17 Mayıs 2024 Cuma

Kadınlar alanlarda taleplerini haykırdı

Çok sayıda kentte alanlara çıkan kadınlar, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz"diyerek, açlık grevinde olan Leyla Güven'in direnişini selamladı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla çok sayıda kentte kadınlar yürüyüş, basın açıklaması düzenledi.
 
İZMİR
 
İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İzmir Barosu önünden başlayıp Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını Baro kadın Hakları Komisyonu başkanı Perihan Kayadelen okudu. Baronun pankartını taşıyan kadın hukukçular "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Kadın yaşam özgürlük" sloganları attı.
Dünya nüfusunun yüzde 50'sini ve toplam işgücünün üçte ikisini oluşturan kadınların dünya gelirinin sadece yüzde l0'una ve tüm mal varlığının yüzde 1'ine sahip olduğunu söyleyen Kayadelen, Dünya Ekonomik Forumunun, 144 ülkede yaptığı araştırma sonucu hazırlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2017 yılı raporuna göre Türkiye endeks sıralamasında 131. sırada olduğunu, kadınların, ev içi bakım emeğini üstlenmek zorunda bırakılarak, işgücü piyasasının tüm yükünü ücretsiz olarak üstlendiğini söyledi. Kayadelen "2018 yılında, Türkiye'de erkekler tarafından, 440 kadını öldürüldü,188 kadın cinsel tacize, 61 kadın İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi tecavüz uğradı.  347 çocuk, erkekler tarafından istismara uğradı ve aralarında kız çocuklarının da bulunduğu 516 kadın, seks işçiliğine zorlandı.  Kadınların eve mahkûm edilerek uğradığı ekonomik şiddetin ise herhangi bir istatistiği yok. Gün geçmiyor ki evde, sokakta, okulda, işyerinde kadınlar şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmasın" dedi 
 
Anayasa olmak üzere uluslararası sözleşmeler ve yasalara göre devletin görevi kadınları, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak olduğunu belirten Kayadelen, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasının üzerinden geçen 7 yıla rağmen siyasi iktidar tarafından bu yönde etkili adım atılmadığını söyledi. Kayadelen, "Siyasi iktidardan, göstermelik imzalar atmak yerine, tüm kamu kurumları ve kadın örgütleriyle işbirliği yaparak kadına yönelik şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına dair tüm etkin ve uygulanabilir önlemleri almasını talep ediyoruz. İzmir Barosunun Kadın Hakları Merkeziyle ve tüm meslektaşlarımızla itaat etmeyen, direnen ve mücadele eden kadınların yanında olacağız, Hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi
 
İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu ise 8 Mart dolaysıyla Ege Bölgesi'nde bulunan kadın tutsaklara dayanışma mektubu gönderdi. Mektup gönderimi öncesinde şube binasında basın toplantısı yapan İHD Kadın Komisyonu adına basın açıklamasını Cemile Karakaya okudu.
 
Kadınların gördüğü şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sosyo-ekonomik durum ve ataerkil anlayıştan beslenen zihniyet olduğunu söyleyen Karakaya, Türkiye'de her üç kadından biri, yaşamının bir döneminde cinsel, fiziksel şiddete maruz kaldığını, katledildiğini ve yetersiz yasal düzenlemelerden kaynaklı şiddet suçlarının mağduru olduğunu söyledi. Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu Raporları'na göre da değinen Karakaya, 2018 yılında Türkiye Cezaevlerinde 52 kadının cinsel saldırı ve tacize uğradığı, bir kadının ise bebeği ile birlikte işkence gördüğü tespit edildiğini hatırlattı. Karakaya, cinsel saldırıda bulunanların ise; polis, asker/jandarma, özel tim ve infaz koruma memurları olduğunun da altını çizdi. 
 
Türkiye tarafından imzalanan BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi (CEDAW), 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan ve 2014 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi ve 18 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair 6284 sayılı kanun dahil kadınların mücadelesi ile kazanılan bu hakların yok hükmünde sayılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Karakaya "Cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılmasını, haklarımızın istek değil, doğuştan gelen bir hak olduğunu, bunu söylemekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Biz İnsan hakları savunucuları yaşamı ve yaşatmayı savunuyoruz. Başta Leyla Güven olmak üzere çeşitli hapishanelerde bedenlerini ölüme yatırmış tüm kadınlar yaşasın, yaşatılsın istiyoruz" dedi.
 
ŞIRNAK
 
HDP Şırnak Kadın Meclisi, bir süre önce startını verdiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin finalini Silopi ilçesinde görkemli bir şölenle sonlandırdı. Kente bağlı Nuh Mahallesi'nde gerçekleşen şölen öncesi HDP İlçe binası önünde bir araya gelen çok sayıda kadın şölen alanına yürüdü. Yöresel kıyafetler giyen kadınların yürüyüş boyunca artarken, çevrede bulunan halk zafer işaretleri ile kitleye katıldı. "Bijî berwedana Leylayê" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarının hiç susmadığı yürüyüşe, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ile HDP'nin belediye eşbaşkan adayları katıldı.
 
Yürüyüşün ardından alana varan HDP'li kadınlar burada da coşkulu bir kitle tarafından karşılandı. "Tecrit kırılsın, Leyla yaşasın" pankartının açıldığı program demokrasi ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından başladı. Coşkunun hakim olduğu şölen kısa bir süre sonra mitinge dönüştü. HDP bayraklarının açıldığı şölende özellikle beyaz tülbent takan annelerin coşkusu renkli görüntüler ortaya çıkardı.
 
