Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Kimin çocukları İdlib'de?
Erdoğan'a yüklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hangi milletvekilinin çocuğu İdlib'de, hangi para babasının çocukları Suriye'de? Kimin çocukları orada? Saray sosyetesinin çocukları orada mı?" diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İdlib ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Hepimiz ciddi bir gelecek endişesi yaşıyoruz. Samimi inancımı söyleyeyim, Türkiye iyi yönetilemiyor. Savrulan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayım. Ne söyleyeceksiniz. Yapılması gereken çok şeyi yapmaya çalıştık aslında. Egemen güçlerin bu ülkeden nasıl kovulduğunu acaba bu ülkeyi yönetenler biliyorlar mı? Egemen güçlerin bu bölgede taşeronluğuna soyunmak en büyük tehlikedir dedik. Dilimizde tüy bitti, yanlış yapıyorsunuz dedik. Komşumuz bir ülkenin rejimini değiştirmek için özel bir çaba harcıyorsunuz. Sana ne be kardeşim" dedi.
'BENZİN BİDONU İLE GİTTİK'
AKP'nin dış politikasını "komşuda çıkan yangına benzin dökmeye" benzeten Kılıçdaroğlu, "Biz bidon benziniyle gittik. Çünkü öyle talimat verdiler. Siz egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsunuz deyince kızıyorlar. Doğruyu dinlemeye tahammül etmiyorlar. Liyakati bir devlette yok etmişseniz, orada devlet aklından söz edemezsiniz. Böyle bir devletin geleceği felaketlerle doludur" diye konuştu.
Erdoğan'a Suriye politikası üzerinden yüklenen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kim Orta Doğu'ya gir dedi? Onun cevabını da Erdoğan verdi, 2017'de 'biz Özgür Suriye Ordusu'nu ey Amerika seninle beraber kurduk ya. Bunun adımını senden önceki Obama yönetimiyle kurduk' diyor. Özgür Suriye Ordusu'nu Amerika'nın telkiniyle hangi gerekçeyle kurarsınız? Orta Doğu'nun parçalanması kimin işine yarıyor? Akıl var akıl. Aklını kiraya vermeyeceksin. Devleti yönetiyorsan devlet aklının ferasetini unutmayacaksın, Arap dünyasını, Orta Doğu'yu bileceksin. O dünyada suya giderken nasıl kandırıldığını bileceksin. Dünya kadar tarihte örnekleri var."
'BİRAZ VİCDAN, AHLAK'
"Şehitler tepesi boş kalmayacak" diyen Erdoğan'a yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Biraz vicdan, ahlak lazım, biraz adalet, hukuk, insana saygı lazım. Şehitler tepesi zaten boş değil ki. O tepede yüz binlerce şehit var. O tepede dalgalanan bayrağımız var. Sen öyle bir pozisyon alıyorsun ki neden ben buraya daha fazla şehit defnetmiyorum, o tepe asla boş kalmayacak, sürekli şehitler gelecek diyor. İnsanda biraz vicdan olur. O gece on binlerce anne uyumadı. Çocuğu Suriye'de olan, Irak'ta olan annelerin dramını bu saray sosyetesi biliyor mu acaba ya. Asker yolu gözlerim diye bir türkümüz var, bunlar asker yolu gözlemenin ne anlama geldiğini biliyorlar mı? On binlerce gelin, on binlerce anne, on binlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Ama o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu. Özellikle de Milli Savunma Bakanı yoktu. Neredeydiler o gece? Devletten bir kişi vardı, Hatay Valisi. Ben bunları söylemeyip de ne söyleyeceğim. Söylemeyip de kahramanlık edebiyatı mı yapacağım" diye belirtti.
