Hapishanelerde salgın tedbirleri adı altında getirilen kısıtlamalarının ciddi hak ihlallerine neden olduğunu anlatan Zeren, "Spor, atölye, sohbet gibi hafta da 10 saat hakları var iken pandemi gerekçesiyle bu haklarından faydalanmıyorlar. Türkiye'de pandemi koşullarından kaynaklı kısıtlamalar neredeyse son bulmuş durumda. Ancak özellikle cezaevlerinde bu kısıtlamalar devam ediyor. Bu kısıtlamalarla siyasi tutsaklar baskı altında tutuluyor. Tecrit koşulları bu uygulamalarla sürdürülüyor" diye belirtti.
 
OLUMLU ADIMLAR GERİ ALINDI
Müvekkili Onur Yılmaz'ın yaşanan hak ihlallerine karşı ölüm orucu eylemi başlattığını belirten Zeren, "Siyasi tutuklular daha önce de açlık grevine girdi. Avukatlar olarak birçok kez cezaevi idaresi ile görüştük. Tutsaklar da cezaevi idaresi ve savcılıkla görüştü. Görüşmeler sonucunda, savcı yaşananlarla ilgileneceğini, bu uygulamaların son bulacağını söylemişti. Tutsaklar açlık grevine son vermişti. Ancak sözler yerine getirilmedi. O dönemde sadece iki koğuşta bulunanları istenilen yere aldılar. Ama açlık grevi bırakıldıktan kısa süre sonra koğuşlar 'tadilat yapacağız' bahanesiyle boşaltıldı ve mahpuslar eski koğuşlarına tekrar götürüldü. Verilen sözler tutulmadı. Kısmi olarak atılan olumlu adımlar da geri alındı" dedi.

ÖLÜM ORUCUNDAKİ TUTSAĞIN SAĞLIĞI GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR
Zeren, Yılmaz'ın ölüm orucuna başladığından bu yana 5 kilo verdiğini, sağlık durumunun iyi olmadığını belirterek, "Baş ağrısı ve kulaklarında çınlama olduğunu söyledi. Ölüm orucuna girmesinin nedeninin daha önce verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve Ak'tan kaynaklı olduğunu anlattı" diye aktardı.

'CEZAEVİ YÖNETİMİ SORUMLUDUR'
Hapishane yönetiminin meşru olmayan uygulamalarına son vermesini isteyen Zeren, "Müvekkilimizle görüşmemizde kararlı olduğunu gördük. Bu uygulamaların devam etmesi durumunda müvekkilimizin eylemi ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle cezaevi idaresi tutsakların can güvenliğinden sorumludur" diye uyardı.