Programda konuşmalarla devam etti. İlk olarak sözü alan Silopi Belediyesi Eşbaşkan Adayı Adalet Fidan, özgür bir yaşam için mücadele verdiklerini vurguladı. Daha sonra konuşan HDP'li Nuran İmir, kadınların mücadelesine Leyla Güven'in öncülük ettiğini dile getirdi. "Biz baharı ve bu zamanları çok özlemiştik" diyen İmir, kadınların tüm baskılara karşı direndiklerini belirterek, "Bugün bu düşmanlık tohumlarını ekenler akıllarını başlarına alsınlar" uyarısında bulundu.
 
Sık sık "Bijî berxwedana Leylayê" sloganlarıyla sözü kesilen İmir, şöyle devam etti: "Kürt kadını olduğu sürece bu direniş devam edecek. Kanımızın son damlasına kadar Sêvê, Pakize ve Fatma'nın mücadelesini devam ettireceğiz. Biz var olduğumuz sürece onların direnişini ve mücadelesini asla unutmayacağız."
 
Son olarak konuşan Barış Annesi Şemse Kara ise çok sayıda kişinin yakılarak öldürüldüğü Cizre bodrumlarını hatırlatarak, "Katledilen gençlerin hesabını soracağız" dedi. Konuşmaların ardından program sanatçı Xecê'nin seslendirdiği ezgilerle devam etti. Binlerce kadın büyük bir coşkuyla uzun bir süre halay çekti.
 
Program, sokağa çıkma yasağı sırasında cansız bedeni 7 gün sokak ortasında bekletilen Taybet İnan'ın kızıyla birlikte HDP kadın seçim bürosunun açılışıyla son buldu.
 
MUŞ
 
HDP Muş Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe kent Milletvekilli Şevin Çoşkun, kadın belediye eşbaşkan adayları ve çok sayıda kadın katıldı. Açılış konuşmasının ardından kadın mücadelesini ve açlık grevinde olan Leyla Güven'in direnişi anlatılan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün önemine değinen Çoşkun, 8 Mart'tın kadınların mücadelesiyle kazanıldığını ve kadınların sürekli mücadelelere öncülük ettiğini belirtti. Açlık grevinde olan Leyla Güven'e selam yollayan Çoşkun, "Güven'in talebinin karşılanmasını istiyoruz. Tecridin kalkmasını isteyerek başlattığı açlık grevi dünyanın her yerinde her geçen gün yayılarak büyüyor. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Güven'in talebi talebimizdir" dedi.
 
Ardından konuşan belediye eşbaşkan adayı Sibel Genç, tarih boyunca kadınların direndiğini ve bugünde bölgede Kürt kadınların zulme ve baskılara karşı alanlarda mücadele ettiğini belirtti. Kayyumlarla kadın kurumların kapatılmasıyla kadın haklarına gasp edildiğini hatırlatan Genç, "Bizler kayyum atanan belediyeleri alarak, kapatılan kurumlarımızı geri açacağız. AKP yönetiminde olan Muş belediyesini de alarak biz kadınlar için yaşanacak bir kent yapacağız. Hep birlikte güzel günler için birlikte karar alıp kentimizin yöneteceğiz" dedi. Açıklama alkış ve "Jin Jiyan AzadÎ", "Leyla Güven onurumuzdur" sloganlarıyla son erdi.
 
Açıklamanın ardından kadınlar hep birlikte sokaklarda kadınlara karanfil dağıtarak, kadınların 8 Mart'ını kutladı.
 
BİTLİS
 
HDP'li kadınlar, Tatvan Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Kadın Seçim Bürosu'nu açtıktan sonra, burada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla etkinlik düzenledi. Etkinliğe, il ve ilçe kadın belediye eşbaşkan adaylarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Etkinliğin yapıldığı büroda, "8 Adaré Roja Jinén Kedkaré Cihané Piroz Be", "8 Mart Dünya Emekçiler Günü kutlu olsun", "Zulme karşı birlik ve dayanışma" pankartları açıldı. Halay ve zılgıtların eşliğinde kutlanan 8 Mart Kadınlar Günü'nün de sürekli olarak "Jin jiyan azadî", "Bijî Berxwedana Zindana" sloganları atıldı. Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir araya gelen Bitlisli kadınlar, Ahlat kadın seçim bürosunu açtıktan sonra, halay ve zılgıtlarla 8 Mart'ı kutladı. 
 
Daha sonra Tatvan Belediyesi Eşbaşkan adayları Serap Çakmak Genç ve Habip Yeşiltepe, kısa birer konuşma yaptı. Açlık grevinde olan Leyla Güven'in direnişine selam gönderen eş başkanlar, başta Leyla Güven olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladı. Etkinlik daha sonra halaylar eşliğinde devam etti.
 
AĞRI
 
8 Mart dolayısıyla Diyadin ve Doğubayazıt'ta etkinlikler yapıldı. Diyadin'de kadın buluşmasının ardından kadınlar hastanelerde kadınlara karanfil dağıtıldı. Doğubayazıt'ta ise Sanat Sokağı'nda yürüyüşe geçen kadınlar "Yaşamak, yaşatmak, haklarımız ve hayatlarımız için 8 Mart'ta alanlardayız" pankartı açtı. 
 
