19 Mayıs 2024 Pazar

İzmir'de sağlık çalışanları şiddeti karşı iş bıraktı

İzmir Sağlık Platformu'nun çağrısı ile bir araya gelen yüzlerce hekim ve sağlık çalışanı, bir gün süreyle iş bırakarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etti.
İzmir Sağlık Platformu, Bornova Yunus Emre 29 No'lu Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli hekime yönelik saldırıyı protesto etmek için, İzmir'deki tüm birinci basamak sağlık kuruluşlarında bir gün süreyle iş bıraktı. İş bırakma eylemine İzmir'deki Aile ve Toplum Sağlığı Merkezleri'nde çalışan hekim ve sağlık çalışanları katıldı.
 
İzmir Sağlık Platformu temsilcileri bugün ilk olarak sağlıkta şiddeti protesto etmek için Konak'ta bulunan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktı. Daha sonra Konak'taki eski Sümerbank önünde bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları, sağlıkta şiddeti protesto etmek için kitlesel basın açıklaması yaptı.
 
Konak'taki basın açıklamasına İzmir, Denizli, Aydın, Balıkesir, Manisa, Uşak, Adana, Mersin, Osmaniye, Ankara, Kocaeli ve Diyarbakır'ın yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanından meslek odaları, dernekler ve sendika temsilcileri katıldı. KESK İzmir Şubeler Platformu, DİSK Ege Bölge Temsilciliği, Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği ile TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve siyasi parti temsilcileri destek verdi.
 
Sağlık çalışanları, "Sağlıkta şiddet sona ersin", "Ankara'daki sağırlar sesimizi duysun", "Şiddet varsa hizmet yok", "Direne direne kazanacağız" şeklinde sloganlar atarak, döviz ve pankart taşıdı.
 
Eylemde kurum temsilcileri de birer konuşma yaptı. İzmir Sağlık Platformu adına ortak basın açıklamasını ise İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Dr. Birol Kocaman yaptı.
 
Dr. Birol Kocaman, geçen hafta yaşanan şiddet olayının ne ilk ne de son olduğunu belirterek, "Biz hekimler ve sağlık çalışanları bu koşullar altında görevimizi yerine getiremiyoruz. Yetkililerden bir an önce sağlıkta şiddeti önleyici, yaptırım gücü yüksek yasal değişiklik istiyoruz. Bizler İzmir Sağlık Platformu olarak sağlıktaki şiddete, kamuoyunun ve kamu otoritesinin dikkatini çekmek üzere birinci basamakta bir günlük iş bırakma çağrısı yaptık. Sağlıkta şiddet tabi ki yalnızca birinci basamakta değil, sağlık hizmetinin verildiği tüm alanlarda; acil servislerde, kamu ve özel hastanelerde, yoğun bakımlarda önemli bir sorun olmaya devam ediyor" dedi.
 
Sağlıkta şiddetin önlenmesi için verdikleri bütün çabalara rağmen Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdelen ve Dr. Fikret Hacıosman'ın öldürülmelerine engel olamadıklarını ifade eden Dr. Kocaman, "Sağlık Bakanlığı'nın sağlık çalışanlarının temsilcileriyle sorunun çözümüne yönelik işbirliğine gitmesi zorunludur. Sağlık Bakanı 1,5 yıldır görüşme talebimize yanıt vermemektedir. Artık tek bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammülümüz yoktur. Sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Aksi takdirde sağlıkta etkin bir şiddet yasası çıkana dek haklı mücadelemiz artarak devam edecektir" diye belirtti.