GÜNCEL
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a McKinsey soruları
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türkiye'nin danışmanlık hizmeti alınması için anlaştığı McKinsey'le ilgili 10 soru yöneltti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
-Aramızda sayın Enis Berberoğlu var, kendisine de hoşgeldin diyoruz. 464 günlük bir esaret yaşadı, haksız ve hukuksuz olarak hapiste tutuldu. Bu esareti aştık, dün yemin etti. Şimdi demokrasi üzerine düşen gölgeyi kaldırmak AYM'nin görevi. Sorun Enis Berberoğlu sorunu değildir, sorun bir demokrasi sorunudur. Sorunu bir milletvekiline indirgersek haksızlık yapmış oluruz. Hapiste çok sayıda arkadaşımız var. Ece Sevim Öztürk, 4 aydır tutuklu gazeteci. Hiçbir günahı yok. Ama atın içeri deniyor, içerde. İsminaz Temel, bir yıldır cezaevinde, sadece Cumartesi Annelerinin haklarını savunduğu için. Cumartesi Annelerinin arayışlarını, haklarını, adaletlerini hep birlikte savunuyoruz.
-Bu partinin genel başkanı olarak hapisteki bütün işçilere selamlarımızı ve saygılarımızı gönderiyoruz. Napıyor işçiler? Çalışmak istiyorlar, yolsuzluk yapmıyorlar, malı götürmüyorlar. Çalışmak, üretmek, kazanmak, evlerine helal ekmek götürmek istiyorlar. İktidar buna izin vermiyor. Değerli işçi kardeşlerim, sendikaların size sahip çıktığından çok daha fazla halkın partisi olan CHP size sahip çıkacaktır.
-Cumartesi Anneleri, 1995'ten bu yana çocuklarımızın mezarı nerede diye soruyor. Galatasaray Meydanı'nda belli bir süre oturup evlerine gidiyorlar. Bunlar zaten anne, taşkınlık yapmıyorlar. İnsanlar şiddete başvurmamak kaydıyla anayasal haklarını her zaman kullanabilir, kimseden izin almalarına gerek yoktur.
'AKP'YE OY VEREN KARDEŞLERİMİN VİCDANINA SESLENİYORUM'
-Kudüs başkent ilan edilince Erdoğan 'bunun hesabını soracağız' dedi. Bir süre geçti, ne oldu? Gitti, Birleşmiş Milletler'de konuştu. Filistin ile ilgili tek kelime etti mi? Etmedi. AKP'ye oy veren kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum: Filistinliler böyle kalsın diyorsan oy vermeye devam et. Eğer Filistinlilerin haklarını koruyacağız diyorsan yönünü CHP'ye çevirme zamanıdır artık.
'TEFECİLERE TESLİM OLAN BİR İKTADARLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
-Ekonomik krizin başındayız. Daha henüz mutfaklara esnafa tam yansımış değil. Sorun nedir? 2001'de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yıldır yönetiyorlar tek başına yönetiyorlar. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya. Ekonomik krizin sebepleri Türkiye'nin yönetilmemesi. Türkiye savruluyor yönetilmiyor. Aşırı borçlandılar. Dünya kadar vergi topladılar yetmedi kim önlerine geldiyse borçlandılar. Faiz yükü aldı başını gidiyor. Tefecilere teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi tefecinin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Türk Lirası'na döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirası'na çevir. Çeviremez. İğneden ipliğe her şeye yağmur gibi zam geliyor. Sen elektriğe nasıl zam yapıyorsun doğalgaza nasıl zam yapıyorsun?
'TÜRKİYE'DE 3 GRUP VAR; SARAY, SARAYIN ÇEVRESİ, HALK'
-Martta Allah'ın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz. Yeni Ekonomi Programı açıkladılar. Ekonomiyi düzeltecekmişiz. 16 yılda bozdular, 3 yılda düzeltecekler. Türkiye'nin yıl sonuna kadar ödeyeceği borç 26 milyar dolar. Cari açığın miktarı 12 milyar dolar. 38 milyar dolar Türkiye'nin para bulması lazım. Merkez Bankası'nın net rezervi 28 milyar dolar. Diyorlar ki biz daha fazla faiz ödeyeceğiz. Bu krizin faturası kime çıkıyor? Krizden kim etkilenir, kim etkilenmez. Türkiye'de 3 grup var. Bir saray, iki sarayın çevresi üç halk.
'VATANDAŞLARI İHBAR ETMEYE DAVET EDİYORLAR, VATANDAŞ MUHBİR Mİ?'
-Zamlar arttı, işçinin aylığı, emeklinin maaşı artmadı. Bütün halkıma sesleniyorum, hangi partiden olursa olsun yükü sizin sırtınıza yıkacaklar. Bu konuda önümüzdeki günlerde tabloyu çok daha net göreceksin. Senin derdini her ortamda anlatan CHP'ye daha fazla kulak ver kardeşim, senden bunu bekliyorum. Kim stokçuluk yapıyorsa onu suçluyorlar, kim yapıyorsa git yakasından tut. Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor, vatandaş muhbir mi kardeşim?
-Sen bir Amerikan danışma firması tut. Gittiler Amerika'da açıklama yaptılar McKinsey ile anlaşmaya karar verdik. 3 ayda bir gelip denetleyecekler. Bu sıradan bir sözleşme kardeşim diye bir sürü laf söylediler.
'TÜRKİYE'NİN EKONOMİ YÖNETİMİNİ ABD ŞİRKETİNE TESLİM EDECEKSİN, YERLİYİM DİYECEKSİN'
-Erdoğan'a 10 soru soruyorum. Not alsın.
*Yaşadığımız krizin sorumlusu dış güçler mi?
*Ezanımıza bayrağımıza saldırıyorlar dediklerinden para istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız?
*Türkiye'de Mckinsey'in yapacağını yapacak kuruluş yok mu?
*Devletin tüm mali bilgilerini ezanımıza saldıranlara nasıl teslim edeceksiniz?
*McKinsey'e bu işi ihale ile mi tavsiye üzerine mi verdiniz?
*Bu şirketi size kim önerdi?
*Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir? Bunları açıklayacak mısınız?
*Mckinsey'in hiçbir yetkisi ve fonksiyonu olmayacak, yetkisiz bir şirkete neden milyarlarca para ödeyeceksiniz?
*McKinsey ile yapılan anlaşma devleti bir şirket gibi yönetme anlayışı mıdır?
*Mckinsey'in raporlarını kamuoyuna açıklayacak mısınız?
'ONUR, GURUR VE HAYSİYET SAHİBİYSEN ANLAŞMAYI İPTAL ET'
-Erdoğan'a göre bunlar ezanımıza saldıranlardı, ezanımıza saldıranlardan para karşılığı yardım istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ve 16 bakanlığı bir Amerikan şirketine denetletiyorsanız sizin sarayda da yeriniz yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomi yönetimini Amerikan şirketine teslim edeceksin, yüzün kızarmadan yerliyim, milliyim diyeceksin. Saraydaki zata açık ve net söylüyorum, onur gurur ve haysiyet sahibiysen anlaşmayı iptal et uçağı da iade et.