"Jin jiyan azadî' sloganları atan kadınlar HDP bürosu önüne gelerek karanfil dağıttı. Düzenlenen etkinliğe HDP Milletvekili Feleknas Uca, HDP Ağrı Belediye Eşbaşkan Adayı Yeliz Karaaslan, Doğubayazıt Belediye Eşbaşkan Adayı Yıldız Acar, TJA üyesi Kezban Umlu, çocuklar ve kadınlar katıldı. Karanfillerin dağıldığı ve halayların çekildiği etkinlikte kısa bir konuşma yapan Uca, Kürt kadınlarının adlarını tarihe altın harflerle yazdığını söyledi. Türkiye'de de AKP-MHP bloğuna karşı büyük bir mücadele verildiğini sözlerine ekleyen Uca, "Bize 'buralardan gidin' diyorlar. Biz Ehmedê Xanî'nin ve Derwêşê Evdî'nin torunlarıyız. Biz ateş ve güneşin çocuklarıyız. Burası bizim topraklarımız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Ama 31 Mart'ta sandıklara gidip kayyımları buradan göndereceğiz" diye konuştu.
 
Daha sonra kadınlar İshakpaşa Sarayı'na giderek balon uçurttu.
 
IĞDIR
 
HDP Iğdır Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında HDP İl binası önünde belediye meydanına yürüdü. Belediye Eşbaşkan adayı Eylem Çelik ve Tuzluca Belediye adayı Ayşe Aras Kaynarın da aralarında bulunduğu yürüyüşe birçok Azeri, Türk, Kürt, Terekeme kadın, çocuk genç katıldı. Her yörenin kültürüne ait yöresel kıyafet giyen kadınlar, renkli görüntülere sahne olurken, yol boyunca çevredeki kadınlara karanfil dağıtıldı. Yol boyunca "Jin jiyan azadî" sloganları atan kadınlar, meydanda davul, zurna ve zılgıtlar eşliğinde halay çekip, Azeri yöresine ait halk oyunları oynadı. "Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde" pankartı açılırken, "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadın cinayetlerine hayır", "Kadın yaşam özgürlük" dövizleri taşındı.
 
Iğdır Belediyesi Adayı Eylem Çelik, haksızlığa, şiddete uğrayan, sömürülen tüm kadınların gününü kutladı. Çelik, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevinde olan HDP Milletvekili Leyla Güven, Gülten Kışanak, Selma Irmak, Sebahat Tuncel, Gülten Kışanak ve cezaevlerinde bulunan tüm kadınların kadınlar günü kutladı. Tecridin insanlık suçu olduğunu vurgulayan Çelik, tüm kadınlar bir olup Güven'in bu talebine ses çıkarması gerektiğini dile getirdi. Kadınların bastığı yere bereket getirdiğini söyleyen Çelik, kadınların her alanda üretim sağladığını ifade etti. Savaşlara karşı barış diyenlerin her zaman kadınlar olduğunu belirten Çelik, tüm kadınların mücadele ederek barışı sağlayacaklarını söyledi.
 
Konuşmanın ardından renkli balonlar uçurulurken, etkinlik "Kadın yaşam özgürlük" sloganları eşliğinde son buldu.
 
ADANA
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolasıyla şube binalarında basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada konuşan İHD Adana Şubesi Kadın Komisyonu Sözcüsü Baran Öner, kadına yönelik şiddetin kurumsal bir hal aldığını söyledi. "Biat etmiyoruz. Kadına yönelik şiddete hayır" diyen Öner, kadınlar; eşitlik, özgürlük ve daha iyi yaşam taleplerinden vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 
 
2018 yılı içinde 320 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü belirten Öner, 39 kadının yaşadığı şiddet nedeniyle intihar ettiğini, 832 kadının ise toplumsal alanda şiddet, tecavüz, taciz ve ev içi şiddete uğradığını, 527 kadının fuhuşa zorlandığını kaydetti. Öner, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, kadına yönelik şiddetle ilgili İçişleri Bakanlığının yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine alınan yanıtta; 2018 yılının ilk 7 ayında şiddete maruz kalan kadın sayısının 96 bin 417 olduğunun belirtildiğini ve 2018 yılının ilk 7 ayında şiddete maruz kalan kadınlardan 393'ünün hayatını kaybettiğini ifade edildiğini hatırlattı.
 
Öner, "Biz kadınlar olarak toplumsal yaşamın; her alanda eşitlikçi, özgürlükçü ve adil olmasını talep ediyoruz. Bu bir istek değil, doğal, doğuştan gelen haklarımızdır. Cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler derhal ortadan kaldırılmalıdır. Biz kadınlar toplumsal yaşamın her alanında varız, var olmaya devam edeceğiz. Haklarımızı yüksek sesle haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz, susmayacağız. Haklarımız için mücadele etmekten geri durmayacağız" ifadelerini kullandı.
 
OSMANİYE
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Osmaniye İl Örgütü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolasıyla Yunus Emre Mahallesi'nde kadın şöleni düzenledi. Yöresel kıyafetlerle şölene katılan kadınlar, ellerinde HDP bayraklarını dakikalarca salayıp, çalınan müzikler eşliğinde halaya durdu. Etkinliğe, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP Osmaniye Belediyesi Adayı Mehmet Ali Özkal ile HDP il ve ilçe yöneticileri ve çok sayıda kadın katıldı. Kadınların 8 Mart'ını kutlayan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Türkiye ve Ortadoğu'da kadın olmanın zorluğuna değindi. Hatimoğulları, bu coğrafyanın kaderini değiştirmek için mücadele edeceklerini kaydetti.
 
