24 Kasım 2024 Pazar

Kadın katliamına karşı kadınlar sokağa çıktı

Kadın katliamlarının politik olduğunu kaydeden kadınlar, kentlerde yaptıkları açıklamada mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. 

Kadın katliamlarına karşı Diyarbakır, Van, Antakya ve Aydın'da kadınlar sokağa çıktı. 

DİYARBAKIR
Yerel Yönetimlerde Kadın Politikaları Çalıştayı kapsamında Diyarbakır'da buluşan kadınlar, kadın katliamlara karşı Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, siyasetçi Gültan Kışanak, belediye kadın eşbaşkanları ve çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı. Açıklamayı yapan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, ayrımcı, cinsiyetçi ideolojiye karşı mücadelelerinin devam ettiğini belirtti. Şedal, "Kadın kırım politikası, bilinçli bir şekilde siyasi iktidarlar tarafından sürüyor. Bu politikalar üzerinden siyasi iktidarların nefes aldığını, kendilerini yaşattıklarını biliyoruz. Yaşamdan koparılan her bir kadın için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

'KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR BİR SUÇ'
Kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin toplumda derin bir kriz yarattığını ifade eden Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen de, "Her gün bir başka acı haberle karşılaştığımız bu süreçte, kadınların yaşam hakkı gasp ediliyor, ailelerin hayatları parçalanıyor. Şiddetle mücadele etmek yerine, şiddeti meşrulaştıran politikalar ve uygulamalar bu durumu daha da kötüleştiriyor. Özellikle AKP-MHP iktidarı döneminde artan kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiğini ve kadınların yaşam hakkının hiçe sayıldığını gösteriyor. Boşanma sürecindeki kadınlar, en savunmasız oldukları bu dönemde şiddete maruz kalıyorlar. Erkekler, kadınları kontrol etmek, kendi iktidarlarını kurmak ve toplumsal normlara dayalı bir kadın modelini zorla dayatmak için şiddete başvuruyor. Amed'de yaşanan bir kadının, çocuklarının önünde boşanmak istediği kişi tarafından katledilmesi, kadın cinayetlerinin geldiği korkunç boyutları gözler önüne seriyor. Bu sadece bireysel bir cinayet değil, aynı zamanda politik bir suçtur. Kadınların evlere hapsedilmek istenmesi, özgür yaşam haklarının ellerinden alınması ve erkek egemen zihniyetin dayatmaları bu cinayetleri meşrulaştıran unsurlar arasında" ifadesini kullandı.

Açıklama,  "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla sona erdi.

ŞIRNAK
Şırnak'ın Silopi ilçesinde TJA, açıklama yaptı. Açıklamaya, DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, TJA aktivistleri, DEM Parti, DBP Şırnak il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra onlarca kişi katıldı. "Her yer suç mahalli, faillerden hesap soruyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, "Kadın cinayetleri politiktir", "Erkek vuruyor devlet koruyor", "Emê qirkirina jinan rawestînin" dövizleri taşındı. Kadınlar adına açıklamayı yapan TJA aktivisti Özlem Fındık, iktidarın, "Kadınlara şiddete karşı sıfır tolerans" açıklamalarıyla yıllardır ülkeyi kadınlar için güvensiz hale getirdiğini belirtti. İktidarın bir suçuyla daha karşı karşıya olduklarını belirten Fındık, "AKP hükümetinin 22 yıllık politikaları kadın düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Hesap soracağız. Katledenden, koruyandan ve aklayandan hesap soracağız. Sokaklarında katledilmediğimiz, yurtlarında istismar edilmediğiniz, iş yerlerinde ve ailelerinde sömürülmediğimiz; eşit, özgür, şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşamı yaratabileceğimizi biliyoruz. Her birimiz için özgür bir yaşam kurana dek mücadelemizi büyüteceğiz" dedi.

'KADIN CİNAYETLERİ TESADÜF DEĞİLDİR'
DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan da 24 saat içinde 4 kadının katledildiğine dikkati çekti. Türkiye'de sadece 2023'de 423 kadının ya aile bireyleri ya da tanımadıkları tarafından katledildiğini hatırlatan Uysal, "Kadınların katledilmesi tesadüf değildir. İstanbul'dan Amed'e, Narin Güran'dan Firdevs Babat'a kadar kadın cinayetleri tesadüf değildir. Buna yol açanlar toplumda kadınları yok sayanlardır" ifadelerini kullandı.

Açıklama, "Jin jiyan azadî", "Erkek vuruyor devlet koruyor", "Bijî tekoşîna jinan" sloganlarıyla son buldu.

