18 Nisan 2024 Perşembe

İzmir'de tutsaklarla dayanışma çağrısı

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Tüm ihlallere karşı tutsakların direndiğinin altı çizilen açıklamada, tutsaklarla dayanışma çağrısı yapıldı. 

Hapishanelerde artan hak ihlalleri ve tutsaklara yönelik sistematik işkenceye dikkat çekmek için İzmir Barosu'nda bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri, mücadele çağrısı yaptı. 

Basın metnin okuyan KESK İzmir Şubesi Dönem Sözcüsü Necip Vardal, hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi veya adli tutsaklara yönelik hak ihlallerinin arttığını kaydetti. 

Engelli tutsaklar veya ağır hastalığı bulunan tutuklular hakkında Adli Tıp Kurumu'nun  (ATK) "Hapishanede kalamaz" raporlarına rağmen savcılıklar tarafından "Kamu düzeni için tehlike olduğu" iddiasıyla tahliye edilmediklerini ifade eden Vardal, sağlık hakkına erişimin de kısıtlı olduğunu kaydetti. Vardal, ölüme terk edilen yüzlerce tutsak bulunduğunu vurgulayarak, "Mahpuslar arasında ayrımcı uygulamalar yapılmaktadır. Görüntülü görüşme hakkı adli mahpuslara verilirken, siyasi mahpuslara verilmemektedir. İnfaz yasasında yapılan lehe değişiklikler her mahpusa eşit şekilde uygulanmamaktadır. Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme talepleri gerekçesiz nedenlerle reddedilmektedir. Çıplak arama uygulaması normalleştirilmekte ve mahpuslar kurumlar tarafından keyfi olarak buna maruz bırakılmaktadır. İşkence vakaları artmakta ve takipsizlik kararları ile kamu görevlileri korunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Hapishane koşularının insan onuruna yaraşır bir şekilde olmadığını vurgulayan Vardal, "Yemekler az verilmekte ve sıcak su ile ısınmada da yetersizlikler bulunmaktadır. Mahpuslar tarafından verilen dilekçeler yok edilmekte ve ispat yükü de mahpuslara yüklenmektedir. Bireysel başvuru formları dahi verilmemektedir. İhlaller tekil olarak kalmamakta silsile halinde ve sistematik bir şekilde toplu olarak gerçekleşmektedir. Dergi, gazete ve kitap sınırlamaları ile psikolojik işkence yapılmaktadır. Tüm ihlallere ve baskılara rağmen mücadeleye devam edileceği ve mahpusların sesi olacağız" diye vurguladı.

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de, devletlerin insan yaşamını korumakla mükellef olduğunu söyleyerek, "Devlet en azından kendi kurallarına uymalı. Hastane raporları dikkate alınmalı, bu yaşam hakkıyla ilgili bir sorundur. Suç ayrımı, yargılama ayrımı yapılmaksızın hasta tutukluların salıverilmesi ve uygun nitelikli koşularda tedavi edilmesi gerekiyor" dedi.