ANTEP
Antep Kadın Platformu adına altında bir araya gelen HDP, CHP, EMEP, DBP, KESK, SYKP, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Meclisi, LGBT-İ ve Barış Anneleri inisiyatifi, Antep sokaklarında 8 Mart'ı coşkuyla kutladı. Kırkayak Parkı'nda bir araya gelen yüzlerce kadın "Vardık Varız Var olacağız" pankartını açarak kitlesel halde Yeşilsu Parkı'na yürüdü. Yürüyüş esnasında ellerinde "Kadın olmadan Devrim olmaz" ile "Benim bedenim Benim kararım" yazılı döviz taşıyan kadınlar erbaneler ve zılgıtlarla sokakları inletti. Yürüyüş esnasında apartmanda ki kadınlar yürüyen kadınları zafer işaretleriyle selamlarken, Yeşilsu Parkı'na ulaşan kadınlar Kürtçe ezgiler ve erbanelerle halay çekti. Kadınlar geçmiş yıllarda erkekler tarafından katledilen kadınların isimlerini bağırarak açıklamaya geçtiler.
 
Platform adına konuşan Eğitim Sen Antep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, kendilerine şiddet, sömürü ve baskıdan başka bir şey vaat etmeyen ata erkil kapitalist sisteme karşı yine alanlara çıktıklarını söyledi. Eşit, adil ve özgür bir yaşamın kadın mücadelesiyle var olabileceğini aktaran Alagöz, küresel sermayenin ortaklığında cinsiyetçi iktidarlar eliyle yürütülen politikaların emekleri üzerinde kurulu sömürgeyi her geçen gün daha da arttırdığını vurguladı. Kadın haklarının ve kazanımlarının tehdit altında olduğunu ifade eden Alagöz, şöyle konuştu: "Mücadelemizi fabrika önünde yüzlerce gündür direnen Flormar işçisi kadınlar başta olmak üzere Cargill' de, Real' de,Tariş' te ve daha bir çok yerde  direnen işçi kadınların mücadelesiyle buluşturmaya devam ediyoruz. Kamudan başlanarak yaşamın dinselleştirilmesine karşı, laik seküler yaşamdan yana tarafız. Çocuk istismarında rıza aranmasına, istismarcıların aklanmasına, erken yaşta evliliklerin önünün açılmasına,  çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına asla izin vermeyeceğiz. Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikaların ve savaşların gölgesinde yaşamlarımızın yok edilmesine, bizi her geçen gün daha da yoksullaştıran uygulamalara karşı barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz."
 
Açıklamanın ardından üzerlerinde katledilen kadınların ismi yazan mor balonları havaya bırakan kadınlar, çektikleri halayla etkinliğe son verdiler.
 
MALATYA
 
Malatya'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla HDP'li kadınlar öncülüğünde bir kafede bir araya gelen kadınlar, 8 Mart'ı coşkuyla kutladı. Etkinliğe HDP Parti Meclis üyesi Selma Metin, PSAKD Malatya Başkanı Lütfiye Ulutaş, HDP ve DBP Malatya il eşbaşkanları, HDP Malatya Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı İnsaf Aktaş, Battalgazi belediye eşbaşkan adayı Ruken Bilgiç, Arguvan Belediye Eşbaşkan adayı Seda Çıplak ve çok sayıda kadın katıldı.
 
Açlık grevlerinin selamlandığı etkinlikte kadınlara seslenen HDP PM üyesi Selma Metin, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve hapishanelerdeki açlık grevcilerini selamladı. Kadınlara mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan Metin, "Leyla Güven sadece kendisi için değil bütün dünyadaki kadınlar ve bölgemizdeki kadınların hak hukuku ve kadın dayanışmasını, direnişini taçlandırmak için bedenini ölüme yatırmış. Bugün binlerce kişi açlık grevinde. Hep olağan üstü günlerden geçtik geçiyoruz. Bizim kadın dayanışmasını güçlendirmemiz gerekiyor böylesi bir süreçte. Bu militan olmak değildir, hak hukuktan  söz etmektir, kadın cinayetlerinin önünü almaktır. Öyle bir toplumsal kirlilik yaşanıyor ki sokağa çıkamıyoruz. İnanın kadınlar birleşirse, güç birliği yaparsa, hiçbir erkek ordusu önünde duramaz" dedi. 
 
Ardından söz alan PSAKD şube başkanı Latife Ulutaş, "Yaşamın her alanında dışlanan, her yerde horlanan, emeği görülmeyen, düşüncesi sayılmayan, ev içinde emeği görülmeyen biz kadınlarız. Biz bu süreçte kim olursa olsun bütün kadınların ilk önce kadın kimliği ile yan yana gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri olarak sadece inanç boyutuyla değil, demokratik bir anlayışla mücadele ediyoruz. Önce barışın yanında, sonra demokrasinin yanında ve kadınların yanında durmaya devam edeceğiz" dedi. 
 
DERSİM 
Dersim Kadın Platformu üyeleri, 8 Mart'ı Seyit Rıza Meydanı'nda coşkuyla kutladı. Açıklamaya, Dersim'de kurum temsilcileri, kadın belediye başkan adayları ve çok sayıda Dersimli katıldı. Yapılan açıklamada Leyla Güven'in açlık grevine dikkat çekilirken, kadınlar açıklamada halay çekerek, "jin, jiyan azadi", "kadın yaşam özgürlük' sloganları attı. Açıklamayı platform adına okuyan Fatoş Yiğit, 8 Mart tarihçesini anlatarak, kadın hakları ve kazanımlarını tehdit altında olduğunu vurguladı.
 
