17 Mayıs 2024 Cuma

İstanbul'da 'mezarlara saygı' çağrısı

Mezarlıklara ve cenazelere yönelik son dönemde artan saldırılara tepki gösteren HDP İstanbul Kadın Meclisi, AKP'yi ulusal ve uluslararası hukuku uygulamaya davet etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Kadın Meclisi, son dönemlerde mezarlıklara ve cenazelere yönelik gerçekleştirilen saldırılara ilişkin açıklama yaptı. Partinin İstanbul İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamaya HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Hüda Kaya da katılırken, "İrademe dokunma" dövizleri taşındı.
 
KAYA'DAN ‘VİCDANA' DAVET
Açıklama öncesinde konuşan Milletvekili Hüda Kaya, iktidarın yıllardır halkın değerlerine saldırdığını söyledi. İktidarın ne korona ne Anneler Günü ne de Ramazanı dinlemediğini belirten Kaya, "Halkın hassasiyetleri ile oynamayın. Anneler Günü'nde herkes kutlama yaptı ama o gün kaç anne çocuğunun mezarında nöbet tuttu biliyor musunuz? İktidar insanların ne kadar değer verdiği şey varsa ona saldırıyorlar. Bir insan ne olursa olsun öldükten sonra artık onun bu dünyada hesabı bitmiştir. Toprağa ve doğaya verilen bir ölüyü rencide etmek hiçbir inanca ve vicdana sığmaz. Biz bunu ret ediyoruz. Biz tüm yetkilileri vicdana davet ediyoruz" dedi.
 
AYNI ZİHNİYET DEVAM EDİYOR
Demokratik Alevi Derneği (DAD) İstanbul Eşbaşkanı Nergiz Güzel ise, birkaç gün önce yıldönümü olan Dersim katliamını lanetlediklerini, o dönemlerde Seyit Rıza'nın mezarlarını vermeyenlerin bugün de aynısını yaptığını dile getirdi. Güzel, "Bu zihniyet hiç değişmedi. Bir kaç yıl önce Hatun Tuğluk'un mezarına saldırı oldu. Geçen gün İbrahim Gökçek'in mezarına aynısı yapıldı. Bu zihniyeti kınıyoruz" ifadelerini kullandı.
 
YAŞANAN KATLİAMLAR HATIRLATTI
Ardından basın açıklamasını okuyan HDP İstanbul İl Yöneticisi Aysun Çeper, Kürt illerinde 1915 tarihinden beri yönetim ve adaletsizliğe karşı Şeyh Sait, Koçgiri, Zilan, Dersim isyanları gibi birçok başkaldırının olduğunu ve bu isyanlara karşı acımasızca katliamların uygulanıp, köylerin yakılıp yıkıldığını, sürgünlerin yapıldığını ifade etti. Çeper, "Bu isyanlara önderlik eden şahsiyetler, aşiret reisleri, şeyh ve ağalar darağacında asılmış cenazeleri ailelerine verilmemiş ve halen nerde gömülü oldukları açıklanmamıştır" diye konuştu.
 
DEVLETİN BİLGİSİ DAHİLİNDE DEFNEDİLDİLER
Barış sürecinde farklı Kürt illerinde hayatını kaybetmiş PKK'liler için mezarlıkların inşa edildiğini hatırlatan Çeper, bu mezarlıklara cenazelerin devlet bilgisi dahilinde defnedildiğini belirtti. Ancak barış sürecinin bitmesiyle birlikte bu mezarlıkların tahrip edilmeye başlandığını söyleyen Çeper, "19 Aralık 2017 de Bitlis'in Yukarıölek Kürtçe adıyla ‘Olekajor' olarak bilinen Garzan Mezarlığı'na iş makineleriyle girilip mezarlıkları tahrip edilmiş 282 cenaze mezarlarından çıkarılıp İstanbul Kilyos'taki kimsesizler mezarlığında saklı tutulmuştur. Bu yeni konseptle birlikte bu olayları olağanlaştırmak isteyen AKP Hükümeti, 23 Mayıs 2017 tarihinde Dersim'deki çatışmada yaşamını yitiren Agit İpek'in cenazesini 3 yıl sonra 3 Nisan 2020'de ailesine kargo yoluyla teslim etmiştir. Kamuoyunda büyük tepkiler gösterilmiş olsa bile aileye psikolojik travmalar yaşatmıştır" dedi.
 
AHLAKİ BİR YOZLAŞMA
Çeper, iktidarın yürüttüğü bu konseptle Kürt ve Kürtlük adına ne varsa ortadan kaldırılmak ve yok edilmek istendiğinin altını çizdi. Çeper, şöyle devam etti: "Son bir ay içerisinde farklı tarihlerde yaşamını yitirmiş PKK militanlarının defnedildiği Van, Muş, Silvan, Hakkari'deki mezarlıklar tahrip edilmiştir. Özellikle Hakkari Yüksekova'daki mezarlık dikkat çekmektedir. Bu mezarlık 7 kez saldırıya uğramıştır. Hükümet ailelere baskı yapıp çocuklarının mezar taşlarının üzerindeki Kürtçe isimleri bahane ederek mezarlıklara saldırmaktadır. Bu saldırıların Ramazan ayına denk gelmesi manidardır. AKP, Türkiye halkına kendini İslami değerlere bağlı bir hükümet olarak her zaman lanse etmiştir. Burada bir tezatlık ortaya çıkmıştır. Mezarlıklar toplumların, halkların, inançların tarihi değerleridir. Mezar taşına sahip olmak bir tarihe sahip olmaktır. Halkların ve inançların motive olduğu mezarlıklara saldırmak dinsel açıdan bile ahlaki bir yozlaşmadır."  
 
AKP'YE ÇAĞRI

Türkiye hukukunda kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkından, kişinin hatırasına hakaret, yakınlarının yas tutma hakkına, gömme ve gömülme hakkına kadar kanunda açıkça eylemler olduğunu hatırlatan Çeper, sözlerini uluslararası hukuk sözleşmelerinde "kötü muamele yasağı" ihlaline yol açan saldırılar konusunda AKP Hükümeti'ni ulusal ve uluslararası hukuku uygulamaya ve mezarların korunma hakkına saygı duymaya davet ederek noktaladı.