AYDIN
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), son dönemde yaşanan kadın katliamlara tepki göstermek amacıyla Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki Güzemçamlı Limanı'nda açıklama yaptı. "Hayatlarımızdan, haklarımızdan, hayallerimizden vazgeçmiyoruz" pankartının taşındığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada EŞİK adına konuşan Serap Dalkılıç, son bir hafta Manavgat'ta Gülfer Öte, Didim'de Sibel Aygan, Karabük'te Gülsiye Ortakçı, Afyon'da Satı Aktan, Adıyaman'da Zeliha Kılavuz, Kars'ta Sıla M. ve İstanbul'da Ayşenur Halil ile İkbal Uzuner'in katledildiğini anımsattı. Yine bu süreçte Wan'da Rojin Kabaiş'in kaybolduğunu, İstanbul Beyoğlu'nda bir kadının sokak ortasında iki erkeğin cinsel tacizine uğradığını belirten Dalkılıç, "Bu cinskırıma neden olanlar, kadın erkek eşitliğine karşı çıkıp, kadınları değersizleştirmeye çalışanlar, 6284 sayılı kadına karşı şiddetle mücadele yasasına saldıranlar, İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz çıkanlar, kadınlara karşı şiddeti kadınların çözmesi gereken bir sorun olarak görenler, iktidardan muhalefete kadınların eşitlik mücadelesine gözlerini kapatanlardır" diye belirtti. 

Yetkililere, uluslararası sözleşmelerin, Anayasa'nın, yasaların açıkça zorunlu kıldığı sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapan Dalkılıç, "6251 sayılı onay yasası ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun parçası olan İstanbul Sözleşmesi'nin içeriği halen yürürlükte ve sadece merkezi iktidar değil; Meclis, yargı, tüm yerel yönetimler, üniversiteler, siyasi partiler, sendikalar, medya, meslek odaları, spor kulüpleri ve herkesi bağlıyor uygulayın. Kadına karşı şiddetle mücadele yasası 6284'ü etkin uygulayın. 7 gün 24 saat çalışan, kadınlara özgülenmiş ücretsiz Alo Şiddet hattı açın. Her semte kadın danışma merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle mücadele kriz merkezi açın" ifadelerini kullandı.

Yine kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi destekler sağlanması çağrısında bulunan Dalkılıç, kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim birimleri kurulması gerektiğine işaret etti. Ekonomik ve psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet gibi kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçilmesi çağrısında bulunan Dalkılıç, şöyle devam etti: "Kadın örgütlerinin, şiddet ve ev içi şiddetle mücadeledeki bilgi ve deneyimini görmezden gelmekten vazgeçin. Toplumda infial uyandıran kimi cinayet ya da cinsel saldırı eylemlerinden sonra iktidardan da muhalefetten de üzüntü belirtmekten, ağır cezalar talep etmekten ibaret cümleler duymaktan bıktık. Siyasetçilerden, kamuoyundan yükselen idam ve hadım taleplerinden usandık. Havada uçuşan boş laflarınıza artık bir son verin, somut politikaları ve uygulamaları derhal hayata geçirin."

ANTAKYA 
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul'da Semih Çelik isimli erkeğin Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i katletmesinin ardından Uğur Mumcu Bulvarında bir araya gelerek adalet talep etti. "Haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz" yazılı dövizlerin taşındığı açıklamada kadınlar sık sık "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Yaşasın kadın dayanışmamız", "Kadınlar birlikte güçlü" sloganları attı. Basın açıklamasını kadınlar adına Sevilay Elmaz okudu. Aynı gün içinde Beyoğlu'nda bir kadını cinsel saldırıya maruz bırakan 2 failin serbest bırakıldığını, 15 yıl önce Münevver Karabulut'u katleden Cem Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediğinin kanıtlanması için mezarı açıldığını belirten Sevilay, Van'da Rojin Kabaiş'in 7 gündür kayıp olduğunu, Diyarbakır'da Narin Güran'ın cenazesinin bulunmasına direnç gösterildiğini hatırlattı. Sevilay, "Katliamların ortak faili devlet. Cezasızlık politikaları faillerin yararına işliyor. Bizler o üzerinden kan damlayan adalet saraylarını; katilleri aklayan düzmece mahkemeleri, failleri koruyanları, aklayanları, yargılamayanları biliyoruz. Onların çürümüş sistemine; erkek egemen ideolojisine, yargısına karşı adalet biziz diyoruz" dedi.

İşkence ile katledilen kadınlar için, katledilen Ayşenur ve İkbal'in hesabını sormak için sokakta olduklarını belirten Sevilay, "2024 yılının ilk 6 ayında 205 kadının katledilmesine zemin hazırlayan bu kapitalist sistem çürümüştür. Kadınların kocaları, babaları, kardeşleri tarafından öldürüldüğü 'aileleriniz' birliğine ve aile politikalarına karşı; yaşamlarımızı savunacağız. Sokakta hiç tanımadığı biri tarafından öldürülen kadınlar için sürekli beslediğiniz şiddet sarmalınıza karşı yaşamlarımızı savunacağız" şeklinde ifade etti.

Açıklama sloganlarla sona erdi.