Yiğit, "Esnek, kuralsız, güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya, çalışma yaşamının ayrılmaz parçası haline getirilmiş baskı, şiddet ve mobbinge, kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle ücretli işlerde çalışmamızı engelleyen politikalara karşı durmaya, ev içerisinde görünmez kılınıp değersizleştirilen emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz.
 
Açlık grevinde olan Leyla Güven şahsında yüzlerce kadının açlık grevinde olduğu belirten Yiğit, açlık grevlerinin sonlandırılması için adım atılması çağrısında bulundu.
 
BİNGÖL
 
HDP Bingöl il binasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında buluşan kadınlar, kısa bir sinevizyon gösterimini izledi. Gösterimden sonra konuşan HDP Bingöl Belediyesi Eşbaşkan Adayı Senem Çakas, Leyla Güven ve açlık grevinde olan tüm tutukluların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayarak, Bingöl'ün direnişçi kadınlarına borçlu olduklarını ve kadınların bu direniş tarihinin bilincinde olması gerektiğini vurguladı. Çakas, "Bir kadın değişirse bir aile değişir, bir aile değişirse bir toplum değişir. Kadının elinin değip de güzelleşemeyeceği hiçbir yer yok. Ev, okul iş yeri her yer" dedi.
 
Kadınların bu bilince varması gerektiğini aktaran Çakas, "Bingöl'de kahve kültürünün çok yaygın. Biz de kendi kahvelerimizi kuralım sadece kadınların gideceği bir kahve olsun. İnanırsak her şeyi yapabiliriz. Ben inanıyorum siz de inanın birlikte başaralım" şeklinde konuştu.
 
Kadınlar daha sonra Genç Caddesi'ne geçerek burada kadınlara karanfil dağıttı. Kadınlara, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ve Bingöl Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hişyar Özsoy da eşlik etti.
 
ADIYAMAN
Adıyaman Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Demokrasi Parkı'nda basın açıklaması yaptı.
 
"Mücadele kadınları birleştirir, kadınlar dünyayı özgürleştirir" pankartı açan kadınlar "Jin jiyan azadi" sloganı attı. Basın açıklamasını okuyan Yeter Zengin Sun, "Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle yine alanlardayız" dedi. Zengin, "Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikaların ve savaşın gölgesinde yaşamlarımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Savaştan, yoksulluktan kaçan mülteci kadınların uğradığı katmerli sömürüye ve şiddeti örtbas etmek isteyen militarist söylemlere karşı barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz" diye belirtti.
 
Basın açıklamasının ardından şiddete uğrayan ve katledilen kadınlar için 10 dakikalık oturma eylemi yapan kadınlar davul zurna eşliğinde çektiği halaylarla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutladı.
 
MUĞLA
 
Muğla Kadın Platformu 8 Mart etkinlikleri kapsamında Menteşe ilçesinde bulunan Sınırsızlık Meydan'ında etkinlik düzenledi. Çok sayıda kadının katıldığı etkinlikte "Jin Jiyan azadi" ve "Kadın yaşam özgürlük" sloganları atıldı. Açıklamayı kadın platformu adına Özlem Şahin yaptı.
 
Şahin, 8 Mart dünya kadınlarının direnişi olduğunu belirterek, her kriz döneminde kadınların işten atmaya, güvencesizliğe, düşük ücreti dayatana ve erkek egemen kapitalizme isyan edenler olduğunu söyledi. Kamuda ve özelde ücretli, sözleşmeli, güvencesiz, düşük ücretle çalıştırılmaya, şiddete, tacize ve mobbinge teslim olmadıklarını dile getiren Şahin, "Atamamızı yapmayarak hayallerimizi çalmak isteyenlere karşı geleceğimize sahip çıkanlarız. Sözleşmeyle değil, kadro güvencesiyle;  sevdiklerimizden, çocuklarımızdan ayrı değil hep beraber diyerek eşit haklar talep edenleriz. Özgürlüğümüze, haklarımıza, geleceğimize ve hayallerimize sahip çıkanlarız. AKP'nin bütün ülkeyi bilerek ve isteyerek sürüklediği ekonomik krizin faturasını ödemeyeceğiz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. AKP iktidarı, kadınların beden ve üreme üzerindeki haklarını, eğitim haklarını, güvenceli çalışma haklarını, boşanma ve nafaka haklarını, vatandaşlık haklarını ve hatta yaşama haklarını hiçe sayıyor; bu haklara göz dikiyor. Bizler, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli kazanımlarımızdan biri olan 6284 sayılı yasaya saldırılmasının bilinçli ve politik olduğunu biliyoruz. Biz kadınlar Haklarımız sokakta bulmadık. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
 
MİLAS
 
HDP Muğla Kadın Meclisi üyeleri, "Yaşamak ve yaşatmak halklarımız ve hayatlarımız için" şiarıyla 8 Mart etkinlikleri kapsamında Milas ilçesinin Atakent Kapalı Pazar Meydan'ında etkinlik düzenledi. HDP bayraklarıyla donatıldığı alana kadınlar, yöresel kıyafetleriyle katıldı. Etkinliğe HDP Parti Meclis (PM) üyesi Adalet Aydın, Prof. Dr. Beyza Üstün ve HDP İl ve ilçe eşbaşkanları katılırken, çok sayıda HDP'li kadın ve genç katıldı. "Her yerde hep beraber diyebilmek içi" ve "Ya me ye" pankartları açıldı. 
 
