İHD, Marmara bölgesindeki hapishanelere ilişkin raporunu açıkladı
 
                    Marmara bölgesindeki hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporunu açıklayan İHD İstanbul Şubesi, iletişim, sağlık, beslenme ve yaşam hakkı ihlallerinin sistematik hale geldiğini belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri raporunu, dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Raporda, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü (CTEGM) verilerine göre hapishanelerde 1 Ekim itibariyle 357 bin 646'sı hükümlü, 63 bin 258'i tutuklu toplam 420 bin 904 tutsak bulunduğu, kapasitesi 304 bin 886 olan 402 hapishanede halihazırda 116 bin 18 tutsağın kapasite fazlası tutulduğu kaydedildi.
Tutuklamanın topluma karşı bir baskı aracı olarak kullanılması nedeniyle tutsak sayısının sürekli arttığı belirtilen raporda, yüz binlerce tutsağın ağır sorunlarla yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı, bu sorunlara çözüm üretilmek yerine hak ihlallerinin meşrulaştırıldığı vurgulandı.
2025 yılının temmuz, ağustos ve eylül aylarında gerçekleşen hak ihlallerinin yer aldığı rapor kapsamındaki hapishaneler şu şekilde sıralandı: Marmara Kampüs Hapishanesi, Çorlu Karatepe Hapishanesi, Tekirdağ 1 ve 2 No'lu F Tipi Hapishanesi, Kandıra 2 No'lu F Tipi Hapishanesi, Maltepe 3 No'lu L Tipi Hapishanesi, Bolu F Tipi Hapishanesi, Edirne F Tipi Hapishanesi, Metris R Tipi Hapishanesi, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi, Metris T Tipi Hapishanesi, Ayvalık Kadın Açık Hapishanesi, Erzurum/Dumlu 1 No'lu F Tipi Hapishanesi, Elazığ 2 No'lu Kapalı Hapishanesi, Sincan 2 Nolu F Tipi Hapishanesi, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi, Samsun Kavak S Tipi Hapishanesi.
Raporda, 3 aylık dönemde İHD İstanbul Şubesi'ne 16 farklı hapishaneden toplam 59 başvurunun yapıldığı belirtildi. Rapora göre, üç ayda en az 8 yaşam hakkı ihlali, 269 işkence ve kötü muamele, 430 iletişim hakkı ihlali, 195 sağlık hakkı ihlali, 219 beslenme hakkı ihlali, 26 adil yargılanma ve 33 adalete erişim hakkı ihlali tespit edildi. Raporda, tutsakların haklarının İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla keyfi biçimde engellendiği, "iyi hal" kriterleri gerekçe gösterilerek birçok kişinin tahliyesinin ertelendiği vurgulandı.
'HAPİSHANELER TOPLUMUN ORTAK SORUNUDUR'
Tecrit uygulamalarının giderek arttığı, kuyu tipi hapishane koşullarının tahammül edilemez noktaya geldiği belirtilen raporda, hasta tutsakların tedaviye erişiminin engellendiği, kelepçeli muayene dayatmalarının sürdüğü, yetersiz beslenme ve hijyen koşullarının tutsakların sağlığını tehdit ettiği ifade edildi. Raporda ayrıca, uzak illerdeki hapishanelere yapılan sürgün sevklerin, ailelerin görüş imkanlarını neredeyse tamamen ortadan kaldırdığı ifade edildi.
Raporda, hapishanelerdeki sorunların yalnızca tutsakların değil, toplumun ortak sorunu olduğunu belirtilerek, hak ihlalleri karşısında içeridekilerin sesi olma ve toplumsal dayanışmayı sürdürme çağrısı yapıldı.