'KOŞA KOŞA AYAKLARINA GİDER'
Hükümeti açıklama yapmaya çağıran Kılıçdaroğlu, "Bir Allah'ın kulu çıkıp millete bilgi vermiyor. Beyefendi Kılıçdaroğlu beni neden aramıyor diyor. Ben seni niye arayayım ya, millet seni bekliyor. O gece çıkmadılar, ertesi gün de çıkmadılar. İki gün sonra da Genelkurmay Başkanı başsağlığı için bir tweet attı. Yeni öğrenmiş herhalde. Bütün bu tablo, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini gösteriyor. Üçüncü gün ancak medyanın önüne çıkıyorsun. Çıkıyorsun yine şehitlerden söz etmiyorsun. Ekonomiden, işsizlikten söz ediyorsun, sanki Türkiye'de hiçbir şey olmamış, 34 askerimiz şehit olmuş bu da çok önemli bir şey değil. Bunlar mı Türkiye'nin çıkarlarını savunacaklar. Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye'yi düzlüğe çıkaramazlar. Putin'e Merkel'e Trump'a telefon eder, meydan okur. Onlar gelir tak tak tak vururlar. Koşa koşa ayaklarına gider. Hani sen başkomutandın? Vurulan senin askerin. Benim askerimi vuran her devlet benim düşmanımdır. Topuğunuz kıçınızda Putin'e koşuyorsunuz" ifadelerini kullandı.
"Şehitler tepesi boş kalmayacak. Daha çok gelirse o kadar memnun kalacak beyefendi" diyerek, sözlerini sürdüren Kılıçdaroğlu, "345 şehidimiz olur, sarayınızda oturursunuz, çayınızı içersiniz. İdlib'de neler olduğunu telefonla dinlersiniz. Milletin önüne çıkmaya utanırsınız, üç gün sonra çıkarsınız, hedefiniz Kılıçdaroğlu. Feriştahınız gelse bizi deviremez. Sizin çocuklarınız Beştepe'de, saraylarda oturacak da keyif çatacaklar, bu ülkenin fakir fukaranın çocuğunu şehitler tepesine layık göreceksin. Sen git. Elinden tutan mı var. Kahramanlık edebiyatı yapıyorsun. Hangi milletvekilinin çocuğu İdlib'de, hangi para babasının çocukları Suriye'de? Kimin çocukları orada? Saray sosyetesinin çocukları orada mı? Hepsi bedelli yaptılar. Vay Kılıçdaroğlu yine orduyu böldü yanlış söyledi derler şimdi. Doğru kardeşim" şeklinde konuştu.
'NASIL BİR CEHALET'
ÖSO'nun Kuvayi Millliye'ye benzetilmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Hangi Kuvayi Milliyeci egemen güçlerle aldığı parayla başka yerlerde mücadele etti ya. Obama yönetiminden beri geliyor ÖSO. Sen söylüyorsun. Para vermezsen hepsi isyan edecek. Kendi toprağı, bayrağı için canını ortaya koyan adam. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Çanakkale ile İdlib'i kıyaslamak gibi bir şey olabilir mi? Çanakkale vatan toprağı ya burası. Sen İdlib'le Çanakkale'yi bir tutuyorsan, vay bu memleketin haline. Nasıl bir cehalettir anlamakta zorlanıyorum" dedi.
'MECLİS'E NEDEN GELMİYORSUN?'
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Trump'a, Putin'e, Merkel'e bilgi veriyorsun, gazi meclisine bilgi vermiyorsun? Niye? Milletvekillerinin yüzüne bakmaktan utanıyorsun ondan mı acaba? Bizim milletin önünde soramadığımız sorularımız var. Kapalı oturumda bunlara cevap vereceksin. Koşa koşa Putin'e gidiyorsun, 600 milletvekili var buraya gelmiyorsun."
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 5 Mart'ta görüşeceği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e şu soruları sormasını istedi: "Sayın Putin birliklerimizin yerini sizlere bildirmemize rağmen askerlerimiz niye şehit ettiniz? İlk saldırının ardından uyarmamıza rağmen neden ikinci kez askerlerimizi vurdunuz? Yaralıların ve şehitlerin Türkiye'ye getirilmesi için uçaklara neden izin vermediniz? Sayın Putin savaş hukukunda yaralıları vuran ambulanslar vurulmaz. Siz yaralılarımızı almaya gelen ambulansları bile neden vurdunuz?"