Etkinlikte konuşan HDP PM üyesi Adalet Aydın, iradelerinin gasp edildiğini belirterek, halkın iradesinin cezaevlerinde olduğunu söyledi. Birinci görevlerinin gasp edilen iradelerini gelmek istediğini dile getiren Aydın, "Dolasıyla biz kayyumları geri yollayacağız ve çok daha fazla belediyeyi misliyle geri alacağız. Yerel yönetimleri kazanacağız. Partimizin seçim stratejini bu bölgelerde de uygulayacağız. Belediye Meclis üyesi adaylarımız için çalışacağız. Bunun için kapı kapı dolaşmak zorundayız. Batıda da artık meclisler düzeyinde temsilliyetimiz olmalıdır" şeklinde konuştu.
 
Prof. Dr. Beyza Üstün ise kadınların bedenlerini ölüme yatırdığını belirterek, kadınların hayatlarının her alanında tecrit edildiğini belirtti. Bütün tecritleri kıracaklarını söyleyen Üstün, özgürce yaşayacaklarını ve kazanacaklarını söyledi. İnadına yaşatacaklarını belirten Üstün, "Bir kez daha Leyla Güven ve onunla birlikte ölüme bedenlerini yatıran arkadaşlarımızı inadına yaşatacağız. Bu ülkenin tüm kadınlarına ve siyasi tutsaklarına selam olsun. Bu özgürlük kazanıldığında bu topraklardaki herkes özgür olacaktır" dedi.
 
Etkinlik konuşmaların ardından Helbest Arin şarkılarıyla son buldu.
 
MANİSA
 
Manisa'nın Soma ilçesinde bulunan Soma Kadın Platformu 8 Mart etkinlikleri kapsamında Merkez Meydan'ında eylem yaptı. "Kadınız Birlikteyiz güçlüyüz" pankartının açıldığı eylemde, "Saçım isyanda" ve "Emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir" dövizleri taşındı. "Kadın yaşam özgürlük" sloganın atıldığı eylemde, kadınlar adına Candeğer Delen, Gizem Doğan, İrem Az, Funda Kirimli ve Kamile Çiftçi okudu. Açıklama katledilen kadınların anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından başladı. Kadınlar, 8 Mart 1957 yılında Amerika'nın New York kentinde, tekstil sektöründe çalışan kadınların düşük ücretle çalışma saatlerini ve insanlık dışı uygulamalarını protesto etmek için "greve" gittiğini söyledi. İlk büyük kadın yürüyüşünün 1908 yılında Amerika'nın Nework şehrinde gerçekleştiğini ifade eden kadınlar, 8 Mart dünya kadınlar gününü uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olduğunu söyledi. Kadınlar her coğrafyadan, renkten ve dilden eşitliğe, ayrımcılığa karşı birlikte mücadelenin simgesi haline geldiğini söyledi.
 
AYDIN
 
Aydın Kadın Platformu Aydın Efeler ilçesinde buluna Sevgi Yolunda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, SİBAŞ işçileri, Kadınlar Birlikte güçlü ve Kadın Platformundaki kadınlar katıldı. Kadınlar adına açıklamayı, Platform sözcüsü Öznur Özağaç yaptı. Baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihte aldıkları gücün 8 Mart'ta alanlarda olduğunu belirten Özağaç, adil ve eşit özgür bir yaşamı kadınların mücadelesi ile kurabileceklerinin farkında olduklarını ifade etti. Çocuklarını geleceğini kimsenin çalmasına izin vermeyeceklerini belirten Özağaç, yaşamın yarısının yok sayılmasını red ettiklerini söyledi. Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işte ve her yerden seslendiklerini ifade eden Özağaç, "Eşit ve Özgür bir yaşam kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Vardık, varız, var olacağız. Biz haklıyız ve kazanacağız" dedi.
 
MARDİN
 
KESK Mardin Kadın Şubeler Platformu, 8 Mart dolayısıyla Karayolları Parkı'nda bir araya gelen kamu emekçisi kadınlar, "Kadınlar durursa hayat durur" pankartı açarken, erkek kamu emekçileri de kadınlara destek verdi. Açıklamayı kadınlar adına Gülizar İpek yaptı.
 
Ataerkil sisteme karşı kadınlar olarak yine alanlarda olduklarını dile getiren İpek, adil, eşit ve özgür bir yaşamın kadın mücadelesi ile kurulabileceğini belirtti. Kadınların hakları ve kazanımlarının tehdit altında olduğunu dile getiren İpek, "Esnek, kuralsız,  güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya, çalışma yaşamının ayrılmaz parçası haline getirilmiş baskı, şiddet ve mobbinge,  kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle ücretli işlerde çalışmamızı engelleyen politikalara karşı durmaya, ev içerisinde görünmez kılınıp değersizleştirilen emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Çocuk istismarında rıza aranmasına, istismarcıların aklanmasına, erken yaşta evliliklerin önünün açılmasına, çocukların geleceğinin çalınmasına asla izin vermeyeceklerini kaydeden İpek, "Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikaların ve savaşın gölgesinde yaşamlarımızın yok edilmesine, savaştan, yoksulluktan kaçan mülteci kadınların uğradığı katmerli sömürüye ve şiddete, bizi her geçen gün daha da yoksullaştıran, yaşam koşullarımızı zorlaştıran ekonomik krizdeki sorumluluklarını mermi fiyatlarıyla örtbas etmek isteyen militarist söylemlere, kendi gibi düşünmeyen herkesi vatan haini gören ve hedef gösterenlere karşı barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz" diye belirtti.
 
İpek, kadınların taleplerini sıralayarak açıklamasına son verdi. Kadınlar, alkış ve sloganlar eşliğinde dağıldı.
 
