Kadın Zamanı Derneği sordu: Rojin Kabaiş'e ne oldu?

"Rojin Kabaiş'e ne oldu" şiarıyla eylem yapan Kadın Zamanı Derneği, Rojin'in yaşamını yitirmesine dair etkin soruşturma yapılmadığını ve Rojin'in bedeninde çıkan 2 DNA'nın kime ait olduğunun açıklanmadığını belirtti.
Kadın Zamanı Derneği, 27 Eylül 2024 yılında şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş için "Rojin Kabaiş'e ne oldu" şiarıyla Tarlabaşı Çukur Mahallesi'nde basın açıklaması yaptı.
Eyleme Demokratik Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve çok sayıda kadın katıldı. "Rojin Kabaiş'e ne oldu/Çi hat serê Rojîn Kabaişê" pankartı açılan eylemde, sık sık "Jin, jiyan, azadî", "Kuştina jinan politik e" sloganı atıldı. Basın metninin Kürtçesini Newroz Ünverdi, Türkçesini Dilek Başalan okudu.
Eylemde ilk olarak konuşan DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, Rojin Kabaiş için ortak mücadele yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, kadın katliamlarına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
SELEN: ROJİN İÇİN ADALET TÜM KADINLAR İÇİN ADALET
Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonu üyesi Hivda Selen ise, "Bir yıldır Rojin'in başına ne geldi diye soruyoruz ama yanıt alamıyoruz. Rojin'in bedeninde çıkan DNA'yı açıklamayanlar, Rojin'e ne oldu diyen kadınları susturmaya çalıştı. Rojin'in akıbetinin kısıtlılık kararına terk edilmesini kabul etmeyeceğiz. Rojin için adalet demek birçok kadın için adalet demek" dedi.
'ROJİN İÇİN ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMÜYOR'
Basın metnini okuyan Dilek Başalan, Rojin Kabaiş'in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin ardından adli tıp raporlarının kamuoyu ile şeffaf biçimde paylaşılmadığını, soruşturma sürecinde ciddi eksiklikler yaşandığını belirtti. Başalan, "Rojin'in kaybedilmesinin soruşturulduğu dosyada alınan ATK raporlarında eksik değerlendirmeler yapılmış, Rojin'in bacağında ve boynunda tespit edilen olağandışı morluklara dönük bir değerlendirme yapılmamıştır" dedi.
'DNA ÖRNEKLERİNİN KİME AİT OLDUĞU AÇIKLANSIN'
Rojin'in üzerinde tespit edilen DNA örneklerine ilişkin raporun açıklanmamasına tepki gösteren Başalan, "Somut bir şekilde ortada olan ve fail/faillerin bulunması için hayati önemde olan delillerin gölgelendiğini görüyoruz. Bu nedenle intihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin'in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
'İNTİHAR DEĞİL...'
Şüpheli kadın ölümlerinin karanlıkta bırakıldığını söyleyen Başalan, Rojin Kabaiş'in dosyasının intihar denilerek kapatılmasını kabul etmediklerini belirtti. Başalan, "Görmezden gelinen delillerle, kurum ve kişilerin ihmal ve ihlalleriyle yürütülen bu süreç kabul edilemezdir. Rojin'in ölümü, kadınların yaşam hakkının korunmasında devletin sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmaktadır. Türkiye her ne kadar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiş olsa da kadınların yaşam hakkını güvence altına almak ve şiddeti önlemek devletin temel yükümlülüğüdür. Bu nedenle Rojin'in ölümü cezasızlıkla kapatılamaz; soruşturma şeffaf, adil ve etkin biçimde yürütülmelidir. İlgili tüm kurumları görevlerini layıkıyla yerine getirme çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.
'CEZASIZLIK POLİTİKASINA KARŞI YAN YANA DURALIM'
Başalan, "Rojin'in ölümü aydınlatılsın. Soruşturma şeffaf yürütülsün. İhmali olan herkes yargılansın. Üniversitelerde ve yurtlarda kadınların güvenliği için acil önlemler alınsın" diye ifade etti. Kadınlara seslenen Başalan, "Rojin için adalet talebimizi birlikte büyütelim. Cezasızlık politikalarına karşı yan yana duralım, dayanışmamızı güçlendirelim. Çünkü biliyoruz ki ancak örgütlü mücadelemizle kadınların yaşam hakkını savunabilir, yeni kayıpların önüne geçebiliriz" dedi.