7 Eylül 2025 Pazar

Karaburun Bilim Kongresi'nde Nana için özgürlük istendi

İzmir'de düzenlenen Karaburun Bilim Kongresi'nde "Nana'ya özgürlük" talebiyle açıklama yapıldı. Açıklamayı okuyan İklim Adaleti Koalisyonu'ndan Sabuncu, yemekhane zammını protesto ettiği bahanesiyle Azerbaycan'a geri gönderilmek istenen Nana'yı sınırdışı edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayarak, serbest bırakılmasını istedi.

Azerbaycanlı üniversite öğrencisi Nanaxaanım Babazade'nin, üniversite yemekhanesine yapılan zamları protesto eylemine katıldığı bahanesiyle "terörist" ilan edilerek sınırdışı edilmek istenmesine karşı tepkiler sürüyor.

İzmir'de düzenlenen Karaburun Bilim Kongresi'ne katılanlar, Babazade'nin serbest bırakılması ve sınırdışı kararından vazgeçilmesi talebiyle açıklama yaptı.

"Nana'ya özgürlük" dövizinin açıldığı açıklamayı İklim Adaleti Koalisyonu'ndan Kenan Kahya Sabuncu okudu. Hayvan özgürlüğü mücadelesi veren Babazade'nin hala Arnavutköy'deki geri gönderme merkezinde tutulduğunu ve 15 gündür işkence gördüğünü aktaran Sabuncu, "Nana, İstanbul Üniversitesi'nde antropoloji alanında yüksek lisans öğrencisi. Gözaltına alınma dosyasında sadece okul yemekhanesindeki, basit bir yemek zammı eylemi gerekçe gösteriliyor. Yetmiyor sadece bu gerekçeyle 'terörist' ilan ediliyor ve bir öğrenci olarak 'yabancı terörist' muamelesi görüyor" bilgisini paylaştı.

'YEMEKHANE EYLEMİ BAHANE'
Yemekhane eyleminin sadece bir bahane olduğunu, Nana'nın, herkes için bir arada güzel bir dünya düşüne emek verdiği, ezilen her canlının, insanların, doğanın, insan dışı türlerin yanında olduğu için sınırdışı edilmek istendiğini vurgulayan Sabuncu, "Nana, Azerbaycan vatandaşı ve orada hiçbir şekilde can güvenliği yok. Şimdi göz göre göre ve bunu bile bile onu ölüme göndermek istiyorsunuz. Bu hukuksuz sınırdışıyla hem masumiyet karinesini hem de öğrencilik hakkını gasp ediyorsunuz. Bağımsız yargı sürecini işletmiyor, temel hukuki ilkeleri yok sayıyorsunuz" diye konuştu.

'NANA GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE İŞKENCE ALTINDA'
"Nana'yı alelacele sınırdışı etmek için yapmadığınızı bırakmadınız, ona yaşattığınız işkenceleri gizlemek için ne yapacağınızı da şaşırdınız. Ama hem ülke hem dünya kamuoyu, insan hakları örgütleri, milletvekilleri, halkların kardeşliği peşinizde. Nana'ya yaşattıklarınızı duyurmaya, onu alana kadar devam edeceğiz" diyen Sabuncu, Nana'nın geri gönderme merkezinde çıplak arama işkencesine maruz kaldığını, zorla "gönüllü geri gönderme belgesi" imzalatılmaya çalışıldığını, ilk günler su ve yemek verilmediğini, sıcak suya erişiminin engellendiğini, arkadaşlarının götürdüğü ilaçların kendisine teslim edilmediğini anlattı.

'NANA’YA ÖZGÜRLÜK, GÖÇMENLERE ÖZGÜRLÜK'
Nana'ya karşı işlenen suçları anlatmaya devam edeceklerini vurgulayan Sabuncu şu çağrıyı yaptı: "Göçmen geri gönderme merkezlerinde yaşanan hak ihlallerinden bir an evvel dönün. İnsanlık onuruna yakışmayan bu tavırlar yüzünden birçok göçmen arkadaşımızı hayattan soğuttunuz. Daha birkaç gün evvel Ugandalı göçmen bir kadın arkadaşımız intihara teşebbüs etti. Geri gönderme merkezlerini bir mülteci kampına dönüştüren zihniyetinizi kınıyoruz. Unutmayın, Türkiye uluslararası sözleşmeler gereği geri gönderme yasağına uymak zorunda çünkü sözleşme der ki, 'Hiç kimse, hayatının, özgürlüğünün ya da güvenliğinin tehlikede olacağı bir ülkeye zorla gönderilemez'. Türkiye yükümlülüklerini yerine getirsin. Nanayı derhal serbest bırakın."

Açıklamada, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Nana'ya özgürlük, göçmenlere özgürlük" sloganları atıldı.