ADANA
Adana Kadın Platformu'nun çağrısı ile kadınlar, Uğur Mumcu Meydanı’nda gelen kadınlar bir araya geldi. Mitingde krize, şiddete, eşitsizliğe karşı mücadele vurgusu öne çıktı. Kadınlar kendilerini yok sayan politikalara oy vermeyeceklerini söyledi.
 
Mitingde 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden Gülhan Elmascan, Şebnem Yurtman, Dilan Sarıkaya da anıldı. 8 Mart'ı direniş ile karşılayan Flormar işçisi kadınlara, SEBAŞ işçisi kadınların direnişine destek mesajı verildi. Şule Çet için adalet istendi. Leyla Güven, KHK’larla, güvenlik soruşturmalarıyla işinden edilen, açlığa mahkum edilmek istenen kadınlara da festrk sloganlarını yer aldığı mitingde, düşünceleri nedeni ile cezaevlerine gönderilen kadınların talepleri de alanda dile getirildi. Mitinge Adana Kadın Platformu pankartı arkasında Kadın Emeği Kollektifi, Mor Dayanışma, Emek Partili Kadınlar, HDP, ÇHD'li Kadınlar, KESK Kadın Meclisi TMMOB, İHD katıldı.
 
Mitingde konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kadınların esnek ve düşük ücretlerle çalıştırıldıpını belirterek kriz ortamının en çok kadınları etkilediğini dile getirdi. Hükümetin politikalarının kadınları bedenleri üzerinden kadınları ev dışına çıkarmak istemediğini söyleyen Hatimoğulları, "Kadınlar buna izin vermeyecek. Bizler bu iktidarın baskısı altında yaşamaktansa dimdik ölmeye razıyız" dedi.
 
Suriyedeki savaşta göç yolunda yaşanan taciz ve tecavüzlerin köle pazarlarında satıldığını belgelerinin ortada olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Savaşın müsebbibi biz değiliz. Bu yüzden biz kadınlar olarak hep bir ağızdan 'barış' diyoruz" dedi. Açlık grevine olan Leyla Güven'i anan Hatimoğulları, "Leyla Güven sadece İmralı'daki tecrittin değil, biz kadınların kazanımlarını elimizden tek tek alan bu rejimedir Leyla Güven'in mücadelesi" dedi.
 
Yerel seçimlerin sıradan bir seçim olmayacağını söyleyen Hatimoğulları, "Belediyelerimize atanan kayyumlar ilk kadın kurumlarını kapattı. Kadının adını siyasetten bitirmek istediler. Kadınların kazanımları baraja yakışmayacak" dedi.
 
Basın metnini okuyan Sevil Aracı, yoksullaşmadan, ağır çalışma ve yaşam koşullarından, şiddetten, ayrımcılıktan, hak gasplarından en çok etkilenenin belirterek krizin etkilerini de en ağır biçimde yaşayanın kadınlar olduğunu belirterek "Kapitalizmin yarattığı krizinin tüm yükünü bizlere yükleyerek krizi yönetmeye çalışan iktidar, "Kadın ailenin lokomotifidir" diyerek bu yükü en önde kimin göğüslemesini istediğini de itiraf etmiş oluyor" dedi. Yaşamın yarısını oluşturan kadınların siyasette kendilerine yer bulamadıklarını dile getiren Aracı, "Kadına siyaset kapıları sımsıkı kapatılıyor ya da kadınlar sadece siyasetin vitrinine yakıştırılıyor. Kadın düşmanı kentler kuranlara, kadını yok sayanlara oyumuzu değil, günahımızı bile vermeyiz diyoruz" dedi.
 
8 Mart'ın hem evde, hem işyerinde yaşamı her gün yeniden üreten, emeğiyle var olan ve var eden  kadınların mücadeleleri ile kazanılmış bir gün olduğunu dile getiren Aracı, "8 Mart kadınların tüm topluma, 'Ey toplum! Yediğini içtiğini ben üretiyorum, seni ben giydiriyor, pisliğini ben temizliyorum, bebeğini bedenimde taşıyor, doğuruyor ve emziriyorum, çocuklarını eğitiyor, hastalarına ve yaşlılarına ben bakıyorum. Nefes aldığım her yerde seni en çok ben yaşatıyorum ama sayemde var olduğun hiçbir yerde ben yaşayamıyorum! Sana verdiklerimin karşılığını istiyorum; eşitlik ve özgürlük istiyorum!' deme günüdür" dedi.
 
2018 yılında en az 440, 2019’un Ocak ayında 43, Şubat ayında 31 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Aracı, "Bunca cinayete karşı mahkemeler haksız tahrik indirimleri, iyi hal indirimleri ile katilleri ödüllendirmeye devam ediyor" dedi.  3 kadından birinin işsiz olduğunu söyleyen Aracı, "üniversite mezunu kadınlarda işsizlik daha fazla. Son 5 yılda 1.5 milyon kadın çocuk bakım sorunu yüzünden eve döndü" diye konuştu.
 
Evinde bakım yapan kadına destek adı altına verilen sadaka yardımların hiçbir derdi çözmediğini söyleyen Aracı, "Hele de gelir düzeyi düşükse, çocuk bakımı daha önemli bir sorun. Büyükanne varsa yardım var, ama yoksa kadın ya iş yaşamından kopuyor ya da yarı zamanlı, düşük ücretli, güvencesiz işlere mahkûm ediliyor. Her 2 kadından 1’i için emeklilik neredeyse imkansız"dedi.
 
