21 Kasım 2024 Perşembe

Kadınlar Hilal'ın katilinin yakalanmasını istedi

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 23 Haziran'da katledilen Hilal Kar'ın faili Mehmet Demirhan'ın biran önce yakalanması çağrısında bulundu. Ablasının öldürülmesinin ardından kendisinin de tehdit edildiğini ancak önlem alınmadığını söyleyen Rabia Kar, "Hilaller, Ayşeler, Fatmalar ölmesin" dedi.

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Bağlar ilçesinde 23 Haziran günü katledilen Hilal Kar'ın katilinin hala yakalanmamasına tepki gösterdi. Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen kadınlar, katil Mehmet Demirhan'ın yakalanmasını istedikleri eylemde, Hilal Kar ve üzerinden "katil" yazılı Mehmet Demirhan'ın fotoğraflarını taşıdı. Eyleme katledilen Hilal Kar'ın ailesi de katıldı.

Eylemde konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça, katilin Hilal Kar'ın 5 yaşındaki çocuğunu da alarak kaçtığını söyledi, her tarafı MOBESE, karakolla çevrili bir kentte katilin bulunamamasına tepki gösterdi.

Kadın katillerinin bulunup cezalandırılması yerine kadın kazanımlarına saldırılar düzenlendiğine işaret eden Akça, "Sokaklarda kadınların hangi havuza nasıl gireceğine karışan ve onları katletmekle övünen erkeklerin gezmesine izin veriliyor. İstanbul Sözleşmesi'nden çekiliyor, 6284'teki nafaka hakkı maddesine takılarak, kadınları koruyan mekanizmalar alaşağı ediliyor. Tek yapılmayan şey kadınları korumak" dedi.

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı adına açıklamayı okuyan avukat Berfin Elçi, fail Mehmet Demirhan'ın uzun süredir Hilal Kar'a sistematik şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini hatırlattı.

Olay yerine silahla gelen Demirhan'ın Hilal Kar'ı "planlı ve tasarlayarak" öldürdüğüne dikkat çeken Elçi, Kar'ın ailesinin failin yanında götürdüğü 5 yaşındaki müşterek çocukları Argeş için Diyarbakır Emniyeti Çocuk Şube Müdürlüğü'ne başvurduğunu, ancak yetkililerin "Cinayet Şube ile ters düşeriz" diyerek işlem yapmadığını söyledi.

Uyuşturucudan sabıkası bulunan katilin Demirhan'ın 13 gündür yakalanmadığını, kaçırdığı çocuğunun hayati tehlikesi olabileceğinden endişelendiğini söyleyen Elçi, bu olayın kadınların iradesini yok sayan ve hayatlarına dair karar almalarına tahammül edemeyen anlayışın ürünü olduğunun altını çizdi.

Elçi, "Çünkü kadınlar, hayatları ile ilgili karar aldıklarında, egemen eril anlayışın tahakküm ve baskı ile kurduğu, kadını iradesiz ve obje olarak konumlandıran bu sistemin temelleri sarsılacak ve yıkılacaktır. 6284 sayılı kanunu etkin uygulamayan, İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çekilen devlet ile yargılama süreçlerinin cezasızlıkla sonuçlandığı ve cezasızlığı ilke edinen yargının sorumluluğunu yerine getirmediği, bunun da failleri cesaretlendirdiği açıktır" diye konuştu.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal yapının çürümesine de neden olduğunu vurgulayan Elçi, bu tür şiddet olaylarının, kadınların güvende olmadıkları düşüncesine yol açtığını ve eşit haklara sahip olma mücadelelerini zorlaştırdığını kaydetti.

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin sadece kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olduğuna işaret eden Elçi, "Eğitim sisteminden başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin kazandırılması, yargı süreçlerinde adaletin sağlanması ve cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hem yasal düzenlemeler hem de toplumsal farkındalık kampanyaları önemlidir. Medyanın rolü de bu noktada kritiktir; şiddeti romantize etmeyen, mağdurları suçlamayan ve kadınları güçlendiren bir dil kullanılmalıdır. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin tamamen sona ermesi ve toplumsal algının değişmesi için topyekun bir mücadele; devletin, sivil toplumun ve bireysel aktivizmin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Elçi, son olarak failin biran önce yakalanması çağrısında bulundu.

HİLAL KAR'IN KARDEŞİ: TEHDİT EDİLİYORUM
Açıklamada Hilal Kar'ın kız kardeşleri de söz aldı. Ebru Kar, "Bugün benim ablam, yarın başka birinizin kardeşi. Cezalandırılmamalarından cesaret buluyorlar. Bu şekilde devam ederse kadın cinayetleri maalesef artacak, failin bulunmasını istiyoruz" dedi.

Rabia Kar da tehdit edildiğini ancak hiçbir şey yapılmadığını anlattı. Ablasının katili Mehmet Demirhan'ın 13 gündür içlerinde olduğunu ve başkalarına da zarar verebileceğini söyleyen Rabia Kar, "Devlet, tüm Türkiye çapında arıyoruz demesine rağmen 13 gün az bir zaman değil. Yeğenim Argeş'i alıp kaçırdı. Her şeyi planlayarak, yaptı. Ablam sabah çocuklarına ekmek kazanmak için işe giderken öldürüldü. Hilaller, Ayşeler, Fatmalar ölmesin. Artık bir çare bulunsun. Herkes sesimizi duysun. Benim yeğenlerim yetim, öksüz kaldı. Benim canım da tehlikede. Bende tehdit edildim. Karakola bildirdiğim halde somut delil istendi. Somut delil yok, ben öldürülünce mi her şey çözülecek? Ben ablam gibi katledilince mi her şey sonuca varacak, evime giremiyorum" diye konuştu.