Yıllardır süren savaş nedeniyle yerinden edilen, barbar IŞİD’lilerin tecavüzüne ve şiddetine maruz kalan Ortadoğulu kadınlar ve çocukların mülteci olarak sığındıkları yerlerde de açlığa, sefalete mağruz bırakıldığını söyleyen Aracı, savaş politikalarına son verilmesini istedi. Şiddete, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına karşı öncelikle can güvenliği hakkı istediklerini söyleyen Aracı, LGBTİ haklarına Anayasal güvence, Kürt sorununa eşit haklar temelinde çözüm, güvenceli iş, Merkezi çamaşırhane, yemekhane ve bakım evleriyle ev içi emeğin toplumsallaştırılması istedi.
 
ÇORUM
Çorum Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Çorum Park önünde basın açıklaması düzenledi. Katılımın yoğun olduğu basın açıklamasında "Kadın, yaşam, özgürlük", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları atıldı.
 
Basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, "Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vadetmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart'ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız" dedi.
 
Türkiye’de dünyada küresel sermayenin ortaklığında, cinsiyetçi iktidarlar eliyle yürütülen politikaların kadın emeği üzerinde kurulan sömürüyü her geçen gün daha da artırdığını kaydeden Doğan, "Haklarımız ve kazanımlarımız tehdit altında. Yaşamlarımızı ve bedenimizi sürekli denetim altında tutarak eril zihniyetlerinde tahayyül ettikleri geleceği yeniden üretmemizi istiyorlar" ifadelerini kullandı.
 
"Kamusal alanları, kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı daraltarak bizi eve hapsetmeye çalışanlara, bizi babayla, kocayla, aileyle tanımlayanlara, işsiz bırakarak itaate zorlayanlara karşı örgütlü kimliğimize ve sendikalaşma hakkımıza sahip çıkıyoruz" diyen Doğan, fabrika önünde yüzlerce gündür direnen Flormar işçisi kadınlar başta olmak üzere  Cargill'de, Real'de ,Tariş'te ve daha bir çok yerde direnen işçi kadınların mücadelesiyle buluştuklarını dile getirdi.
 
8 Mart'ın kadınlar için ücretli izin günü sayılmasını, eşit işe eşit ücretin sağlanmasını, işyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemelerin yapılmasını, esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya ve kiralık işçilik uygulamasına son verilmesini, güvenceli iş-güvenli yaşam koşullarının sağlanmasını isteyen Doğan, "Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz. Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz; eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Vardık, varız, varolacağız! Biz haklıyız, biz kazanacağız!" dedi.
 
BALIKESİR
Balıkesir Kadın Platformu, 5 Mart’ta yaptığı basın toplantısında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlerini kamuoyuna duyurdu. Platform adına basın açıklamasını okuyan Platformun Dönem Sözcüsü Aysel Şahin, 8 Mart’ın kadınların, eşit işe eşit ücret, günlük çalışma süresinin 16 saatten 10 saate düşürülmesi ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gün olduğuna vurgu yaptı.
 
MERSİN
Mersin’de üniversitede okurken kaldığı evde polis Fatih Burak Aykul tarafından öldürülen 23 yaşındaki Feray Şahin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde isminin verildiği parkta anıldı. Şahin ailesi, sanık polisin tahliye edilmesine tepki göstererek dava için hak ve adalet taleplerini yineledi.
 
Feray Şahin’in ailesi, Mersin Kadın Platformu ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın katıldığı eylemde konuşan anne Aysel Şahin, "Her yıl öldürülen kadın sayısı düşeceğine artıyor. Buna bir dur demek lazım. Katillerin iyi hal indirimleriyle salıverilmesi doğru değil. Bu onların kadınları öldürmelerini özendiriyor" dedi.
 
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve Mersin Kadın Platformu adına Elif Çoban da yaptıkları açıklamalarda kadın cinayetlerine dikkat çekerek etkin önlemler alınmasını istedi. 
 
ELAZIĞ
Elazığ Hozat Garajı'nda "Mücadele Kadınları Birleştirir, Kadınlar Dünyayı Özgürleştirir" sloganıyla düzenlenen basın açıklamasında söz alan Elazığ SES Şubesi İl Yöneticisi Fulya Yegin, "Bize şiddet, sömürü ve baskıdan başka bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart’ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız." dedi. Yegin, "Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı ret ediyoruz! Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz: Eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Vardık, varız, varılacağız!" diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
ERZİNCAN
Erzincanlı kadınlar, Erzincan Kadın Platformu'nun düzenlediği 8 Mart yürüyüşünde bir araya geldi. Yürüyüşün ardından Dörtyol’da basın açıklaması yapıldı.
 
Açıklamayı okuyan Selma Gülen, iktidarın 16 yıldır her alanda sürdürdüğü gerici politikanın sonucu olarak müfredatın cinsiyetçi ve  bilimsellikten uzak hale geldiğine dikkat çekti. Gülen, "Var olan yasaları gerçekleştirmek yerine din adamlarının fetvalarını referans alıyorlar" dedi.
 
OHAL süreciyle artan baskının, ülkedeki tüm emekçilerle birlikte kadınları da yaşanması mümkün olmayan bir bataklığın içine sürüklediğini ifade eden Gülen, "Bizi yok sayan, öldüren, tacize ve tecavüze mahkum eden, emeğimizi görünmez kılanlarla görülecek hesabımız var" dedi.
 
Flormar işçilerinin direnişini kazanımla sonlandırmalarına ve Leyla Güven’in açlık grevi eylemine değinen Gülen, açıklamayı birlik ve mücadele çağrısıyla sonlandırdı.